WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, imzaya itiraz nedeniyle takibin ve takibe konu senedin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince, davanın İİK 72/1. maddesi gereğince menfi tespit davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, 2004 sayılı İİK.nin 170. maddesi gereğince imzaya itirazın İcra Mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı, davacı tarafından imzaya itiraz edilerek takibin ve takibe konu senedin iptaline karar verilmesi talep edilmekle açılan davanın menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır. Buna göre uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

    İcra mahkemesinde borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında genel mahkemelerde açılan menfi tespit davası, savcılık soruşturması veya ceza davasının bekletici mesele yapılması olanaklı değildir. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacılar aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, davacılar tarafından yasal süresi içinde imzaya itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından davacıların imzaya itirazlarının kabulü ile davacılar hakkındaki takibin durdurulmasına karar verildiği davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır . Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

    tanzim tarihi itibariyle davacının borçlu şirket yetkilisi olmaması imzaya itiraz davası açmasına engel teşkil etmediğinden, bu nedenle davacıların imzaya ve borca itirazı esastan incelenerek, senedin tanzim tarihi itibariyle davacı borçlu şirketin tespit edilen yetkilisinin ve davacı asil Leman'ın imza örnekleri alınarak, imzaya itiraz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak hüküm oluşturulması gerektiğinden, davacıların istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, HMK. 353/1- a6 maddesi gereğince dosyanın esastan incelenerek hüküm oluşturulmak üzere mahkemesine geri gönderilmesine" gerekçesiyle kararın kaldırıldığı, ilk derece mahkemesince kaldırma kararından sonra imzaya itiraz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, kapsam ve sonuç itibariyle hüküm kurmaya elverişli kesin kanaat içeren bilirkişi raporu doğrultusunda verilen kararda yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde...

    İmzaya itirazın niteliği itibariyle, imzanın borçluya ait olduğunu kanıtlama külfeti alacaklıya aittir. Zira, takibe başlayan ve icra dosyasına sunduğu senetteki imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklı olup; bu iddianın ispat yükü de alacaklıya düşer (Hukuk Genel Kurulu'nun 26/04/2006 tarih, 2006/12- 259 esas ve 2006/231 karar sayılı ilamı)....

    CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; imzaya itirazın usulüne uygun yapılmadığını, muğlak ifadeler ile itirazın imzaya itiraz sonucunu doğurmayacağını, imzanın borçluya aidiyeti hususunda şüphe olmadığını, kambiyo senetlerinin mücerretliği gereği ayrıca bir borç ilişkisinin varlığına gerek olmadığını belirterek davanın reddi ile borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacılar aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı , davacılar tarafından , yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği davacılar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacılar vekili dava dilekçesinde , bonodaki şirkete ait görünen imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek şirket yönünden imzaya itirazda ,bulunmuş ve tüm davacılar yönünden borca itirazda bulunulmuştur. Davacı vekili 19.11.2020 tarihli celsede ise icra takibine konu bononun ön yüzündeki sağ tarafında T3 yazan imzaya itiraz ettikleri şeklinde açıklamada bulunmuştur....

      itiraz davasında olanaklı olmadığı, anlaşıldığından mahkemece imzaya itirazın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/12/2019 NUMARASI : 2019/274 ESAS - 2019/914 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından hakkında İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2019/6129 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe konu senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığını, davalıya herhangi bir borcunun da bulunmadığını, beyanla imzaya ve borca itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, davacı tarafından yasal süresi içinde imzaya itirazda bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından davacıların imzaya itirazlarının kabulü ile davacılar hakkındaki takibin durdurulmasına karar verildiği davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır . Davacı şirket tarafından imzaya itirazda bulunulduğu halde davacı şirketin kaşesi üzerindeki imzanın mukayese imzalarla karşılaştırılarak davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda rapor alınmaksızın davacı şirketin imzaya itirazının kabulüne karar verilmesi yerinde değildir....

      UYAP Entegrasyonu