WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan, borçlunun, borca itirazı kabul edildiğine göre, uygulanması gereken İİK. nun 169/a-1. maddesi uyarınca hakkındaki takibin iptali yerine, başvurunun imzaya itiraz olarak nitelenmesi ve olayda uygulama yeri bulunmayan İİK. nun 170.maddesine göre takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 27.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Müdürlüğünün 2016/1765 Esas sayılı icra takibinde bu kişilerin gösterilmediğini, takibin müvekkillerine karşı başlatıldığını, senetteki imzanın murise ait olmadığını düşündüklerini, muhtemelen senedin öldüğü tarihe denk geldiğini veya hasta olduğu ve kendini bilmediği bir anda zorla alınmış olabileceğini belirterek, takibin iptali ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacıların imzaya itiraz iddiasının borcu ifa etmekten kaçınmak için yapıldığını, senet altındaki imzanın miras bırakan Mustafa Karaduman'a ait olduğunu, davacıların iddialarının soyut olduğunu belirterek, davanın reddi ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıların imza ve borca itirazın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte, takip borçluları tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "1- Davacının imzaya itirazının kabul nedeniyle kabulü ile; Buna göre, İstanbul 8. İcra Dairesinin 2021/31361 Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 15/11/2021 keşide tarihli, 175.000,00 TL bedelli çek ve ferileri yönünden yapılan takibin T1 Şti. yönünden durdurulmasına" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen takibin iptaline ve kötü niyet tazminatına ilişkin hüküm kurulmadığını, davalının davayı kabul etmesi ve davacının borçlu olmadığını ikrar etmesinin takibin iptali nedeni olduğunu bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin iptaline, davalı şirket hakkında kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesine dayalı imzaya itiraza ilişkindir. İstanbul 8....

    Takibin şekline göre uygulanması gereken, İİK. nun 62. maddesi uyarınca her türlü itirazın icra dairesine bildirilmesi zorunludur. Buna göre borçlunun imzaya ve borca itirazını da yedi gün içinde icra dairesine yapması gerekir. O halde, takibin şekline göre borçlunun icra dairesi yerine mahkemeye yaptığı imzaya ve borca itirazı sonuç doğurmayacağından mahkemece itirazın reddine karar vermek gerekirken işin esasının incelenip takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı, borçlu hakkında çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatmış, borçlu vekili, imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece, takibe konu çeklerdeki imzanın borçluya ait olup olmadığı tespit edilemediğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İİK'nun 168/4-5. maddesi uyarıca, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte imzaya ve borca itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine yapılması gerekmekte olup, bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan ıslah yoluyla dahi ortadan kaldırılamaz. Dolayısıyla bu süre mahkemece re'sen gözetilmelidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması karşısında dinlenme koşulları bulunmayan davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, çeke dayalı olarak girişilen icra takibine davalı keşidecinin haksız olarak itiraz ettiğini, takip dayanağı çekin keşide yeri ... olduğu için ... İcra Müdürlüğünün yetkili bulunduğunu, borca ve imzaya itirazın da yerinde olmadığını ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İmzaya ve borca itirazın birlikte ileri sürülmesi halinde borçlunun öncelikle imzaya itirazı incelenmelidir. İşbu davada davacının imzaya ve borca itirazı hakkında bir inceleme yapılmamış, tarafların haklılık durumu tespit edilmemiştir. Diğer taraftan bekletici mesele yapılan davanın konusu usulsüz tebliğ şikayeti olmasına rağmen, ilk derece mahkemesi bu talebi değerlendirmeden talep dışında takibin iptaline karar vermiş olup, işbu imzaya ve borca itirazın süresinde açılıp açılmadığı dahi tespit edilememiştir. Ne var ki bu karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu durumda, takip iptal edildiğinden sırf yargılama giderleri bakımından imzaya ve borca itirazda haklılık durumunun tespiti için önce tebliğin usulüne uygun olup olmadığının araştırılması, ardından ıslak imzalı belgeler toplanıp yöntemine göre bilirkişi incelemesi yapılması ayrı bir masrafa baliğ olacağından usul ekonomisi hükümlerine uygun değildir....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2022 NUMARASI : 2022/73 ESAS - 2022/283 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibine konu bono altındaki imzanın ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin senedin tanzim edildiği yerde bulunmadığını, yetkili icra dairesinin Enez İcra Müdürlüğü olduğunu, takibin yetkisiz yerde başlatıldığını, borca da itiraz ettiklerini, senedin müvekkilinin bilgi ve iradesi dışında doldurulduğunu, ayrıca senedin kambiyo vasfını taşımadığını ileri sürerek takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep...

          ispata elverişli olmadığı ve alacaklının da kabulü bulunmadığından davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlayamamış olup, mahkemece borca kısmi itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığını, ancak davacının imzaya itirazı olmadığı halde imza yönünden inceleme yapılarak bir başka ifade ile talep dışına çıkılarak imzaya itirazın reddi ile birlikte imzaya itiraz için öngörülen İİK'nın 170. maddesine dayalı olarak tazminat ve özellikle para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığından bu hususun re'sen incelendiğini, davacının borca kısmen itiraz ettiği, borca kısmi itirazın reddine karar verildiği, takibin de tensiple birlikte geçici olarak durdurulduğu ve alacaklının da cevap dilekçesinde tazminat talep ettiği gözetildiğinde, borçlu aleyhine sadece İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca itiraz edilen asıl alacak kısmı olan 313.000,00 TL üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekli ve yeterli iken, borçlunun dava dilekçesinde borcun 60.000,00 TL'lik kısmını kabul...

            UYAP Entegrasyonu