Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlunun imzaya, borca ve faize itiraz ettiği gözönüne alındığında, ödeme emrinde eksikliği ileri sürülen icra müdürlüğüne ait banka hesap numarası bilgisinin her zaman ikmal edilebileceği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun bu yöne ilişkin şikayetinin reddi ile diğer itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    şirketin ticari defter ve belgeleri ile suça konu makbuzlarda adı geçen müşteriler ile yapılan mutabakat evraklarının getirtilerek suça konu makbuzlardaki tahsilatların yapılıp yapılmadığı yapıldı ise katılan şirkete teslim edilip edilmediği hususunda bilirkişi raporu alınarak, ayrıca icra dosyası getirtilerek borca ve imzaya itiraz edilen takip ile ilgili menfi tespit davasının bulunan bulunmadığı varsa onaylı bir örneğinin dosyaya konularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 11/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç İİK'nın 169/a-1 maddesinde sayılan belgelerle borca itirazın ispatlanamadığı, itiraz dilekçesinde işlemiş faize de itiraz edildiği, bononun vade tarihinin 15.06.2017; takip tarihi ise 06.12.2017 olduğu, buna göre 350.000 x 174 x 9,75 /36.500 = formülüyle 16.267,81 rakamına ulaşıldığı, takipte istenen işlemiş faiz tutarının da 16.267,81 TL olduğu, itiraz dilekçesinde delil olarak menfi tespite ilişkin dava dosyasına yer verilmediği, genel mahkemelerde açılan davaların, dar yetkili icra hukuk mahkemesinde görülen itiraz davalarında bekletici mesele yapılamayacağı, İİK'nın 170/b maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 67/3. maddesi gereğince muteriz borçlular aleyhine, kötüniyetle imza itirazında bulundukları ve borca itiraz ettikleri saptanmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin isabetli olduğu, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit...

        İcra Hukuk Mahkemesi 2017/1041 Esas 2021/670 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yeniden esas hakkında; -Davacının imzaya itirazının REDDİNE, -Davacının borca itirazının kısmen KABULÜ ile İstanbul 13....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1271 KARAR NO : 2022/2925 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇERKEZKÖY İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2022 NUMARASI : 2021/78 ESAS - 2022/94 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; davacı şirket aleyhine çeke dayanılarak Çerkezköy İcra Müdürlüğünün 2020/2990 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, takibe konu çekteki davacıya atfen atılan imzaya itiraz ettiklerini, borca ve fer'ilerine de itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep...

        Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; çek bankaya ibraz edildikten sonra, aranacak borç niteliğini kaybedip, götürülecek borca dönüştürüldüğünü, bu itibarla Bursa İcra Müdürlüğünün de yetkili olduğunu, ilk derece mahkemesinin borçlunun itirazlarını duruşmalı olarak inceleyip karar verilmesi gerekmekte iken dava dilekçesi dahi taraflarına tebliğ edilmeden, duruşma açılmadan, dosya üzerinde karar verilerek hukuki dinlenilme haklarının kısıtlandığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, çeke dayalı kambiyo takibinde, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. 2004 sayılı İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2016/678 ESAS - 2021/278 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, imzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında başlatılan takipte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebligat mazbatasındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin takipten 22/07/2016 tarihinde 103. davet kağıdı tebliği ile haberdar olduğunu, takibe konu senetteki yazı ve imzaların müvekkiline ait olmadığını, imzalarının taklit edildiğini, borca ve fer'ilerine de itiraz ettiğini belirterek itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Dava, borca ve imzaya itiraz isteğine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca 12. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 12. Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE 25.9.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesince davacının imza örnekleri celp edildikten sonra aldırtılan rapora göre, imzaların davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, söz konusu raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu rapor gözetilerek ilk derece mahkemesince yeniden rapor aldırtılmamasının ve davacının imzaya itirazının reddine karar verilmesinde, yine tahrifat iddiasının yerinde olmaması ve borca itirazını da İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerden birisi ile ispatlanamadığı anlaşılmakla, borca itirazının da reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          Davacı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davalı vekilinin, gerek yetkisizlikle gelen icra müdürlüğünde gerekse yetkisizlik üzerine gelen somut dava konusu icra müdürlüğünde borca itiraz ettiğini, fakat imzaya ayrıca ve açıkça itiraz etmediğini, bu nedenle borca itiraz dilekçesinde imzaya açıkça itiraz etmeyen borçlunun, itirazın kaldırılması davasında artık imzaya itiraz edemeyeceğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, takip dayanağı belgenin kesin borç ikrarını içeren bir belge olması bir yana, Yargıtay içtihatları gereği de İİK'nun 68. maddesi kapsamında borç ikrarını içeren belge olarak kabul edilmesi gerektiğini, 09.01.2020 tarihli taraflar arasındaki borç mutabakat belgesindeki ilk cümlede davalının, kayıtsız şartsız 110.131,00 TL borcu bulunduğuna ilişkin kabulü ve imzası bulunduğunu, anılan belgenin 2. cümlesinde ise bu borcun davalı tarafından 13.01.2020 tarihinde müşteri evraklarıyla ödeneceğinin, yani ne şekilde ödeneceğinin kararlaştırıldığını,...

          UYAP Entegrasyonu