İcra Müdürlüğü'nün 2021/3799 E. sayılı icra takibinde senette tahrifat iddiası sebebiyle kambiyo vasfına şikayet, dayanak belge şikayeti ile imzaya, borca, faiz ve ferilerine itiraza ilişkindir. HMK.nun 207. maddesi hükmü gereğince senetteki düzeltmelerin borçlu (keşideci) tarafından paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki kazıntı veya silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise inkâr halinde yok hükmündedir. Bu nedenle senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Anılan imzaya veya paraf imzasına itiraz halinde, mahkemece yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır....
açıkça itiraz ettiklerini belirterek usulsüz tebligata ilişkin şikayetlerinin kabulü ile tefhim tarihinin 20/09/2021 tarihi olarak tespitine, yetki, borç ve ferileri ve imzaya itirazlarının kabulü ile Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2021/98762 esas sayılı dosyasındaki ödeme emri ve takibin iptaline, alacaklı aleyhine asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yukarıda belirtilen nedenlerle, her bir talep hakkında Mahkemece karar verilmesi zorunluluğu göz önünden bulundurularak, duruşma açılması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti incelenip tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiden takibi öğrenme tarihi tespit edilerek usulsüz tebligat şikayetinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre yetkiye, imzaya ve borca itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa, öncelikle borçlunun yetki itirazı ve sonucuna göre diğer itiraz sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmesi isabetsiz olup (Yargıtay 12....
GEREKÇE:Unsurları tam bir adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, tanzim eden borçlu vekili , imzaya, borca, ferilerine ,faize itiraz ederek senedin davacı müvekkili tarafından ödendiğini beyan etmiş olup ilk derece mahkemesince imzaya itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına, alacaklının tazminat ve para cezasına mahkumiyetine karar verilmesi üzerine alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. "Borçlu beş gün içinde icra mahkemesine vereceği itiraz dilekçesinde, imzaya itiraz ile birlikte , imzaya itiraz ile çelişme halinde olmayana itiraz sebeplerini de bildirebilir. Meselâ, borçlu, imzaya itiraz ile birlikte borcun zamanaşımına uğramış olduğunu, alacaklının aynı alacak(kambiyo senedi) için daha önce takip yaptığını ve bu takibin devam etmekte olduğunu veya icra dairesinin yetkisiz olduğunu bildirebilir; yani, imzaya itirazla birlikte zamanaşımı, derdestlik veya yetki itirazında da bulunabilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve bilirkişi raporu uyarınca; -Davanın usulsüz tebligat şikayeti yönünden KABULÜ ile; davacı aleyhine başlatılan Muş İcra Müdürlüğü'nün 2019/9062 Esas sayılı dosyasında borçluya yapılan usulsuz tebligatın iptali ile 7201 sayılı TK'nun 32 maddesi gereği tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak bildirilen 04/10/2019 olarak düzeltilmesine, -Davacının imzaya itirazının kabulü ile Muş İcra Müdürlüğünün 2019/9062 E sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin 2004 Sayılı İİK'nun 170.maddesi uyarınca davacı yönünden DURDURULMASINA, - Davacının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE, TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; taraflar arasındaki icra takibinde ödeme emrinin bila ikmal iade edilmesi üzerine borçlunun mernis adresinde tebliğ yapılarak takibin kesinleştiğini mahkemece tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesinin hatalı olduğunu...
İcra Müdürülüğünün 2019/9328 Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibe konu edildiğini, davalı borçlunun şikayeti üzerine takibe konulan bononun kambiyo senedi niteliğinde bilinmediği gerekçesiyle takibin iptal edildiğini, daha sonra davacının davalı müvekkilinden 52.000,00 TL alacağı olduğu iddiasıyla Ankara 29....
Bu itibarla; icra takibi ve davaya konu edilen bononun, zorunlu tüm unsurları taşıdığı, davacının bonodaki imzaya karşı çıkmadığı, davacının bonoda yazılı borcun istenebilir olmadığı iddiasını yöntemine uygun yasal kanıtlarla ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılmakla, kanıtlamayan davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz ile kambiyo vasfı şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın ve tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlular vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlular vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan kambiyo şikayeti ve imzaya itiraza ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava ve takip dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve dairemizce benimsenen gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
nun 2006/12- 259 E. 2006/231 K. sayılı kararındaki ilkelere uygun olarak düzenlendiği, dolayısıyla hüküm kurmaya elverişli olduğu, her ne kadar davacılar vekilince raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı iddia edilmiş ise de, yukarıda da belirtildiği gibi Yargıtay'ın aradığı kriterlere uygun olarak raporun düzenlendiği, dolayısıyla davacılar vekilinin istinaf sebebinin yerinde olmadığı, böylelikle mahkemece davacıların şikayeti ile imzaya itirazlarının reddine ilişkin verilen kararda isabetsizlik görülmemiş olup, davacılar vekilinin usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde görülmeyerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....