Borçlunun 16.12.2013 tarihli şikayet dilekçesinde, açıkca imzaya itirazı olmayıp, aksine ödeme emrinin tebliği ile imza inkarına dayalı dava açacağını beyan emiştir. Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı gibi, HMK.nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve dava prosedüründe tatbiki mümkün olan ıslah müessesesinin imzaya itiraz hakkında uygulanma olanağı yoktur. O halde, mahkemece, şikayet dilekçesinde ileri sürülen hususlar ile bağlı kalınarak sonuca gitmek yerine, şikayet dilekçesinde açıkca imzaya itiraz bulunmamasına rağmen imza incelemesi yapılarak sonuca gidilmesi isabetsizdir....
gerekçesiyle imzaya ve borca itirazın süresinde olmadığından reddine karar verildiği görülmektedir....
Dava İİK'nun 170. maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz davasıdır. Davacı tarafça imzaya itiraz edildiğinden mahkemece davacıların imza örnekleri temin edilmiş, dosya bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 05/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda inceleme konusu senetlerde davacı T1 adına atfen atılı bulunan imzaların davacı T1'ün eli ürünü olduğu, davacı T2 adına atılı imzaların T2 eli ürünü olmadığı, taklit edilmek suretiyle atıldığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir....
İtiraz üzerine ...'nde düzenlenen 31.05.2013 günlü raporda ise, çekteki ciranta imzasının teşhise götürecek karakteristik materyal, önemli yazı ve tanı unsuru içermeyen, karalama tarzında basit tersimli bir imza olması nedeni ile aidiyetinin ve borçlunun eli mahsulü olup olmadığının tespit edilemediğinin açıklandığı görülmüştür. Mahkemece itiraz üzerine aldırılan Adli Tıp Raporunda her ne kadar imzanın borçluya ait olup olmadığı hakkında bir tespite gidilememiş ise de, ilk rapora üstünlük tanınması halinde borçlunun imzaya itirazının reddine, ikinci rapora üstünlük tanınması halinde ise imzanın aidiyeti konusunda oluşan belirsizliğin borçlu lehine yorumlanması sureti ile imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden ve her iki rapor arasında çelişki oluşmuştur....
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş (5) günlük sürede icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmesi gerektiği, somut olayda, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin davacıya 14.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca ve imzaya itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu, 04/10/2020 tarihinde yapılan itirazın süresinde olmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde de dava dilekçesinde bir iddianın bulunmadığı, mahkemece imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın süre yönünden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2700 KARAR NO : 2020/2123 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 30/04/2019 NUMARASI : 2018/285 ESAS 2019/402 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında İstanbul Anadolu 11 İcra Müdürlüğünün 2018/175 sayılı icra dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takip dayanağı çekin arkasında müvekkili adına yapılan cirodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borca ve imzaya itiraz ettiklerini beyanla, takibin iptaline, %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 04/07/2019 tarih, 2019/350 Esas, 2019/475 Karar sayılı kararı ile Mersin İcra Müdürlüğü'nün yetkisizliğine icra dosyasının Ahlat İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verildiği, örnek 10 ödeme emrinin takip borçlusu davacıya 13/09/2019 tarihinde tebliği üzerine yasal süre içerisinde borca ve imzaya itiraz edildiği görülmektedir. Öncelikle davacının yetkisiz icra müdürlüğünde yürütülen takibe ilişkin yapılan itiraz üzerine taraflar arasında görülen davada takip borçlusunca imzaya itirazdan feragat edildiği gözetildiğinde yetkili icra müdürlüğünde yeniden ödeme emri gönderilmesi üzerine davacının imzaya itirazının incelenmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince davacı borçlunun imzaya itirazdan feragat ettiğine ilişkin kabulü isabetli değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece"İmzaya itirazın KABULÜ ile takibin davacı borçlu yönünden DURDURULMASINA, -Yasal koşulları oluşmadığından davacı yanca talep edilen tazminatın REDDİNE , -Sair itiraz ve şikayetlerin imzaya itiraz kabul edilmekle bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İmzaya İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafça borçlu hakkında 2 icra dosyası üzerinden takip yapılmıştır. 2006/6782 esas sayılı dosyada genel haciz yoluyla takip balatılmış yasal süresi içerisinde ...nun 62.maddesi gereğince icra dosyasına herhangi bir itiraz yapılmamıştır. Diğer takip dosyası ise 2006/6783 esas sayılı olup, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konu edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İmzaya İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafça borçlu hakkında 2 icra dosyası üzerinden takip yapılmıştır. 2006/6782 esas sayılı dosyada genel haciz yoluyla takip balatılmış yasal süresi içerisinde İİK.nun 62.maddesi gereğince icra dosyasına herhangi bir itiraz yapılmamıştır. Diğer takip dosyası ise 2006/6783 esas sayılı olup, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konu edilmiştir....