Organize Sanayi Bölgesi 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde olup olmadığı KOSBİ'den sorulduktan, Sonra, alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Organize Sanayi Bölgesi 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde olup olmadığı KOSBİ'den sorulduktan, Sonra, alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-İmamoğlu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü'nün, dosya içerisinde mevcut 07.11.2012 günlü 1202 sayılı yazısında dava konusu 306 ada 2 parselin uygulama ve nazım imar planı dışında, mücavir alanda olduğu, belediye yerleşim alanında olmayıp alt yapı hizmetlerinden de yararlanmadığı bildirilmiştir. Aynı belediyenin 14.11.2012 gün ve 1225 sayılı yazısında ise aynı taşınmazın nazım imar planı içerisinde, imar parselasyonunun yapılmış olduğu açıklanmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T4 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının hak düşürücü süre nedeniyle reddinin gerektiğini , davaya konu imar uygulaması Kadıköy Belediye Başkanlığı tarafından yapıldığından davada husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, tespit edilen bedelin fazla olduğunu şuyulandırma bedelinin ödendiğini, müvekkil idareye başvurulmadan dava açılmasının yerinde olmadığını ileri sürmüştür. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacının payına takdir edilen karşılığın artırılıp, arttırılamayacağı ve arttırılabilecekse miktarına ilişkindir. BELGE VE DELİLLER : Davalı tarafça sunulan imar uygulama belgeleri ,tapu kaydı, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar, yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporu....
Sonuç olarak; a)Nazım imar planındaki konumu itibarıyla iskanının yasaklanmamış bulunması, nazım imar planının ait olduğu beldenin nüfusu, gelişmesi, yapılanma yoğunluğu, ulaşım ve alt yapı hizmetlerinden yararlanma olanak ve olasılığı, taşınmazın yerleşim merkezine uzaklığı gibi nedenlerle uygulama imar planının hazırlanmasının yakın bir olasılık olmadığı ya da, b)Daha önce planda yer almadığı halde yürürlükte mevzuat gereği kamulaştırılabilmesi amacıyla ve hemen kamulaştırma kararından önce nazım imar planı düzenlenmiş ve mevcut nazım plan kapsamına alınmış ise, Taşınmaz arsa sayılamayacak ve arazi olarak kabul edilecektir. Taşınmaz belediyece yapılan uygulama ve nazım imar planı dışında ancak belediye mücavir alanı içinde ise arsa sayılabilmesi için, taşınmazın etrafının meskun olması ve belediyenin tüm hizmetlerinden yararlanıyor olması gerekmektedir....
hükmü, gerekse iptal olan geçici 6. maddenin 10. fıkrasının 3. cümlesi yerine 6745 sayılı Yasanın 33. maddesi ile eklenen Kamulaştırma Kanununun EK 1. maddesinin birinci fıkrasının ''Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkanları dahilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her halde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır....
Bu nedenle; 1-Geri çevirme kararı ile davaya konu taşınmaza emsal alınan 3727 parsel sayılı taşınmazın 20.05.2000 tarihli satış akit tablosu istenmiş ise de, aynı taşınmaza ait 20.05.2004 tarihli satış akit tablosunun gönderildiği anlaşılmış olup, bu nedenle emsal taşınmaza ait 20.05.2000 tarihli satış akit tablosunun tapu müdürlüğünden, 2-Dava konusu taşınmazlar ile emsal alınan taşınmazların tedavüllü tapu kayıtlarının tapu müdürlüğünden, 3-Dava konusu 3727 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 uygulama imar planında kaldığı belirtilğine göre bu halde davaya konu taşınmazın 1/1000 uygulama imar planı içerisine alınış tarihi ve imar planı içerisine alınış amacı, ölçeği ve türü (nazım-uygulama), 1/1000 imar palının yapılış amacı, belediye ve diğer altyapı hizmetlerinden, (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi) yararlanma durumu, etrafının meskun olup olmadığı, nazım imar planı içinde ise Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 17.04.1998 gün ve 1996...
Belediye Başkanlığından getirilen yazılarda; dava konusu taşınmazın kısmen l/l000 ölçekli uygulama imar planında yol ve yeşil alanda kaldığı, kısmende 1/1000 ölçekli uygulama ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı dışında kaldığı, imar planı dışındaki kısmın yaklaşık 8500 m2, yol ve yeşil alanda kalan kısmın ise 10700 m2 olduğu, etrafında yapılaşmaların bulunduğu, şehir merkezine 13 km. mesafede olduğu; çöp toplama, temizlik ve yol hizmetinden yararlandığı; Büyükşehir Belediye Başkanlığından getirtilen yazıda ise taşınmazın 10305 m2'sinin uygulama imar planında 8945 m2'sinin ise mücavir alanda olduğu ve en yakın yerleşim yerine 0,5 km. mesafede bulunduğu bildirilmiştir....
Dosya içeriğine, dava konusu 1056 ada 138 parsel sayılı taşınmaza davalı ... tarafından el atılmadığı, 1/1000 ölçekli imar uygulama planında askeri alan koruma kuşağında kalmasından dolayı mülkiyet hakkının kısıtlanması gerekçesiyle taşınmaz bedelinin davalı ... Bakanlığından tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır. Uygulama ve öğretide kamu idarelerinin, kamu hizmetlerinin yürütmesi sırasında tek yanlı irade açıklamalarıyla kamu hukuku esaslarına dayanarak ilgililerin hukuki durumlarını etkileyecek şekilde yaptıkları işlemlerin, idari işlem, görev ve yetki alanlarına giren konularda hukuka uygun olarak yaptığı fiiller ile bu görevleriyle ilgili hareketsiz kalmaları idari eylem olarak tanımlanmaktadır....
Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilir. Somut olaya gelince; davacıya ait 4508 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 02.07.1991 tarihli ... yevmiye nolu 900.000.00 TL bedelli ... lehine ipotek şerhi bulunmaktadır. İpoteğin imar uygulaması sebebiyle davalıların murisinin maliki olduğu taşınmazdan bir miktar yerin davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. Bu nedenle imar uygulama cetvellerinden davalıların murisi ...'ın taşınmazından kaç metrekare yer alındığı tespit edilerek kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....