Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçluya yapılan ödeme emri tebligatı usulsüz ise borçlu, usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren beş gün içinde borca veya imzaya itiraz ederken ayrıca ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmelidir (Tebligat Kanunu m. 32). Bunun üzerine, icra mahkemesi, ilk önce usulsüz tebliğ şikâyetini inceler, tebligatın usulsüz olduğu kanısına varırsa, ödeme emrinin tebliğ tarihini öğrenme tarihine göre düzeltir, bu tarihe göre borca veya imzaya itiraz beş günlük sürede ise borca veya imzaya itirazı incelemeye başlar. Borçlunun tebligatın usulsüzlüğü hakkında şikâyeti bulunmadıkça icra mahkemesi, tebligatın usulsüz olduğunu re'sen dikkate alamaz. 17....

    İcra mahkemesinde borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında genel mahkemelerde açılan menfi tespit davası, savcılık soruşturması veya ceza davasının bekletici mesele yapılması olanaklı değildir. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçluya 08/04/2014 tarihinde örnek ... nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun, .../04/2014 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, dosya borcunun ise 07.04.2014 tarihinde takibin diğer borçlusu .... ..... ve Tic.A.Ş tarafından ödendiği görülmektedir. Somut olayda, hakkında takibe başlanan ve itiraz eden borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç, diğer borçlu ciranta tarafından ödenmiştir. Diğer borçlu tarafından dosya borcunun ödenerek dosyanın infaz edilmiş olması, itiraz eden borçlu yönünden itirazın esasının incelenmesine engel değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca ve imzaya itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İcra takibinin dayanağı yapılan senedin teminat olarak verildiği iddiası İİK'nun 168/5. ve İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itirazdır. Buna göre borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169 ve 170. maddelerine dayalı borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup icra mahkemesince borca itirazın İİK'nun 169/a, imzaya itirazın ise aynı Kanun'un 170. maddelerine göre incelenerek oluşacak sonuca göre ret ya da kabul kararlarından biri verilmelidir. O halde, mahkemece borçluların imzaya, borca ve feri'lerine yönelik itirazların İİK'nun 169/a ve 170. maddelerine göre esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsif hakime ait olduğu kuralı göz ardı edilmek suretiyle istemin görev yönünden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/3265 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde davacı borçlu T1 ödeme emri ve borç senetlerinin bizzat kendisine 24/8/2020 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya ve borca itiraz şikayetinin ise icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapıldığı, kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibinde borca ve imzaya itiraz şikayetinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süresi içerisinde yapılması gerektiği, ayrıca icra müdürlüklerinin işlemlerinin adli tatilde de devam ettiği, dolayısı ile bu sebepten sürenin uzamayacağı 24/08/2020 tarihinde ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlunun borca ve imzaya itirazının icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapmış olması sebebiyle, 5 günlük hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu bu sebeple ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı borçlu vekilinin istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu tebligat usulsüzlüğünün...

        GEREKÇE:Unsurları tam bir adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, tanzim eden borçlu vekili , imzaya, borca, ferilerine ,faize itiraz ederek senedin davacı müvekkili tarafından ödendiğini beyan etmiş olup ilk derece mahkemesince imzaya itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına, alacaklının tazminat ve para cezasına mahkumiyetine karar verilmesi üzerine alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. "Borçlu beş gün içinde icra mahkemesine vereceği itiraz dilekçesinde, imzaya itiraz ile birlikte , imzaya itiraz ile çelişme halinde olmayana itiraz sebeplerini de bildirebilir. Meselâ, borçlu, imzaya itiraz ile birlikte borcun zamanaşımına uğramış olduğunu, alacaklının aynı alacak(kambiyo senedi) için daha önce takip yaptığını ve bu takibin devam etmekte olduğunu veya icra dairesinin yetkisiz olduğunu bildirebilir; yani, imzaya itirazla birlikte zamanaşımı, derdestlik veya yetki itirazında da bulunabilir....

        İcra mahkemesi imzaya itirazın kabulüne karar verirse, artık borca itirazın (misalde takas itirazının) incelenmesine gerek kalmaz.”(Prof. Dr. Baki Kuru, İcra İflas Hukuku El Kitabı- ikinci baskı, syf 807) Somut davada da davacı borca itiraz etmiş ise de imzaya itiraz yönünden kabul kararı verildiğinden açıklandığı üzere ayrıca borca itiraz yönünden bir inceleme yapılmamıştır. Davacının imzaya itirazının kabulüne; İİK m.170/3 gereğince, Harran İcra Dairesi'nin 2020/183 Esas sayılı takip dosyasında davacı-borçlu yönünden takibin durdurulmasına, karar verildiği görülmüştür....

        İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, imzaya ve borca itirazın yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 03.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 5 günlük süreden sonra 24.11.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu hususların gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır....

          İİK'nun 58-61. maddeleri uyarınca ödeme emri iptal edildikten sonra borçluya yeniden ödeme emri tebliğ olunmuş ve borçlular süresinde imzaya ve borca itiraz etmiştir. Yeni ödeme emrinin tebliği ile birlikte borçluların borca ve imzaya itiraz hakkı yeniden doğar. Kaldı ki; İcra Hukuk Mahkemesi 2014/506-523 sayılı kararında ödeme emri iptal edilmiş olup sair itirazlar da incelenmemiştir. O halde mahkemece, 12.12.2014 tebliğ tarihine göre süresinde olan itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile ve süre aşımı nedeniyle istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İmzaya itiraz dışında kalan diğer bütün itirazlar borca itiraz olarak değerlendirilir. Bu bağlamda, borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanan itirazlar borca itiraz niteliğindedir.” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004-İstanbul)Borçlu tarafından imzaya itiraz edilmiş ise de, adı geçenin vekilinin 22/04/2015 tarihli duruşmada ayrıca senedin miktar kısmında tahrifat yapıldığı itirazında da bulunduğu görülmektedir....

              UYAP Entegrasyonu