Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Seçilen takip şekline göre davacının her türlü borca itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süresinde icra dairesine bildirmesi gerekir. Nitekim davacı borçlunun eldeki şikayet dilekçesindeki sebeplerle borca itirazda bulduğu ve icra dairesince takibin durdurulduğu görülmektedir. İcra Dairesi yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmayacağı gibi borca itiraza konu olabilecek itiraz sebepleri şikayet yoluyla ileri sürülerek takibin iptali de istenemez. Sonuç olarak; takibin durdurulmuş olması ve eldeki davada da icra müdürlüğüne yapılmış olan itirazların tekrarlanmış olması karşısında davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu durumda davanın bu gerekçe ile reddi yerine imza incelemesi yapılarak davanın esastan reddi isabetsiz bulunmuştur....

İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı icra dosyası, Bilirkişi İncelemes, ... 1. İcra Dairesi'nin ... E. Sayılı dosyasının incelenmesinden; Alacaklı davacı ...Ş.'nin davalı borçlu ... aleyhine 18/01/2019 tarihinde 550,94-TL cari hesap alacağı hakkında ödeme emri düzenlendiği, davalıya ödeme emrinin tebliğine dair tebligat parçasının dosya içinde olmadığı, davalının 04/03/2019 tarihinde yetkiye, takibe, borca ve faize itiraz ettiğini, ikamet adresinin Denizli olmasından dolayı Denizli İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, alacaklı firmaya karşı herhangi bir borcunun olmadığını, takibe, borca, yetkiye, faize ve tüm ferilerine ve imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun yetkiye ve imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği, davalı alacaklı tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....

    İcra Müdürlüğünün 2015/3372 Esas sayılı icra dosyasında takibe konu 01.12.2014 düzenlenme tarihli 15.12.2014 ödeme tarihli 103.000,00 TL bedelli bonoya ilişkin açtığı imzaya itiraz davasının reddine, Davacının İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün 2015/3372 Esas sayılı icra dosyasında takibe konu 01.12.2014 düzenlenme tarihli 15.12.2014 ödeme tarihli 103.000,00 TL bedelli bonoya yönelik açtığı borca ( tahrifat ) itirazın kabulü ile icra takibine dayanak teşkil eden ve itiraza konu bono meblağının 3.000,00 TL olduğunun tespiti ile icra takibinin itiraza konu senet yönünden bu bedel ( 3.000,00 TL) üzerinden devamına karar verilmiştir....

    - K A R A R - Dava, davalının kefil olarak imzaladığı iddia edilen kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı imzaya ve borca itiraz etmiştir. Mahkemece Cumhuriyet Savcılığında alınan ekspertiz raporu gereği kredi sözleşmesindeki kefil imzasının davalı eli ürünü olduğu bu nedenle davacının alacağını kanıtladığını, davalının dosyasına sunduğu ödeme dekontunun, alacağa ilişkin olduğu kanıtlanamadığından itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı kredi sözleşmesindeki imzaya ve borca itiraz etmiştir. Mahkemece savcılıkta alınan rapor ile yetinilerek hüküm kurulması doğru değildir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2018/607 ESAS - 2020/122 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığını, takip konusu imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek, davanın kabulünü, takibin durdurulmasını, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

      Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 5.9.2010 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, davalının 2010 Ekim-2011 Şubat aylar arası kira bedellerini ve apartman aidatını ödemediğinden hakkında icra takibi yaptığını, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı ise kira sözleşmesini kabul etmediğini, kira sözleşmesini davacının o blokta oturan arkadaşının hazırladığını, yapılan görüşmelerde mutabakat sağlanamadığını, davacının Tunceli’ye gideceğini evine sahip çıkacak bir kişi istediğini söylediği için evine oturduklarını,kendisine hakaretlere varan sözler söylediği için evden çıkmadığını borca da bu nedenli itiraz ettiğini savunmuştur. İcra takibine dayanak yapılan ve hükme esas alınan 5.9.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi kiralayan Özgür Erdem, kiracı ... arasında imzalanmıştır....

        Buna göre somut olayda; Fatsa İcra Müdürlüğü'nün 2018/5327 Esas sayılı dosyasında örnek (10) numaralı ödeme emrinin borçlu davacıya 21/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından mahkemenin 2019/5 Esas sayılı dosyasında 09/01/2019 tarihinde Fatsa İcra Müdürlüğü'nün 2018/5327 Esas sayılı takip dosyasında imzaya itiraz edildiği, ancak dosyanın takipsiz bırakılması sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, iş bu imzaya itiraz davasının da 26/11/2020 tarihinde açıldığı, davacının en geç mahkemenin 2019/5 Esas sayılı dosyasının dava tarihi olan 09/01/2019 tarihinde takipten haberdar olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlunun ödeme emrinden ve takipten en geç 09/01/2019 tarihinde haberdar olduğu, davacı borçlunun 26/11/2020 tarihinde imzaya itiraz ettiği ancak davacının 5 günlük yasal süresi içerisinde itiraz etmediği anlaşılmakla; davacının davasının süre yönünden reddine dair karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

        Şti yetkilisi olduğunu beyan eden davalı tarafından imzalanıp şirket kaşesi basılan 15/12/2007 tanzim, 01/01/2008 vade tarihli 21.850-TL' lik bonoyu vadesinde tahsil edemeyince icraya koyduğunu, davalının oğlu olan ve senede kaşesi basılan ...' nın şirket yetkilisi olarak icra takibine ve senet altındaki imzaya itiraz ettiğini, Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesi' nin 2008/631 E.sayılı dosyasında ...' nın mahkeme huzurunda senet altındaki imzanın babası olan davalı ...' ya ait olduğunu ve babasının şirketi temsile ve imzaya yetkili olmadığını beyan ettiğini, senedin ... tarafından tanzim ve imza edildiğinin zaten müvekkili tarafından da bilindiğini, Mersin 2....

          nın 355. maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, davacı borçlu tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itiraz nedeniyle mahkemeye başvurulduğu, yetki itirazının öncelikle çözümlenmesi gereken itiraz olup yetki itirazının kabulüne karar veren icra mahkemesinin bu kararında alacaklı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedemeyeceği, zira icra mahkemesinin esasa ilişkin bir karar vermediği, borca ve imzaya itirazın yetkili icra müdürlüğünde ödeme emri tebliğinden sonra ileri sürülmesi halinde yetkili icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde değerlendirilebileceği, imzaya ve borca itirazın değerlendirilmesi sonucunda yukarda belirtilen koşulları taşıyorsa davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebileceği, icra mahkemesinde takip edilen dava ve duruşmasız işlerde maktu vekalet ücretine hükmedileceği öngörülmüş olup mahkemece takdir edilen vekalet ücreti...

          UYAP Entegrasyonu