Eşme İcra Müdürlüğünün 2021/269 E sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine bir adet bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya 20/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 5 günlük süreden sonra 28.08.2021 tarihinde imzaya ve borca itiraz ettiği görülmüştür. İİK.nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur....
GEREKÇE: Dava, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, keşideci imzasına, keşide tarihindeki paraf imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Davanın süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır. Davacı borçlu tarafça, takibe konu çekteki keşideci imzasına itirazın yanı sıra keşide tarihindeki paraf imzaya da itiraz edilmiştir. Bu durumda öncelikle keşide tarihindeki paraf imzanın borçlu şirketin yetkilisi eli ürünü olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Zira TTK'nın 780/1- d maddesi gereğince keşide tarihi, çekin zorunlu unsurlarından olup, keşide tarihinin bulunmaması ya da paraf öncesi tarihin belirlenemiyor olması belgenin çek vasfını taşımayacağı sonucunu ortaya çıkaracağından takibin iptali gerekecektir. HMK'nun 207. maddesi hükmü gereğince; senetteki düzeltmelerin keşideci borçlu tarafından paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise, inkâr halinde yok hükmündedir....
Mahkeme; takip konusu borcun varlığına veya miktarına itiraz etmek isteyen borçlu, borcun hiç doğmadığını, itfa sebebiyle sona erdiğini, talep edilen miktarda borcu bulunmadığını ileri sürebileceği gibi vadesinin gelmediğini, tabi olduğu taliki şartın gerçekleşmediğini, zamanaşımına uğradığını ileri sürebileceği, borca itirazın geçerli olabilmesi için, borçlunun itirazının borca itiraz olduğunu açıkça belirtmesi gerekmediği, kanunun sadece imzaya itirazda açıklık aradığı, borçlu, itirazın imzaya ilişkin olduğunu belirtmemiş ise yapılan itirazın borca itiraz sayılacağı, somut olayda; şirket temsilcisi tarafından 04.11.2020 tarihli dilekçe ile ilgili firmadan alacağımız bulunmaktadır, konu başlığı ile sunulan dilekçede alacaklı firmanın 2018 yılı sonu itibariyle taraflarına 11.070,25- TL borcu bulunduğunu, buna dair ekstreleri dosya arasına ibraz ettiğini bildirdiği, her ne kadar şirket yetkilisi tarafından açıkça borca itiraz ediyorum şeklinde bir beyanda bulunulmamış ise de, karşı taraftan...
sayılacağının da açıkça belirtildiğini, müvekkili şirketçe davalılara ---- ihtarname çekildiğini, davalı / borçluların herhangi bir itirazda bulunmadıklarını, dolayısıyla itirazın iptali gerektiğini, nitekim---- olduğu kararlarda da taleplerinin haklılığının açıkça gösterildiğini, davalının, tebliğ edilen hesap kat ihtarnamesine itiraz etmeyerek içeriğini (borç, imza, vs.) kabul etmiş sayılacağından imzaya itiraz yersiz olduğunu, yine genel kredi sözleşmesindeki davalıya ait imzalar incelendiğinde işbu imzaların davalının eli ürünü olduğunun görüleceğini, imzaya itirazın ise yalnızca dava sürecini uzatmak adına haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını iddia ederek, davalının yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz borca ve imzaya itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun bu itiraz başvurusu bakımından kötü niyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere hakkında icra inkâr tazminatına/kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
geçtiğini ancak Amerikan Doları mı yoksa başka ülkeye ait dolar mı belli olmadığını, alacaklı T8 senet borçlusu olarak gözüken Abdullah Tana'nın öz oğlu olduğunu, senet alacaklısının senedin tanzim tarihi olan 1984 yılında, 18- 20 yaşlarında bekar bir genç olduğunu, muris ile aynı çatı altında birlikte yaşamakta olduğunu ve muris ile birlikte hareket ettiğini, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, davalıya 50.000 Dolar borçlarının bulunmadığını, senedin sahte olduğunu, bu nedenle suç duyurusunda da bulunma haklarını saklı tuttuklarını, bu nedenle imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, %20 İcra İnkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "Davacıların imzaya itiraz ve borca itiraz davasının ayrı ayrı REDDİNE, Yasal şartları oluşmadığından davacılar aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından; dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. Davalı vekili tarafından; cevap dilekçesinin tekrarı ile mahkemece davacıların imzaya itiraz için açtıkları davanın esastan reddine karar verildiği, buna rağmen davacılar aleyhine para cezası ve inkar tazminatına hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; İİK'nun 169 ve 170 maddeleri uyarınca kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2021 NUMARASI : 2019/822 ESAS, 2021/102 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkil hakkında İstanbul 4. İcra müdürlüğünün 2019/42932 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, müvekkili şirketin tek yetkilisinin Onur Yaylacı olduğunu, takip konusu çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itirazda bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2022 NUMARASI : 2021/162 ESAS- 2022/373 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 24/03/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Atakum Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı memur olduğunu, Samsun İcra Müdürlüğü’nün 2021/25836 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine yapılan icra takibine dayanak ödeme emrinin henüz müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin e devletten farkederek icra takibinden haberdar olduğunu, süresi içerisinde mahkemeye başvurarak imzaya, borca ve tüm fer’ ilerine ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, müvekkili aleyhine yapılan icra takibine konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, İ.İ.K.nun 170/2 hükmüne istinaden müvekkilinin zarar görmemesi ve hak kaybı yaşamaması için icranın geçici olarak durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini belirterek imzaya itirazlarının kabulüne...
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; senetteki imzanın kendisine ait olmadığı, imzaya, borca, faize ve tüm fer'ilerine itiraz ederek takibin iptali gerektiği istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince imzaya itirazın kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden takibin durdurulmasına, asıl alacak bedeli üzerinden %20 tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve asıl alacak bedeli üzerinden %10 para cezasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine...
DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 'Müvekkili aleyhine Gaziantep İcra Müdürlüğü'nün 2018/22723 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak takibin haksız olduğunu, takip dayanağı senetteki imzanın TMSF'ye devredilen şirket kayyımlarına ait olmadığını, senet karşılığında herhangi bir mal teslimi yapılmadığını ifade ederek imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile alacaklı aleyhine asıl alacağın %20 den aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10 u oranında para cezasına hükmedilmesini ' talep ve dava etmiştir....