İncelenen dosya kapsamına göre; davalı alacaklı vekili tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo takibi yapıldığı, davacı borçlu vekili tarafından imzaya ve borca itiraz edildiği, İlk Derece Mahkemesince davacı asilin imza örneklerinin alınması için duruşmada hazır olmadığı gerekçesi ile davanın usul yönünden reddine karar verilmiş ise de, İmzaya itirazda davanın usulden reddine karar verilebilmesi için -vekile çıkarılan tebligat sonuç doğurmayacağından- davacı asile İİK.nun 68/a maddesinde yazılı ihtaratları içerir davetiyenin tebliğ edilmesi zorunludur. Tefrik edilen dosyada davacı asile yasal ihtaratları içerir davetiye tebliğ edilmediğinden davanın usul yönünden reddine dair karar verilmesine olanak bulunmamaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava açarken imzaya ve borca itiraz etmelerine rağmen mahkemece sadece borca itiraz olarak eksik ve hatalı niteleme yapmasının doğru olmadığını, imzaya açıkça itiraz ettiklerini, tarafların birlikte hareket ederek bazen boş senede imza aldıklarını veya hiç imza almadan senetlerin doldurulup hiçbir ilgileri olmayan kişilere verilerek icra takibi başlatıldığını, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinin kabulün talep etmiştir . DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu aleyhine bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri davacıya 02/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, dava 05/10/2020 tarihinde İİK 168'e göre yasal 5 günlük süre içinde açılmıştır. 6102 Sayılı TTK 776 ve müteakip maddelerinde bononun yasal unsurları düzenlenmiş olup, takip konusu bono kambiyo senedi vasfına haizdir....
Birleşen dosya davacısı vekili dava dilekçesinde özetle, Ayvalık İcra Müdürlüğünün 2017/11135 Esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında kambiyo takibi başlatıldığını, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imza karşılaştırması yapıldığında bu durumun ortaya çıkacağını, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini belirteret takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Açılan davada 30/09/2020 ödeme tarihli senet yönünden kambiyo vasfı şikayetinde bulunulmamış, sadece imzaya itiraz edilmiştir. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonunda alınan rapor ile imzanın davacı eli ürünü olmayıp sahte olarak atılmış imzalar olduğu bildirilmiştir. 30/09/2020 ödeme tarihli senette de ayrıca keşide yeri olmayıp keşideci adı yanında yazılı yer İzm'dir. Bu durumda İİK 170/ a-2 maddesi gereğince imzaya itiraz üzerine ayrıca şikayet konusu yapılmasa bile kambiyo senedi vasfının öncelikle ve kendiliğinden incelenmesi zorunludur. Bu nedenle 30/09/2020 ödeme tarihli senet yönünden de İİK 170/a-2. Maddesi gereğince takibin iptaline ve İİK'nın 170/a maddesinde tazminat öngörülmediğinden davacı yanın tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulması ve davacı lehine tazminata karar verilmesi isabetli olmamıştır....
Bu nedenle, davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliği edildiği iddiasıyla yaptığı şikayetin Mahkemece reddi kararına yönelik istinaf sebep ve gerekçesine itibar edilmemiştir. İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2019 NUMARASI : 2019/103 ESAS 2019/184 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 13.İcra Müdürlüğü 2019/1859 E. Sayılı dosyasında müvekkil aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, çekteki imzanın müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığını belirterek imzaya, faize borca ve tüm ferilerine itiraz ederek haksız takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Şikayetin niteliği ve dosya içeriği dikkate alınarak duruşma açmaya ve başkaca delil toplamaya gerek görülmemekle dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi kararında özetle; davacı vekile takibe dayanak senette vade tarihi ve düzenleme yeri olmadığını bu nedenle senedin kambiyo vasfı taşımadığını iddia etmişse de takibe dayanak senette yapılan inceleme de senedin kambiyo vasfını olduğu anlaşılmakla takibin iptali şikayeti yönünden davanın reddine karar verilmiş, imza incelemesi yönünden yapılan incelemede Ankara Jandarma Kriminal Laboratuarının yukarıda tarih ve sayısı bildirilen raporu ile takip konusu senetteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda bir kanaat bildirmek mümkün olmadığı rapor edildiği, Adli Tıp Kurumundan alınan raporda ise imzanın kuvvetle muhtemel davacı eli ürünü olduğu belirtilmiş olup davalı vekili tarafından gelen rapora itiraz edilmediği anlaşılmakla ispat yükü üzerinde olan alacaklının senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat edemediği tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, yukarıda belirtilen emsal içtihat doğrultusunda davacının davasının imzaya itiraz yönünden kabulü ile...
Bununla birlikte; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti” başlıklı 170/a-2 maddesinde; “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, şikayetçi borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda ödeme emri tebliatının usulsüz olduğunu, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itirazda bulunduğu görülmektedir.Mahkemenin öncelikle ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayetini incelemesi, tebligatın usulsüz olduğu ve öğrenme tarihine göre İİK'nun 16. maddesinin birinci fıkrasına göre süresinde şikayet yapıldığını tespit etmesi halinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi...
İİK'nun 168/4- 5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (beş) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Bu durumda borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun olduğuna göre ödeme emrinin tebliğ edildiği 18/12/2020 tarihinden sonra borçlunun 30/12/2020 tarihinde icra mahkemesine yaptığı itiraz yasal beş günlük süreden sonradır. O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet reddedilerek, asıl dosyada takibe, yetkiye imzaya ve borca itiraz ve şikayetlerinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....