Mahkemece, davaya dayanak olarak gösterilen senedin kambiyo senedi niteliğinde olmayıp, adi bir borç senedi niteliğinde olduğu, bu durumda ispat yükü davalıya ait olup davalının ise borçlu olmadığını yazılı delille ispat edemediği, hatırlatılmasına rağmen “yemin” deliline de başvurulmadığı, öte yandan senedin adi borç senedi niteliğinde olması ve davalı tarafından imzaya da itiraz edilmemiş olması nedeniyle, sonuca etkili olmadığından davalı hakkındaki ceza mahkemesine ait kararın kesinleşmesinin beklenmesine de gerek olmadığı belirtilerek, davanın kabulüne, 73.000 YTL alacağın, ilk davanın açıldığı 13.6.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ödünç sözleşmesi nedeniyle alacağın tahsili istemine ilişkin olup, davacının davalı hakkındaki şikayeti üzerine ......
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.nun 172. maddesine göre, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, alacaklı tarafından iki adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibe başlandığı, borçluya ödeme emrinin 12/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun 14/05/2015 tarihinde mahkemeye başvurarak itiraz ve şikayette bulunduğu görülmektedir. Borçlunun başvurusu kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takipte icra müdürlüğünün yetkisine itiraz, imzaya itiraz ve iflas erteleme davasında verilen tedbir nedeniyle takibin iptaline ilişkin şikayet olup, İİK.nun 172. maddesi gereğince icra müdürlüğüne yapılması zorunludur....
Mahkemece, anılan belgedeki imzaya itiraz edilmesi üzerine inceleme yapılmış, adli bilimler uzmanı bilirkişi 16.6.2010 havale tarihli raporunda imzanın şirket temsilcisi ...'ya ait olmadığını belirtmiştir. Mahkemece bu rapora ve davalının asliye ceza mahkemesindeki beyanlarına itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki davacı şirketin şikayeti üzerine Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı'ca yürütülen soruşturma sırasında yapılan inceleme neticesinde ise adli grafoloji uzmanı, belgedeki tarih kısmının fotokopi makinesi vasıtası ile taşınarak sonradan eklenerek elde edildiğini, söz konusu imzanın ...'nun eli ürünü olduğunu belirtmiştir....
İmzaya itiraz mutlak defi olup bu defiye karşı iyiniyet savunması dinlenilmez. Somut olay bakımından, çeklerde lehdar olarak yer alan davacı şirket yetkililerinin kim olduğu araştırılarak ve ayrıca çeklerin arka yüzündeki kaşede yer alan imzanın davacı şirket ticari vekiline ait olup olmadığı hususu üzerinde durularak ciranta imzasının davacı şirketi temsile yetkili kişi veya ticari vekili olarak tayin ettiği kişiye ait bulunup bulunmadığına yönelik imza incelemesi yaptırılıp bilirkişi raporu alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....
Şikayeti konu çeki kimin keşide ettiğini bilmiyorum...” şeklindeki savunması, çek üzerinde yaptırılan imza ve yazı incelemelerinde, çekin ön yüzündeki yazı ve imzaların müşteki ...'in eli ürünü olmadığının belirtilmesi ve sanığın eli ürünü olduğuna dair de garafolojik yakınlık tespit edilememesi; lehtar ... 'in aşamalarda dinlenmemiş olması ancak hükümden sonra 02.06.2014 havale tarihli dilekçesinde, “...çekin kendi şirketi çalışanı ... aracılığı ... tarafından gönderildiğini, çek ... tarafından getirildiğinde kendisinin çek keşidecisi ...'...
BORCA VE İMZAYA İTİRAZGÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAKAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS HACİZ YOLU 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 169 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 170 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki borca ve imzaya itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar 1. İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 6.4.2006 gün ve 2002/1640- 2006/173 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 13.11.2006 gün ve 2006/18312-21121 sayılı ilamı ile, (...Alacaklı tarafından, borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve borçlu vekili icra dairesine süresinde başvurarak takip konusu senetteki imzaların müvekkiline ait olmadığını, sahte imza ile senet tanzim edilip takibe konulduğunu bu nedenle imzaya itirazda bulunulduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava konusu uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile imzaya/borca itiraza ilişkindir....
ile yetkiye, borca, imzaya, feriler ile zamanaşımına itirazlarının kabulüne, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2020 NUMARASI : 2020/27 ESAS 2020/472 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı vekili tarafından Konya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2020/198 Esas sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine kambiyo takibi başlatıldığını, takip konusu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya itirazları olduğunu belirterek imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
ait olduğunun sabit olduğu ve yapılan itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında nitelikli yazılı delille ispat edilemediği anlaşıldığından davanın usulsüz tebliğ şikayeti ile imzaya ve borca itiraz yönünden reddine karar verilmiştir....