"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde imar uygulamasından kaynaklanan tapu iptali, tescil ve takas bedelinin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, imar uygulamasından kaynaklanan tapu iptali, tescil ve takas bedelinin tahsili istemine ilişkindir. İmar uygulaması, başka bir anlatımla ortaklaştırma sonucu oluşan ve dava konusu edilen 1904 ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı belediyenin davacıya takas karşılığı olarak vermiş olduğu herhangi bir bağımsız bölüm bulunmadığı geri çevirme kararı üzerine getirtilen ... Belediyesinin 11.1.2007 gün ve 20/118 sayılı yazısından anlaşılmaktadır. Dava konusu yerde inşaa edilen apartmanda davacının sahip olduğu 4 ve 10 numaralı bağımsız bölümler onun tarafından ...'...
Mahkemece verilen ilk karar Yargıtay bozma kararı ile ortadan kalktığından, taraflar için kesinleşmiş bir bedel söz konusu değildir. 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 gün ve 29824 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçiçi 12. maddesinde; "24/02/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/12/2022 NUMARASI : 2021/390 Esas - 2022/458 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırım KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Ekşinoz Mahallesi, 1245 ada 5 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sırasında bedele dönüştürüldüğünü, takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir....
maddesi uyarınca yapılan imar uygulamasından kaynaklandığı saptanmak ve aynı yasanın 18/9. maddesi hükmü gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalılardan Burhan'ın temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 217,65 TL. Bakiye onama harcının temyiz eden davalı Burhan'dan alınmasına, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
dilekçesi olduğunun kabulü ile 02.11.2017 günlü 2017/487 Esas- 2017/24381 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına kaldırıldıktan sonra davalı vekilinin 04.02.2016 günlü karar düzeltme dilekçesinin incelenmeside; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 gün 29824 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçiçi 12. maddesi ile; "24/02/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir....
Mahkemece, imar öncesi davacı ve davalıya ait parsellerin tedavüllü tapu kayıtları, tapu kütük suretleri, imar uygulamasına ilişkin kayıt ve belgeler getirilerek davaya konu parsel içindeki ve davaya konu yapının imar uygulamasından önce yapılıp yapılmadığı, mevcut durumun imar uygulaması sonucu oluşup oluşmadığı, 3194 sayılı imar yasasının 18. maddesi gereğince davalının iradesi dışında idari işleme dayalı olarak parselin oluşup oluşmadığı anlaşılamamaktadır....
Hal böyle olunca; mahkemece yerinde uzman bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif yapılmak suretiyle, tapu kayıtları tüm tedavülleriyle birlikte getirtilmeli, İmar uygulamasından önceki kadastral parsel sınırlarını gösteren kroki de getirtilerek hangi kadastral parselde davalının ne şekilde hissedar olduğu araştırılmalıdır. 2- Davalıya ait ve imar uygulaması ile oluşmuş 318 ada 4 parselde davalının hangi tarihte, ne şekilde hissedar olduğu hususu da açıklığa kavuşturulmalı, taşkınlığın imar uygulaması ile oluşup oluşmadığı tüm bilgi ve belgeler dosya içerisine alınarak araştırılmalı, taşkınlık imar düzenlemesinden kaynaklanmışsa İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca bir karar verilmeli, taşkınlığın imar düzenlemesinden önce de var olduğu saptanırsa elatmanın önlenmesi ve kal davası ile asgari levazım bedeli yönünden bir hüküm kurulmalıdır....
Ancak; 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 gün ve 29824 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddesinde; "24/02/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir" hükmü getirilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1-20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 gün 29824 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddesi ile; "24/02/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir" hükmü getirilmiştir....
Davalılar T8 ve Bahattin Erdem vekili özetle; öncelikle davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, dava konusu ipotek bedellerinin ödenmesi İmar Kanunu'ndan doğan bir borcu temsil ettiğini, İmar Kanunu ve atıfta bulunduğu Kamulaştırma Kanununda zamanaşımına dair bir husus bulunmadığından söz konusu idari işlemin yani imar uygulamasının davacılar tarafından öğrenilmesinden itibaren TBK 'da sözü edilen 10 yıllık zamanaşımının söz konusu olduğunu, ipotek bedelleri davacıları 1997- 1999 yıllarında ödenmiş olmasından dolayı davanın esastan da reddi gerektiğini savunmuştur....