GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Gümüşhane İcra Müdürlüğünün 2020/333 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlandığını, söz konusu takip uyarınca gönderilen ödeme emrinin usulsüz şekilde tebliğ edilerek takibin kesinleştirildiğini, müvekkilinin ödeme emrinden 17.08.2020 tarihinde haberdar olduğunu, öte yandan müvekkilinin davalı alacaklıya borcunun bulunmadığını ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 17.08.2020 olarak düzeltilmesine, müvekkilinin borca ve fer'ilerine yönelik itirazının kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili davaya cevap vermemiş, duruşmalardaki beyanında davanın reddini istemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1257 KARAR NO : 2021/421 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 01/10/2019 NUMARASI : 2019/156 ESAS 2019/662 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 2.İcra müdürlüğünün 2016/28983 sayılı icra dosyasında müvekkili hakkında ilamsız icra yolu ile başlatılan takipte gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini davaya konu takipten 17/07/2017 tarihinde haberdar olduklarını, takip talebinde hangi taşınmazlar için ve hangi aylara ilişkin, ne kadar aidat talep edildiğinin, aidat borcunun vadesinin gösterilmemesi nedeniyle faiz hesabının da anlaşılamadığını...
İncelenen tüm dosya kapsamına göre ,davalı tarafından davacı hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde bulunulduğu ,davacı vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile şikayette bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin kabulüne karar verildiği davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İncelenen tüm dosya kapsamına göre ,davalı tarafından davacı hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde bulunulduğu, davacı vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile şikayette bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin kabulüne karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2021/684 E., 2021/806 K. Taraflar arasındaki genel haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, usulsüz tebliğ şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikâyetin süreden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf talebinin kabulüne, şikayetin kabulüne, Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü 2017/4436 Esas sayılı takip dosyasından davacı borçlu adına çıkartılan ödeme emrinin tebliği tarihinin 18.11.2021 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı borçlu vekili itiraz dilekçesinde; Eskişehir 5....
İİK'nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, takip şekli itibariyle her iki hususunda yasal hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2020/6541 Esas sayılı dosyasına 30/11/2020 tarihli talebe ekli olarak ibraz edildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca takibin durdurulması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. İlamsız takip yolunda borca yönelik itirazların İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra müdürlüğüne yapılması gerekir. Müdürlük yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda, davacı borçlu vekili, 11/09/2020 tarihinde usulsüz tebligat şikayeti davasına bakan İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/358 Esas sayılı dosyasına sunmuş oldukları gecikmiş itirazlarının değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiş ise de, yukarıda belirtilen yasal düzenleme uyarınca davacı borçlu vekili tarafından, takibin öğrenildiği belirtilen ve İzmir 4....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre ,davalı tarafından dava dışı borçlular hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde bulunulduğu ,davacı vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi; davacı şirketin takipte borçlu olmadığı ,ve borçlu olmadığı icra dosyasında borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmesinde hakkında takip bulunmayan 3. Kişi davacının hukuki menfaati olmadığından, takibin tarafı olmayan 3.kişinin usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/8519 Esas numaralı icra dosyasında davacı borçlu T1'a gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz olması sebebiyle iptaline, tebliğ tarihinin 04/06/2021 olarak düzeltilmesine, davacı borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu itirazın süresinde olduğunun tespitine, " karar verildiği görülmüştür....
Aile Mahkemesinin 22.10.2019 tarihli 2019/181 E. sayılı dosyası üzerinden verilen ara kararına dayalı olarak yapılan ilamsız icra takibi olduğu, ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emrinin boşanma davasında vekil olan taraflarına değil, müvekkili asile tebliği gerekmekte olduğu, taraflarına borçlu vekili sıfatıyla ödeme emri tebligat gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel Mahkemenin yaptığı yargılama safhasında ilamsız icra takibinde ödeme emri tebligatının davalı-borçlu asil müvekkiline tebliğ edilmesi gerektiği gerekçesiyle tebligatın usulsüz olduğu yönünde karar vermesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile aile mahkemesinin tedbir kararına dayalı ilamsız icra takibinde vekil olarak taraflarına yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğu yönünde karar vermesinde hukuka uyarlık bulunmadığını, takip konusu ödeme emrinin müvekkili asile tebliğ edilmeden itirazı kaldırılmasının davası ikame edilemeyeceği halde, açılan davanın bu yönüyle de usul ve yasaya...
İİK'nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun’un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten başlar. Borçluya hacze ilişkin tebligat yapılmamış veya usule uygun yapılmamış ise borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 29/05/2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, borçlunun usulsüz tebliğ edildiğini iddia ettiği 103 davetiyesinin 15/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....