Davalı borçlu 22.06.2018 tarihli itiraz dilekçesinde, borç iddiası imzaya olan kuşkuları dolayısıyla ve tahliye talebinin dayanağı borca itirazları nedeniyle tahliye şartlarının oluşmadığını, icra takibinin başlatıldığı İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, icra takibindeki borcun tamamına, imzaya, faize ve tüm ferilerine açıkça itiraz ettiklerini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
İİK'nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesi mümkün değildir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlunun itirazı senette ki imzanın borçluya ait olmadığına yöneliktir.İmza itirazı İİK 265. maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden değildir. İhtiyati hacze itiraz aşamasında imzaya itiraz nedeniyle inceleme yaptırılamayacağı gibi , icra hukuk mahkemesinde açılan borca ve imzaya itiraza ilişkin davanın sonucunun da beklenilmesi mümkün bulunmamaktadır. İmzaya itiraz ancak borçlu tarafça açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebilecek niteliktedir. Takas mahsup hakkındaki maddi hukuka dayalı isteklerin de icra takibine karşılık şikayet yoluna başvurulması mümkün olup,yine ihtiyati hacze itiraz sebebi değildir....
İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir " hükmüne yer verilmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, borçlu tarafından yapılan imzaya itirazın kabulü halinde, mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda ise, imzaya itiraz kabul edildiği halde, mahkemece takibin durdurulması yerine iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir " hükmüne yer verilmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, borçlu tarafından yapılan imzaya itirazın kabulü halinde, mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda ise, imzaya itiraz kabul edildiği halde, mahkemece takibin durdurulması yerine iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile......
İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir " hükmüne yer verilmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, borçlu tarafından yapılan imzaya itirazın kabulü halinde, mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda ise, imzaya itiraz kabul edildiği halde, mahkemece takibin durdurulması yerine iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
Somut olayda, borçlunun başvurusu İİK'nun 170. maddesi kapsamında imzaya itiraz niteliğinde olup, mahkemece itiraz kabul edildiğine göre takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ..... .......
İTİRAZ Borçlu itiraz dilekçesinde, senetteki imzanın tarafına ait olmadığı imzaya ve borca itiraz ettiği beyanı ile takibin durdurulması/iptali ile alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesi sunmamış, yargılama sırasında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece imza incelemesi için dosyanın gönderildiği ...'nin düzenlediği 18.11.2014 tarihli raporda, takibe konu çekteki imzanın yeterli tanı unsuru içermemesi sebebiyle borçlu şirket yetkilisine ait olup olmadığının belirlenemediğinin, ancak, olduğu çekteki " ... avalist" yazısının şirket yetkilisinin eli ürünü olduğunun bildirildiği görülmüştür. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK. nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, icra mahkemesince bu maddeye göre imzanın borçluya ait olup olmadığı yöntemince incelenerek, sonucuna göre imzaya itirazın reddine ya da kabulüne karar verilir. Önemli olan imzanın borçluya aidiyeti hususu olup, senet üzerindeki yazıların borçlunun eli ürünü olmasının, imzaya itiraz açısından hiçbir önemi yoktur....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, imzaya itiraz nedeniyle takibin ve takibe konu senedin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince, davanın İİK 72/1. maddesi gereğince menfi tespit davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, 2004 sayılı İİK.nin 170. maddesi gereğince imzaya itirazın İcra Mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı, davacı tarafından imzaya itiraz edilerek takibin ve takibe konu senedin iptaline karar verilmesi talep edilmekle açılan davanın menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır. Buna göre uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
İstinaf Sebepleri Davalı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; takibe dayanak bonoları dava dışı 3. şahıs tarafından alındığını, ilk derece mahkemesi tarafından imzaya itiraz yönünden alınan rapora karşı itirazlarını sunduklarını, söz konusu bilirkişi raporunun hükme esas teşkil edecek nitelikte olmadığını beyanla; istinaf taleplerinin kabulüne davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. C....