Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, öncelikle yetki, görev ve zamanaaşımına itiraz ettiklerini, davacının icra dosyasına süresinde ve açıkça imzaya itiraz etmediğini, çekin sahteliğine ilişkin zamanaşımının 6 ay olduğunu ve çek sahteliğine ilişkin görevli mahkemenin Asliye Hukuk veya Ceza Mahkemeleri olduğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, davanın takibin taliki veya iptali şeklinde açılmış ise de takibin taliki sebeplerinin İİK'da gösterildiğini, davacının bu sebeplerin herhangi birisine dayanmadığını ve takibin iptalini gerektiren bir sebebi ileri sürmediğini, davada her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmediğini, müvekkilinin davacı borçlu hakkında takip başlattığını ve icra memuru tarafından kambiyo senedi vasfı taşımadığından taleplerinin reddedildiğini, Sivas 1....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, kambiyo şikayeti ile birlikte imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına da itiraz ettiği halde mahkemece bu hususlarda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece, HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle, borçlunun imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına itirazları da incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
, aslında bu imzanın adı geçen T10'ın imzası da olabileceğini, bu nedenle imzaya açıkça itiraz ettiklerini ve yine ayrıca müvekkil şirket kayıtlarına göre davacının borcunun dahi olmadığından borca da itiraz ettiklerini, bu çerçevede takibin iptaline, ödeme emrinin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmolunmasını talep etmiştir....
İCRA HUKUK TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2019/1009 ESAS - 2020/176 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacılar tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında başlatılan takipte ödeme emirlerinin Tebligat Kanunu ve Yönetmeliği'ne aykırı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini, öğrenme tarihinin 20.09.2019 olduğunu, müvekkilleri yönünden yetkili icra dairesinin Malatya İcra Dairesi olduğunu, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, çekteki imzaların müvekkillerinin eli ürünü olmadığını, davacıların alacaklıya borçlarının bulunmadığını ileri sürerek yetkiye, imzaya, borca ve fer'ilere itirazlarının kabulü ile takibin...
Buna göre, imzaya itiraz istemi reddedilmiş olmakla mahkemece davacı borçlunun, takip konusu alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilerek para cezası konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi yasaya aykırı olduğundan, ilk derece mahkemesi kararının re'sen kaldırılmasına, davacı tarafından açılan imzaya ve borca itirazının reddine, takip konusu olan 40.000,00- TL'nin %10'u olan 4.000,00- TL para cezasının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, karar vermek gerekmiştir....
İcra Dairesi 2021/9806 sayılı dosyasında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı hem daha önce başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde borca ve imzaya açıkça itiraz etmemesi hem de huzurdaki davaya konu itirazda ayrıca ve açıkça imzaya itiraz etmeyerek imzasını ikrar ettiği gözetildiğinde yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlu tarafça süresinde itiraz edilmesi üzerine alacaklı vekilinin itirazın kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, davacı alacaklı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2017/783 ESAS, 2020/723 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takipte ödeme emri tebliğ edilmediğini, e-devlet üzerinden haberdar olduklarını, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını söyleyerek imzaya ve borca itirazın kabulü ile takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
o aşamada imzaya ve borca itiraz etmediğini ve borcu da ödemediğini, hal böyle olunca protesto ile ihtar esnasında itiraz etmediği tüm hususlara takip aşamasında itiraz etmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu beyan ederek haksız, yersiz ve hukuki mesnetten uzak davanın reddine, haksız yere ve süresi dışında imzaya, borca ve faize itiraz eden borçlunun takibin durdurulması ve iptali davasının reddi ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/9972 E sayılı dosyasından müvekkili aleyhine başlatılan icra dosyasında tebligatın kanuna aykırı olarak vekil adına ödeme emri çıkartılmış olduğunu, hali hazır icra dosyasında herhangi bir vekillik ilişkileri bulunmadığını, vekillik görevinin yetkisizlik kararıyla son bulmuş olduğunu, senet fotokopisinden gördükleri kadarıyla senet üzerindeki imzanın müvekkili T1 ait olmadığını, ciro silsilesinde kopukluk olduğunu bu sebeple takibin iptalinin gerektiğini, senedin tanzim tarihi ve vade tarihinde de tahrifat olduğunu, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelere aykırılık sebebiyle de icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini, borca, faiz ve ferilerine itiraz ettiğini bu nedenlerle dava konusu icranın geri bırakılmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde dosyanın evrak üzerinde inceleme suretiyle takibin dava sonuna kadar durdurulmasını, imzaya itirazlarının incelenerek takibin iptaline, ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini, davalının takip konusu alacağın...
Davacı şirket yönünden çekteki imzanın keşide tarihi itibari ile şirket yetkilisine ait olmadığına ilişkin beyan borca itiraz niteliğindedir. Ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde keşide tarihi itibari ile davacı şirket yetkilisinin Emirhan Gürpınar olduğu anlaşıldığından ve imzanın keşide tarihindeki yetkiliye ait olmadığı davalı vekili tarafından da kabul edildiğinden davacı şirket yönünden hukuki niteleme hakime ait olmakla borca itirazın kabulü yerine imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Takip konusu çekteki imzaların T2'a ait olmadığına yönelik T2 yönünden açıkça imzaya itirazda bulunulmamıştır. T2 yönünden açıkça imzaya itirazda bulunulmadığı halde aval veren davacı T2 yönünden imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Bonoda birbiri ile aynı 3 adet imzanın bulunduğu görülmüştür....