WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2018/342 Esas - 2019/436 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırım KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Esenler İlçesi, Esenler Mahallesi, 263 ada 20 parsel (eski 5477 parsel) sayılı taşınmazın imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen kısmına takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin idari yargı olduğunu, yüksek bedel talep edildiğini, davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir....

Hükmün gerekçesinde imar uygulamasından önce davacının murisi ve davalının satın aldığı kişilerin gecekondu yapmak suretiyle tasarrufta bulundukları ancak özel parselasyon ve taksime ilişkin belge olmadığı ve fiili kullanımın tüm paydaşları kapsamadığı gerekçesiyle bu paylaşmaya değer verilmediği belirtilmiştir. Davacının murisi ile davalıya pay satan kişilerin imar uygulamasından önce dava konusu taşınmazda paylarına karşılık gelmek üzere belirli yerleri gecekondu yapmak suretiyle kullandıkları, bu kullanım biçiminin imar uygulamasından sonra da devam ettiği tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez....

    Dairemizin 30.04.2019 tarih ve 2016/16635 Esas, 2019/3836 Karar sayılı ilamında; dava konusu taşınmazın davacıya satışına karar verilen Belediye Encümen Kararı Belediye Meclis Kararına dayanmadığından satışın geçerli olmadığı, tazminat istemi yönünden satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gereği hesap edilecek değeri üzerinden tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, rayiç değere hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilmişse de; dava konusu 1323 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 13.08.1990 tarih, 3135 yevmiye numarası ile tescil edilen imar uygulaması sonucunda oluştuğu, davalı belediyenin 181/399 pay oranı ile taşınmazda paydaş kılındığı, Belediye Encümeninin 05.11.1990 tarih, 3013 sayılı Kararı uyarınca çekişmeli taşınmazın davacılara satışının yapılmasına, Belediye Meclisi’nin 10.11.1989 tarihli, 8 sayılı kararının 5. gündem maddesi ile belediye adına müstakilen kayıtlı bulunan kadastro parselleri ile imar uygulamasından doğan imar parselleri ve menkul gayrimenkullerin...

      GEREKÇE; Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleri ile bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınıp dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi,hükmedilen bedelin de adil ve hakkaniyete uygun olduğu, davanın imar uygulamasından doğan ipotek bedelinin artırılarak ödenmesine yönelik bulunduğu ve adli yargının görevi içine girdiği, Kamulaştırma Kanunun 25. maddesi gereğince hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işleminin mal sahibi için noter marifetiyle yapılan tebligatla başlayacağı,İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürme işleminin davalı idarece, davacılara veya...

      Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; her ne kadar ilk derece mahkemesince, dava konusu satış işleminin imar uygulamasından sonra olduğu ve imar uygulamasından sonra dava dışı ...'ün taşınmazda fiilen kullanılmakta olduğu bir yer olmadığı belirtilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, dava konusu yerde bağımsız ve müstakil kullanılan bölümler bulunduğu dinlenen tanık beyanları ve keşif sonucu alınan bilirkişi raporuyla sabittir. Bu bağımsız bölümler ayrı ayrı tapularla maliklerine aitken Isparta Belediyesinin 14/05/2013 tarih ve 608 nolu kararı ile yapılan imar uygulaması sonucu tevhit edilerek tek tapuda paylı mülkiyete konu olmuştur. İmar uygulaması sonucu oluşan 8551 ada 5 parselin evveliyatı, ...,... ve 39 parseldir. 492 ada 39 parsel imar uygulamasından önce müstakilen davacı ...'a ait olup üzerinde tek katlı ev bulunmaktadır. İmar uygulamasından sonra da ...'ın müstakil evde kullanımı devam etmiştir....

        Yukarıda açıklanan ayrıcalıklar ile bir kimse kendi taşınmazı üzerine bütünleyici parça (ayrılmaz parça) niteliğinde yapı inşa etmiş, imar uygulaması sonucu bu yer üçüncü kişiye ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamamış ve imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğu duyulmuştur. 3194 sayılı İmar Kanununun 18/9.maddesi gereğince, bu gibi durumlarda bedel ödenmesi gereken yapılar, araziyle bütünleşen ondan özelliğini kaybetmeden ayrılması mümkün olmayan binalardır. Duvar gibi yapılar, arazinin bütünlüğünü bozmadan ondan kolaylıkla ayrılması mümkün yapılar olduğundan, binalarda olduğu gibi bunlara arazi sahibinin ayrıca bedel ödemesi gerekmez. Mahkemece bu saptama gözden kaçırılarak, davacının 23 sayılı parseli içerisinde imar uygulaması sonucu kaldığı anlaşılan duvar kısmı için ona bedel ödettirilmesi doğru olmadığından, karar bu nedenle bozulmalıdır....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/01/2020 NUMARASI : 2018/549 Esas - 2020/2 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırım KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Ataşehir İlçesi, İçerenköy Mahallesi, 801 ada 80 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sırasında bedele dönüştürüldüğünü, takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2020 NUMARASI : 2018/350 Esas - 2020/256 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedelinin Artırılması KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Ekşinoz, Mahallesi, 1245 ada 5 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sırasında bedele dönüştürüldüğünü, takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşmanın dava şartı olduğunu, bu dava şartının yerine getirilmediğini beyan ederek, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          bu kısmın (tecavüzlük kısmın) değerine göre harç ve avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken tecavüz eden binanın tamamına göre avukatlık ücretine hükmedilmesinini usul ve yasaya aykırı olduğunu, çünkü dava konusu edilen yerin davalının taşınmazı olmadığını, ayrıca imar uygulamasından da kaynaklansa taşınmaza tecavüz olduğu sabit olduğuna göre, davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, çünkü bu tür davalarda davanın kabulü halinde dahi davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, imar uygulamasından kaynaklı taşınmaz bedelinin dava konusu olmadığını, çünkü bu bedel dava konusu olsaydı hem davacı lehine vekalet ücreti ödenmesi gerektiğini, hem de bu bedel üzerinden harç alınması gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          bu kısmın (tecavüzlük kısmın) değerine göre harç ve avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken tecavüz eden binanın tamamına göre avukatlık ücretine hükmedilmesinini usul ve yasaya aykırı olduğunu, çünkü dava konusu edilen yerin davalının taşınmazı olmadığını, ayrıca imar uygulamasından da kaynaklansa taşınmaza tecavüz olduğu sabit olduğuna göre, davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, çünkü bu tür davalarda davanın kabulü halinde dahi davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, imar uygulamasından kaynaklı taşınmaz bedelinin dava konusu olmadığını, çünkü bu bedel dava konusu olsaydı hem davacı lehine vekalet ücreti ödenmesi gerektiğini, hem de bu bedel üzerinden harç alınması gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu