a ait olmadığının tespit edildiğininden, tediye makbuzlarının davacıyı bağlamayacağı, diğer yandan davalı tarafından mali müşavir bilirkişi raporu sunulduktan sonra imzaya itiraz edildiği savunulmuş ise de davalının cevap dilekçesinde ödeme iddiasında bulunulmadığı gibi ticari defter inceleme sonrasında ödeme iddiasının ortaya çıktığından davacı tarafından yapılmış imza itirazının iddianın genişletilme mahiyetinde olmadığı, bu nedenle davacıya yapılmış bir ödeme olmadığının sabit olduğundan sübut bulan davanın kabulü ile icra takibinin devamına, icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın fatura alacağı olduğu, likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının Bursa 18....
Öte yandan, imzaya itiraz iradesinin açıklandığı merciin bir mahkeme olması, bu iradenin açıklanma biçiminin bir dava olarak nitelendirilmesini de mümkün kılmaz. Aynı tespitler, adi senet bütünü içinde yer alan kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, yani yazının inkârının –yazı inkârı, yani tahrifat iddiası, sahtelik olgusunun ileri sürülme biçimlerinden birisidir- borca itiraz yoluyla, icra mahkemesinde ileri sürülmesi –takip hukuku bağlamında imzaya itiraz dışında kalan tüm itirazlar, borca itiraz sayılır- hâlinde de HMK’nın 209. maddesinin 1. fıkrasının işlerlik kazanamaması ve konuyu düzenleyen İİK’nın 169. maddesinin 2. cümlesindeki kuralın tatbik kabiliyetini koruması bakımından da geçerlilik taşır (Tanrıver, S.: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2020, C. I, s. 856). Genel mahkemede açılan sahtelik davası gibi Cumhuriyet Savcılığına aynı nedenle yapılan şikâyet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz....
itiraz adına ilgili İcra Hukuk Mahkemesi'nde imzaya itiraz davası açmadığını, aradan geçen 1 yılı aşkın süre boyunca müvekkilini oyalamış ve fiilen hacze gidildiğinde işbu davayı açmış olduğunu, dolayısıyla davacı tarafın işbu dava ile imzaya itiraz etme hakkı bulunmadığını,Diğer yandan müvekkili şirketin hiçbir zaman kötü niyetli bir şekilde hareket etmediğini, müvekkilinin ticari hayatı içerisinde eline gelen kambiyo evrakını yasal işlemlere konu ettiğini, Mahkemenin, gerekçesiz bir şekilde kötü niyet tazminatına hükmettiğini beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
yaptığı işlemler ve yine aynı şekilde itiraz ettiği imzayı kullandığı resmi evraklar belirlenmesi gerektiğini ve imzayı resmi merciler önünde ve resmi evraklarda kabul ettiğini, yani itiraz ettiği imzanın kendisinin olduğunun ayrıca ispatı olduğunu, ayrıca davacı tarafça imzaya itiraz edilmiş ise de, itiraz edilen senetteki imzanın davacı şirket yetkilisinin bir takım diğer evraklardaki imza ile aynı olduğunu, ...'...
E.. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından borca itiraz edildiğini, öncesinde müvekkil aleyhine İstanbul ....İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığından imzaya itiraz edildiğini, haciz baskısı altında söz konusu takibe ilişkin 02/10/2012 tarihli makbuz ile 1.500,00 TL ödendiğini, ve müvekkil şirketten toplam 30.000TL bedelli 2 adet çek alındığını İstanbul 12. icra mahkemesinin 2012/1333 E. sayılı 2014/18 K. sayılı kararı ile imzaya itiraz davsının kabulü ile takibin iptaline karar verildiğini, Yargıtay tarafından onandığını, ödenen bedelin iadesi gerektiğini belirterek itirazın iptali ile %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
İstinaf eden borçlu vekilince talebe dayanak çekdeki keşideci imzasına itiraz edilmemiştir. Ancak, keşideci tarafından çekin lehtar ... A.Ş. adına keşide edilerek kargoya verildiği, çekin teslim edilmeden kargoda çalınarak zayi olduğu, lehdar cirosunun sahte olduğu hususun lahdar tarafından açılan imzaya itiraz davasında alacaklı vekilince kabul edildiği, müvekkilinin zayi olan çek yerine yeni çek düzenlenerek lahdara teslim edildiği, alacağın tamamına yeter miktarda teminat gösterildiği, lehdardan sonraki cirantaların el birliğiyle hareket etmeleri nedeniyle alacaklının iktisabında ağır kötü niyetli olduğu belirtilerek ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir. Borçlunun, kendisinden sonraki lahdarın imzası ve borcun esasına yönelik itirazları, İİK'nın 265. maddesindeki sınırlı itiraz sebepleri kapsamında olmayıp, ihtiyati hacze itiraz aşamasında incelenemez....
İcra Mahkemesinin 10.12.2013 gün.... sayılı kararının imzaya itiraza ilişkin olduğu, şirketlerin imzaların yetkilileri tarafından atılmadığı iddiasıyla imzaya itiraz ettikleri, yapılan inceleme sonunda şirket temsilcisine ait olmadığı, ...'a ait olduğu, ancak ...'ın yetkilendirildiği, ... firması adına yetki belgesinin bulunmadığı saptanarak .... aleyhine açılan imzaya itiraz davasında borca itirazın reddine, ... firması adına yapılan itirazın kabulü ile takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmişse de, bu hükmün takip hukuku açısından imzanın kime ait olduğuna ilişkin olarak tarafları bağlayacağı, maddi hukuk açısından kesin hüküm oluşturmayacağı, ...'...
imzaya itiraz dışındaki diğer talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği anlaşılmaktadır....
Esas sayılı dosyasında 85.375,07 TL ( takip sonrası işlemiş faiz ve feri ve masrafları hariç ) ilamsız icra takibi başlattıklarını, Borçlular işbu takibe ilişkin borcun tamamına, imzaya, yetkiye, faize, faiz oranlarına ve diğer tüm fer'ilere itiraz ettiğini, borçlunun itiraza ilişkin iddialarının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, Borçlu ... itiraz dilekçesinde yalnızca icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini, ... iş bu icra takibine ilişkin borcu olduğunu kabul etmediğini, itirazı yetki itirazı sınırlı olduğunu, borçlunun yetkiye itirazlarının kabulünün mümkün olmadığını, tacir olan borçlular ile müvekkili arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 60. vd Maddesi gereğince yetkili mahkeme ve icra daireleri müvekkili bankanın merkezinin bulunduğu yer icra müdürlükleri olarak belirlendiğini, müvekkili bankanın merkez adresi İstanbul Şişli olduğunu, Borçlu ... ise imzaya, yetkiye borcun tamamına, faize ve faiz oranları ile diğer tüm ferilerine itiraz etmesine rağmen...
Sayılı dosyasından takibin iptali talipli açılan davada borcun varlığına itiraz etmiş olduğunu ve imzaya itiraz etmediğini, sadece bankanın yetkili hamil olmadığı iddiasının ileri sürüldüğünü bildirmekle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; "Dava; icra takibine konu edilen senetlerdeki imzaların davacılara ait olmadığı iddiasıyla borçlu bulunmadıklarının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. Davacılar tarafı, icra takibine dayanak senetlerin üzerindeki imzaların kendilerine ait olmadığını beyan ederek imza inkarında bulunmuşlardır. Davalı taraf, taraflar arasındaki ticari ilişki bulunduğunu alacaklı olduklarını beyan etmiştir....