Somut olayda, kararın gerekçesinde sadece usulsüz tebligat şikayetine ilişkin değerlendirmede bulunulmuş ve bu talep hakkında gerekçe oluşturulmuş, davacının İİK'nın 58. maddesi kapsamında yabancı para alacağının Türk Lirası kuru ve faizin başlangıcı yönündeki şikayeti yönünden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, kararın bu talep hakkında gerekçe içermediği ve hüküm kurulmadığı belirlenmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmakla, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
olmadığını ve takibin durdurulmayarak kesinleştiğini maaşına haciz konulması ile öğrendiği, borca itirazını süresi içinde yaptığını düşünen borçlu vekilinin icra mahkemesine tebligatın usulsüz tebliğ şikâyetinde bulunacağının düşünülemeyeceği, borçlunun maaşına haciz konulduktan sonra hakkındaki takibin kesinleştiğini ve ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini öğrendikten sonra yasal 7 günlük süre içinde icra mahkemesine başvurduğu, ödeme emri tebliğinin Tebligat Kanunu’nun 20, 21 ve özellikle Tüzüğün 28. maddesi uyarınca usulsüz olduğu gerekçeleriyle direnme kararı verilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu belirtilerek, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde muteriz borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Borçlu temyiz dilekçesinde; itiraz ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 168, 169, 169/a 3....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1493 KARAR NO : 2021/796 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2019 NUMARASI : 2019/874 ESAS, 2019/1278 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/874 Esas, 2019/1278 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle, Bodrum 2. İcra Müdürlüğü'nün 2019/7466 Esas sayılı icra takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin alacaklı olan eski eşi ile birlikte ikamet ettiği adrese gönderildiğini, alacaklı ile İzmir 9....
ile başlatılanı takipte, borçluya yapılan tebligatın 21.09.2021 tarihinde muhtara tebliğ edildiğini, 05.11.2021 tarihinde yapmış oldukları usulsüz tebligat itirazlarının 08.11.2021 tarihinde icra müdürlüğünce reddedildiğini, müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olup, icra memurunun işlemini şikayet ile borca itiraz ettiklerini, davalının bilinen adresine çıkarılan tebligat yapılmadığı takdirde, 21. madde ve devamı maddelere göre tebligat yapılması gerektiğini, müvekkiline ilk yapılan tebligat”, adrese kayıt sistemindeki bilgilere göre ve TK 21 maddesi uyarınca muhtara bırakıldığını, tebligatın usulsüz olduğunu, açıklanan nedenlerle memur muamelesi şikayetlerinin kabulü ile dosyanın tedbiren durdurulmasına, usulsüz olarak yapılan ilamsız takiplerde ödeme emrinin tebligatının iptaline ve ödeme emri tebliğ tarihinin 01.11.2021 olarak düzeltilmesine, kabul edilen düzeltilen tebliğ...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itiraz KARAR İnceleme konusu karar ilamsız takipte usulsüz tebligat şikayeti olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi için Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'ne ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve takip dayanağı belgelerin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediğine yönelik şikayete ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....
Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin birinci fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas - 1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre, borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur. Somut olayda, borçlu, icra dosyasına sunduğu 05.08.2014 tarihli borca itiraz dilekçesinde ve şikayet dilekçesinde, ödeme emrinden 05.08.2014 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş olup, bildirilen bu öğrenme tarihine göre icra mahkemesine 27.08.2014 tarihinde yaptığı başvurusu yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen yedi günlük şikayet süresinin geçmesinden sonradır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 58/3., 61/1. maddeleri uyarınca ödeme emrine takip dayanağı belgenin eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali ve borca itiraz istemine ilişkindir. Tebligat Kanunu'nun “Elektronik Tebligat" başlıklı 7/a maddesinin 2. fıkrasında, birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri halinde elektronik tebligat adresi verileceği, bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılmasının zorunlu olduğu, 3. fıkrasında ise; elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılabileceği düzenlemeleri yer almaktadır. Somut olayda, davacıya çıkartılan ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle davacının elektronik tebligat adresi açık ve aktif olduğundan, tebligatın elektronik yolla yapılması yasal zorunluluktur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine Yalova İcra Müdürlüğü 2022 / 7155 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, dosyadaki ödeme emri aynı konuda 2 tane aynı icra takibi olduğundan dolayı bu tebliğin usulsüz olduğunu, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında aynı konu aynı alacaklı ve aynı borçluya iki farklı icra takibi yapılması ve bu iki ayrı icra takibinde iki ayrı avukatlık ücretinini verilecek olması doğru bulunmadığı ve iptaline karar verildiğini ayrıca müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ayrıca müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, usulüne uygun tebligat yapılmaması sebebiyle 28/06/2022 tarihinde müvekkile tebligatın yapılmış sayılmasını ve bu nedenle de itirazın yerinde ve süresinde yapılmış olduğunun kabulünü talep ettiğini, 13/07/2022 tarihinde uyaptan bakıldığında 2022/7154 sayılı dosyadaki itirazlarının kabul edildiğini oysa 2022/7155 sayılı dosyadaki itirazının kabul...