Hal böyle olunca tebligat usulsüzlüğü şikayetinin reddine, İmzaya itiraz yönünden; Başvuru 2004 Sayılı İİK'nun 168/4 ve 170.maddesine dayalı imzaya itirazdır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde imzaya itiraz etmek isteyen borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde imzaya itiraz süre aşımı nedeniyle reddedilir. Küçükçekmece 2.icra Müdürlüğü'nün 2019/2060 esas sayılı icra takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emri davacı borçluya 23/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı borçlu vekili imzaya itirazı 23/02/2019 tarihinden itibaren işleyen 5 günlük yasal itiraz süresi geçtikten sonra 29/01/2021 tarihinde ileri sürmüştür. İmzaya itiraz yasal süresi içerisinde ileri sürülmemiştir....
Somut olayda, ödeme emrinin borçlulara 12/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya itiraz başvurusunun ise, yukarıdaki maddede belirtilen yasal beş günlük sürede, 17/02/2015 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Öte yandan muteriz borçlu şirket vekili tarafından dosyaya sunulan ticaret sicil gazetesinin ilgili nüshalarından takip borçlusu ...'nin takibe dayanak çekin keşide tarihinden sonra unvan ve nevi değiştirerek ... unvanını aldığı görülmekle, bu haliyle takibe itiraz etmesinde usul ve Yasaya uymayan bir yön yoktur. O halde, mahkemece, borçluların imzaya itirazının esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ve takipten 28.08.2014 tarihinde haberdar olunduğunu ileri sürerek usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ettiği, mahkemece, imzaya itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca imzaya itirazının yasal 5 günlük süre içerisinde yapılması gerekir....
İİK'nun 170/4. maddesinde; icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, dava çeke dayalı kambiyo takibinde imzaya itiraz olup; mahkemece, çekteki imza borçluya ait olmadığından, takibin iptaline ve borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmiş ise de dayanak çekte borçlunun keşideci, alacaklının da ciranta olduğu, aralarında yüzyüzelik ilişkisi olmadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi gerekmektedir. Ayrıca, talep imzaya itiraz olup istemin kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde takibin iptaline hükmedilmesi isabetsizdir....
İİK'nun 170/4. maddesine göre; imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, icra mahkemesi, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10’u oranında para cezasına mahkum eder. Somut olayda, takip dayanağı çekte, muteriz borçlunun, ... ...Pazarlama İnş. Dış Tic. Ve San. Ltd. Şti., alacaklının ise, çeki, imzaya itiraz eden ... ...Pazarlama İnş. Dış Tic. Ve San. Ltd. Şti.’den ciro yolu ile alan Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. olduğu görülmekte olup, ...nın imzaya itirazı üzerine yapılan inceleme sonunda, imzanın borçluya ait olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda, takip alacaklısı, muteriz ... ile doğrudan ilişki içinde olduğundan, imzanın itiraz eden borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “imzaya ve borca itiraz” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda; İstanbul 9. (İcra) Hukuk Mahkemesince imzaya yönelik itiraz bakımından; İİK'nın 68/a-5 maddesi gereğince itirazın geçici olarak kaldırılmasına, davalı yanın tazminat isteğinin reddine, borca ve ferilerine yönelik itiraz bakımından ise açılan davanın reddine, itiraza uğrayan alacağın %20'si oranındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, para cezası isteğinin reddine dair verilen 14.08.2014 tarihli ve 2014/142 E., 2014/849 K. sayılı kararın borçlu tarafından imzaya itiraz yönünden temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 12....
dilekçesi sunduğunu, bu itiraz dilekçesinde imzaya itiraz bulunmadığını, bu nedenle imzayı kabul etmiş sayılacaklarını, bu itiraz dilekçesi üzerine davalılar aleyhine İstanbul 29.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/269 esas sayılı dosyası ile itirazın kesin kaldırılması davası açtıklarını, Mahkemece hatalı olarak davanın reddine karar verildiğini, bu kararı borçlu Hafsa yönünden istinaf edeceklerini, fakat bu davanın yargılaması sürerken icra dosyasına yalnızca davalı Şirket adına Av.Ahmet Saffet Usta tarafından 24.01.2019 tarihli itiraz dilekçesi sunulduğunu ve bu itiraz dilekçesi ile imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz edildiğini, davalı Şirketin imzaya itirazı üzerine bu davayı açarak itirazın geçici kaldırılmasını talep etmek zorunda kaldıklarını, davalı Şirket vekili tarafından sunulan ikinci itiraz dilekçesinin kötü niyetli olduğunu, ikinci itiraz dilekçesinin UYAP'ta kayıtlı olmadığını, takibe konu protokolün avukatlar huzurunda imzalandığını, borçlu vekilinin protokolde kendi imzası...
İcra Müdürlüğünün 2019/2978 E sayılı dosyasında ödeme emrinin usulsüzlüğü nedeni ile öğrenme tarihinin TK 32 mad gereği 12/03/2019 olarak düzeltilmesine, her ne kadar bilirkişi ve Adli Tıp Kurumundan alınan raporlar çelişkili ise de imzaya itiraz davasının basit yargılamaya tabi olup 21/05/2019 tarihli duruşmada mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığından imzaya itiraz yönünden dosyanın işlemden kaldırıldığı, davacının dosyayı 11/06/2019 tarihinde yenilediği, yeni verilen 08/10/2019 tarihli duruşma günü davacıya tebliğ edildiği halde 08/10/2019 tarihli duruşmaya mazeretsiz katılmadığından imzaya itiraz davası yönünden davasının HMK 320/son mad gereği açılmamış sayılmasına” dair karar verildiği anlaşılmaktadır....
Borçlunun başvurusu bu hali ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/4- 5. maddelerine dayalı imzaya ve borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre imzaya ve borca itirazın beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 18/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz süresinin 23/12/2019 tarihinde sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 02/01/2020 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu, başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, davacının imzaya ve borca itirazının süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir....
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek istiyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir. Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak sair şikayeti ile birlikte imzaya itiraz iddiasında bulunmuş olup anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.'nun 172. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerekir....