itiraz davasında olanaklı olmadığı, anlaşıldığından mahkemece imzaya itirazın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
İcra mahkemesi imzaya itirazın kabulüne karar verirse, artık borca itirazın (misalde takas itirazının) incelenmesine gerek kalmaz.”(Prof. Dr. Baki Kuru, İcra İflas Hukuku El Kitabı- ikinci baskı, syf 807) Somut davada da davacı borca itiraz etmiş ise de imzaya itiraz yönünden kabul kararı verildiğinden açıklandığı üzere ayrıca borca itiraz yönünden bir inceleme yapılmamıştır. Davacının imzaya itirazının kabulüne; İİK m.170/3 gereğince, Harran İcra Dairesi'nin 2020/183 Esas sayılı takip dosyasında davacı-borçlu yönünden takibin durdurulmasına, karar verildiği görülmüştür....
o aşamada imzaya ve borca itiraz etmediğini ve borcu da ödemediğini, hal böyle olunca protesto ile ihtar esnasında itiraz etmediği tüm hususlara takip aşamasında itiraz etmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu beyan ederek haksız, yersiz ve hukuki mesnetten uzak davanın reddine, haksız yere ve süresi dışında imzaya, borca ve faize itiraz eden borçlunun takibin durdurulması ve iptali davasının reddi ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Her ne kadar İİK'nun 170/4. maddesine göre imzaya itirazın kabulü halinde alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi için talep şartı aranmaz ise de; İİK'nun 168/4. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibinde imzaya itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda örnek (10) numaralı ödeme emrinin borçluya 26.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan bu tebligata karşı itiraz dilekçesinde tebligat usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, borçlunun 07.03.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği, böylece İİK'nun 168/4. maddesi gereğince itirazın yasal 5 günlük sürede yapılmadığı görülmektedir....
Şti." tarafından imzaya ve borca itiraz edilmiştir. İmzaya ve borca itiraz eden şirket, ticaret sicil ünvanlarının başında... harflerinin olmadığını, ancak takibin sehven ... Ltd. Şti. olarak yapıldığını, buna bir itirazlarının olmadığını, bir amblem gibi bu harfleri şirket kaşesinde ve basılı evraklarında kullandıklarını, takipte isim yanlış belirtilmiş olmakla birlikte kastedilenin kendi şirketleri olduğunun açıkça anlaşıldığını beyan etmiştir. Ticaret Sicil Memurluğu'nun 02.08.2011 tarihli yazı cevabında da, ... Ltd. Şti.'nin kaydı bulunmadığı bildirildiğine göre, takip talebinde ve ödeme emrinde borçlu olarak gösterilen şirketin, itiraz eden şirket olduğu, anılan yanlışlığın kaşedeki sembolik harflerden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece borçlunun imzaya ve borca itirazlarının esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde istemin husumetten reddi isabetsizdir....
Mahkemece yapılan yargılamaya göre, davanın takip konusu çekteki imzaya itiraz olduğu, imzaya itiraz davalarına bakmakla görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davası olup davacı taraf, takip ve davaya konu edilen çekteki imzaya itiraz etmiştir. Bu durumda davacının imza inkarına dayalı iddiası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken somut olayda uygulama yeri bulunmayan İİK'nun 170. maddesi uygulanarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili tarafından, davacının imzaya itiraz etmekle birlikte borcu ödediğinden borca itiraz ettiğini beyan etmesi nedeniyle borcun zımni olarak kabul edildiği, mahkemece talebin dışına çıkılarak imza incelemesi yapılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılması talep edilmiş ise de mahkemece yapılan yargılamada 08/11/2018 tarihli duruşmada dava dilekçesindeki çelişkinin giderilmesi amacıyla davacı beyanlarının alındığı ve davacı tarafından senet altındaki imzaya açıkça itiraz ettiğini, alacaklı tarafa herhangi bir ödeme yapmadığını beyan etmekle çelişkinin giderilerek davanın imzaya itiraz olduğunun anlaşıldığı, ayrıca dava dilekçesindeki ifadelerde borcun kabulüne yönelik bir açıklama olmadığı dolayısıyla imza incelemesi yapılmasına engel olmayacağından (Yargıtay 12.HD.nin 2011/28246 esas, 2012/13134 karar sayılı ilamı) davalı vekilinin anılan yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2019/1154 ESAS- 2021/195 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takibine konu edilen kambiyo senedindeki imzanın müvekkil şirket yetkilisine ya da müvekkil şirket adına senet tanzim etmek üzere yetkilendirilmiş herhangi bilirkişiye ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, müvekkil şirketin takip alacaklısına borcunun bulunmadığını, borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekilinin duruşmalardaki beyanında özetle; Davanın reddinine karar verilmesini istemiştir....
Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçluya 08/04/2014 tarihinde örnek ... nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun, .../04/2014 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, dosya borcunun ise 07.04.2014 tarihinde takibin diğer borçlusu .... ..... ve Tic.A.Ş tarafından ödendiği görülmektedir. Somut olayda, hakkında takibe başlanan ve itiraz eden borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç, diğer borçlu ciranta tarafından ödenmiştir. Diğer borçlu tarafından dosya borcunun ödenerek dosyanın infaz edilmiş olması, itiraz eden borçlu yönünden itirazın esasının incelenmesine engel değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca ve imzaya itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; imzaya itiraz konulu İcra Hukuk Mahkemelerince görülen davalarda yargılamanın yenilenmesinin mümkün olduğunu belirterek Hatay İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/40 esas – 2022/157 karar sayılı 10.03.2022 tarihli, davalı aleyhine açılan imzaya itiraz davasının süreden reddine ilişkin kararı hakkında 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 375. ve 380. maddesi gereğince yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini, davalarının kabulü ile Hatay İcra Dairesi'nin yetkisizliğine karar verilerek icra dosyasının talep halinde yetkili icra dairesi olan İskenderun İcra Dairesi’ne gönderilmesine, Hatay İcra Dairesi'nin 2022 / 1243 esas sayılı takip dosyasında takibe konu bonoda keşideci imzasının müvekkili T1’a ait olmaması sebebiyle takibe konu bonoda müvekkiline atfen atılan imzaya itirazlarının kabulü ile icra takibinin iptaline karar verilmesini, kötü niyetli davalının asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatını...