Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/725 esas sayılı dosyasından konkordato talebinde bulunması nedeni ile Adana 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/530 esas 2019/602 karar sayılı kararı ile takibin iptaline karar verildiğini, konkordato talebinden vazgeçen borçlu lehine verilen tedbir kararının kaldırılmış olması nedeniyle yeniden icra takibine başlanıldığını, daha önceden aleyhine icra takibi başlatılan borçlunun imzaya ve borca itiraz etmeyip aleyhine yeniden icra takibine başlanılması ile hiçbir yasal geçerli belge sunmadan imzaya ve borca itiraz etmesi ile mahkemece icra takibinin teminatsız olarak durdurulması ile emeline ulaştığını belirterek davanın reddine, kötü niyetli borçlunun %20'den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına, haksız imza itirazı nedeni ile %10 para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı banka tarafından davacı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, iş bu imzaya ve borca itiraz davasının süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....

Davalı süresinde yaptığı 1.4.2011 tarihli itirazında ödeme emri ekindeki kira sözleşmesi altındaki imzaya itiraz etmediği gibi kiracılık ilişkisine de karşı çıkmamış,takibe dayanak yapılan kira sözleşmesinin kendisi veya kiralayanın el yazısıyla doldurulmadığına itiraz etmiştir.Yargılamada 21.9.2011 tarihli oturumdaki savunmasında ise kira sözleşmesini kabul etmediğini ancak davacının evinde oturduğunu kabul etmiş, davacının despotça hareketi nedeniyle kiralananı tahliye etmediğini ve bu nedenle takibe itiraz ettiğini beyan etmiştir.Bu durum karşısında davacı kira sözleşmesi altındaki imzaya karşı çıkmadığı ve kiracılığı kabul ettiğine göre takibe dayanak yapılan 5.9.2010 başlangıç tarihli sözleşme hükümlerine göre uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın red edilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2021 NUMARASI : 2020/582 ESAS - 2021/468 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; İzmir 9. İcra Müdürlüğünün 2020/10895 esas sayılı dosyasından başlatılan takibe konu senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, ödeme emrini kabul etmediğini, başlatılan takipte borca, faize ve imzaya itiraz ettiğini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinin HMK m.119/e,f,g,ğ hükümündeki şartları taşımadığını, davayı kabul etmediklerini davacının tüm taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 10....

    Şti yetkilisi olduğunu beyan eden davalı tarafından imzalanıp şirket kaşesi basılan 15/12/2007 tanzim, 01/01/2008 vade tarihli 21.850-TL' lik bonoyu vadesinde tahsil edemeyince icraya koyduğunu, davalının oğlu olan ve senede kaşesi basılan ...' nın şirket yetkilisi olarak icra takibine ve senet altındaki imzaya itiraz ettiğini, Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesi' nin 2008/631 E.sayılı dosyasında ...' nın mahkeme huzurunda senet altındaki imzanın babası olan davalı ...' ya ait olduğunu ve babasının şirketi temsile ve imzaya yetkili olmadığını beyan ettiğini, senedin ... tarafından tanzim ve imza edildiğinin zaten müvekkili tarafından da bilindiğini, Mersin 2....

      Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş (5) günlük sürede icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmesi gerektiği, somut olayda, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin davacıya 14.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca ve imzaya itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu, 04/10/2020 tarihinde yapılan itirazın süresinde olmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde de dava dilekçesinde bir iddianın bulunmadığı, mahkemece imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın süre yönünden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2021 NUMARASI : 2021/22 ESAS - 2021/529 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine bono alacağından dolayı takip başlatıldığını, takibe konu senetlerdeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, ayrıca borca itiraz ettiklerini, borcun varlığı kabul edilse dahi zamanaşımı süresinin vadeden itibaren 3 yıl olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, söyleyerek takibin iptaline ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

      Vakıflar Bankası vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve faize itirazlarını bildirdiği, mahkemece, borçlu vekilinin, icra dosyasını incelemesi gerekirken, sadece e-devlet sistemi üzerinden edindiği bilgilere göre başvuruda bulunmasının HMK'nun 124/3. maddesi kapsamında kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığı gerekçesiyle husumet nedeni ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir.İcra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun l69/a maddesine dayalı borca itiraz ve İİK'nun 170. maddesine dayalı imzaya itiraz ve aynı Kanun’un 170/a maddesine dayalı şikayet olup, yasal hasım icra takibinin alacaklısı olan T. Vakıflar Bankası 'dır. İtiraz veya şikayet, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp, hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olması istemin bu nedenle reddini gerektirmez....

        Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından imzaya itiraz yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Takibe konu bononun zorunlu unsurları barındırdığı, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmiş ve bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamış olması karşısında imzaya itirazın süresinde yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece ilk olarak Adli Tıp Kurumu'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın kuvvetle muhtemel davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtilmeyen rapor tanzim edilmiştir. Bu rapora itiraz edilmesi üzerine bu kez Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtir rapor tanzim edilmiştir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2017/783 ESAS, 2020/723 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takipte ödeme emri tebliğ edilmediğini, e-devlet üzerinden haberdar olduklarını, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını söyleyerek imzaya ve borca itirazın kabulü ile takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu