WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, 2981 sayılı kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından kaynaklanan ipotek bedelinin arttırılmasına ilişkin davalarda ipotek veya uygulama tarihi itibariyle taşınmazın belirlenen nitelikleri esas alınarak, mahkemece belirlenecek bedele kanuni faiz uygulanarak dava tarihi itibariyle güncelleme yapılması gerektiğini belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini savunmuştur. . Mahkemece, davanın kabulü ile depo edilen 8,00 TL bedelin davalıya ödenerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Uyuşmazlık konusu ipoteğin davacıların murisinin taşınmazında imar uygulaması sonucu oluşan 57,23 m2 artışa karşılık konulduğu ve ipotek bedelinin 7,05 TL olduğu, mahkemece bu bedelin depo ettirilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....

    Davalı vekili, 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından kaynaklanan ipotek bedelinin arttırılmasına ilişkin davalarda ipotek veya uygulama tarihi itibariyle taşınmazın belirlenen nitelikleri esas alınarak mahkemece belirlenecek bedele kanuni faiz uygulanmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncelleme yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

      Bu nedenle müvekkil idare ile ipotek borçlusu arasındaki kanun kapsamında yapılan sözleşmeye istinaden tesis edilen ipotek bedelinin günümüz ekonomik koşullarına uyarlanarak yeniden tespiti talep edilmiş, yargılamanın alacağı süre ve 7181 sayılı yasanın ilgili hükümleri ile düzenlenen süre dikkate alındığında (31.01.2020 tarihinden itibaren ipotek şerhinin ipotek borçlusunun talebi ile terkin edilebilecektir) yargılamanın sona ermesine kadar ipoteğin terkininin tedbiren durdurulmasını talep gereği doğmuştur. Dava dilekçemizde ipotek tescilinin genel olarak İmar Affı Kanunu, Gecekondu Kanunu ve imar uygulamalarından kaynaklandığı belirtilmiş ancak her bir dosyada ipoteğin dayanağı özel olarak belirtilmemiştir, zira ipotek tesisine dayanak dosyalar ilçe belediyelerine devredilmiş olduğundan bu hususta açıklama yapılması mümkün olmamıştır. Ancak tapudaki ipotek alacaklısı Büyükşehir Belediyesi olduğundan kamu zararı doğmaması için dava açılmış ve zorunlu olarak tedbir talep olunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.06.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması birleşen dava ile ipotek bedelinin arttırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ipoteğin kaldırılması isteminin kabulüne, ipotek bedelinin arttırılması isteminin reddine dair verilen 20.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/birleşen davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 30712 ada 7 sayılı parselin maliki olduğunu, taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulduğunu, bu uygulama sırasında kanuni ipotek tesis edildiğini, o tarihdeki 1.950 TL ipotek bedelinin ödenmesi koşuluyla ipotek şerhinin terkinine karar verilmesini istemiştir....

        Davalı ..., imar uygulaması sonucu konulan ipoteğin bedelinin ödendiğinde kaldırılmasına itirazının bulunmadığını söylemiş, diğer davalılar savunma yapmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar temyiz etmiştir. Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Somut olayda, davacıya ait 115 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından “(B), ipotek: 06.11.1991 tarihli, birinci dereceden, 9YKrş. bedelli faizsiz ve (C), ipotek: 06.11.1991 tarihli, birinci dereceden, 76,50 YKrş. bedelli faizsiz davalılar yararına” kanuni ipotek şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir....

          Davalı vekili cevap dilekçelerinde özetle; davacının dilekçesine eklediği 6 adet tahsilat makbuzu ile davalı idareye başvuruda bulunduğunu, davacının 18/02/1999 tarihinde yapmış olduğu ödemeye ilişkin bir dekont ibraz edemediğini, kurum arşivinde de ödeme ve dekont bilgisine rastlanılamadığını beyanla davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Her ne kadar böyle bir durumda ipoteğin kaldırılması için ipotek bedelinin yüzölçüm üzerinden ve dava tarihindeki rayiç değer karşılığı üzerinden tahsili karşılığında ipoteğin kaldırılması gerekir ise de, mahkememizce davacının ipotek bedelini daha önce ödediği kabul edilerek yeniden bedel ödenmesine gerek duyulmaksızın ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....

          İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin, alınan bu miktar taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/05/2014 NUMARASI : 2013/614-2014/201 Taraflar arasındaki imar uygulaması nedeniyle konulan ipoteğin kaldırılması, karşı dava ise; ipotek bedelinin arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, imar uygulaması nedeniyle konulan ipoteğin kaldırılması, karşı dava ise; ipotek bedelinin arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece; ipoteğin tespiti davasının kabulüne, karşı dava ipoteğin arttırılması davasının reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

              Davacı vekili, dava konusu 97 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı ... oğlu ... lehine imar kanunundan kaynaklanan 20.07.1994 tarih, 2776 yevmiye numaralı 2.100.000,00ETL ve 2.150.000,00ETL olmak üzere toplam 4.250.000,00ETL’lik ipotek şerhi bulunduğunu, ipotek lehtarını tanıyan bilen kimsenin bunmadığını belirterek, ipotek bedelinin mahkeme veznesine depo edilmesi suretiyle ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde, ipotek alacaklısının sulh hukuk mahkemesine başvurularak netleştirilmesinin ve bunun eldeki dosya içinde bekletici mesele yapılması gerektiğini ya da eldeki dosyada ön sorun olarak ipotek alacaklısının kimliğinin belirlenebileceğini, tapu müdürlüğünün yasal hasım olması sebebiyle aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiğini savunmuştur....

                Davalı vekili cevap dilekçelerinde özetle; davacının dilekçesine eklediği 6 adet tahsilat makbuzu ile davalı idareye başvuruda bulunduğunu, davacının 18/02/1999 tarihinde yapmış olduğu ödemeye ilişkin bir dekont ibraz edemediğini, kurum arşivinde de ödeme ve dekont bilgisine rastlanılamadığını beyanla davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Her ne kadar böyle bir durumda ipoteğin kaldırılması için ipotek bedelinin yüzölçüm üzerinden ve dava tarihindeki rayiç değer karşılığı üzerinden tahsili karşılığında ipoteğin kaldırılması gerekir ise de, mahkememizce davacının ipotek bedelini daha önce ödediği kabul edilerek yeniden bedel ödenmesine gerek duyulmaksızın ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu