Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Davacının, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda davacı borçlu, takibi 09/04/2019 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebligat şikayeti yasal süresindedir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/12/2022 NUMARASI : 2022/257 ESAS 2022/704 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/121343 esas sayılı dosyasından müvekkiline karşı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığını, müvekkiline ise şu aşamaya kadar herhangi bir tebligat gönderilmediğini, eldeki icra dosyasında müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, söz konusu dosyada senetler üzerindeki mevcut imzanın müvekkiline ait olmadığını, kefil olarak belirtilen Kenan Oğuz'un müvekkilinin ismiyle ve hatta imzasını taklit ederek ve Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) düzenlenen...

, takibe dayanak çek üzerindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, ayrıca dosya işlemsiz bırakılmakla çekteki zamanaşımı süresinin de dolduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile yetkiye, borca, imzaya, feriler ile zamanaşımına itirazlarının kabulüne, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....

GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti ile imzaya ve borca itiraz ile takibin iptali talebine ilişkindir. Hatay İcra Dairesinin 2016/3237 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Türk Ekonomi Bankası A.Ş. tarafından borçlu T6 Sanayi Taşımacılık Ticaret Limited Şirketi, T5 ve T1 hakkında 05/02/2016 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 23.001,10 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin 23/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 29/11/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalı vekili tarafından sunulan süre tutum dilekçesi ile mahkeme kararının tebliğinden itibaren gerekçeli istinaf dilekçesi ibraz edileceği belirtilmiş, mahkemece gerekçeli kararın 16/11/2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen ayrıntılı istinaf dilekçesinin verilmediği anlaşılmıştır. İİK.nın 366. maddesinde, istinaf ve temyiz incelemelerinin HMK'ya göre yapılacağı hükme bağlanmıştır....

Davacının Usulsüz tebligat şikayetinin reddedildiğinden, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren İİK'nun 168/5 maddesinde yazılı olan 5 günlük itiraz süresinin 19/01/2021 tarihinde mesai saati sonunda sona erdiği, borçlunun imzaya itirazının süresinde olmadığı anlaşıldığından borçlunun imzaya itirazının süre yönünden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle; 1- Davacının Usulsüz Tebligat Şikayetinin REDDİNE, 2- Davacının imzaya itirazının süre yönünden REDDİNE karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hatalı hukuki değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece imzaya itiraz davasının red edildiğini, tebligattan 17/02/2021 tarihinde haberdar olduklarını, aynı gün içinde de davayı açtıklarını, muhataba tebligatın öncelikle şerhsiz olarak ardından 21/2'ye göre tebliğ yapılması gerektiğini, müvekkilin icra takibinde haberdar olma tarihinin 17/02/2021 tarihi olduğunu davanın esastan görülmesi gerekirken süreden reddine karar verilmesinin hukuken yerinde olmadığını belirterek istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davanın konusu imzaya itiraz davasıdır. Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonaya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. İİK 168/4'e göre ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren yasal 5 günlük süre içinde imzaya itiraz davası açılması gerekir....

Somut olayda, alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 04.12.2008 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süreden sonra 05.02.2009 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurusunda, yurt dışında ikamet ettiğini sadece yaz aylarında Türkiye'de kaldığından kendilerine tebligat yapılmadığını, takibi 03.02.2009 tarihinde haricen öğrendiklerini belirterek imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. Başvuru bu hali ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya itiraz niteliğindedir....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacının imzaya itiraz davasının kabulü ile İİK 170 md. gereği takibin durdurulmasına, İİK. 174 md. koşulları oluşmadığından davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....

    Her ne kadar mahkemece şikayete konu tebliğ mazbatasına göre tebligatın, muhatabın "bizzat" kendisine tebliğ edilerek imzasının alındığı, mazbata üzerindeki imzaya itiraz edilmiş ise de dar yetkili icra mahkemesince tebliğ mazbatasındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı yönünde inceleme yaptırılamayacağı gerekçesi ile tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin reddine, tebligat usulsüzlüğü şikayeti reddedildiğinden süresinde olmayan kambiyo vasfına yönelik şikayetin reddine karar verilmiş ise de; Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliğinde tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bunun tahkik şeklinin ve yönteminin gösterilmediği, usulsüz tebliğ şikayetinin varlığı halinde mahkemece her somut olayın özelliğine göre iddianın incelenmesi gerektiği, H.G.K.nun 7.4.1982 tarih ve 1377- 337 sayılı kararında da belirtildiği üzere tebligat parçasında yazılı olan hususun aksinin her türlü delille ispatlanabileceği, davacı vekilince dava dilekçesinde ve duruşma aşamasında, ödeme...

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; tebliğ mazbatasında araştırmanın yapıldığı ve haber bırakılan komşu isminin yer almadığı, bu haliyle tebligatın usulsüz tebliğ edildiği, davalı tarafça davacının daha erken bir tarihte tebligattan haberdar olduğunun da yazılı delille ispat edilemediği görülmekle davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 20/09/2021 tarihi olarak düzeltilmesine; takibe konu senette yer alan imzanın davacıya ait olup olmadığına yönelik aldırılan bilirkişi raporunda imzanın davacının elinin ürünü olabileceğine dair kanaat bildirilmekle beraber kesin bir kanaatin bildirilmediği, davalı takip alacaklısı tarafından mevcut rapora itiraz edilmediği ve imzanın davacıya aidiyeti hususunda ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu ve davalı tarafça imzanın davacıya ait olduğu kesin olarak ispat edilemediğinden davacının imzaya itiraz talebinin kabulü ile takibin davacı yönünden durdurulmasına, imzaya itiraz kabul edilmekle borca itiraz...

    UYAP Entegrasyonu