, usulsüz tebligat şikayeti ile sair şikayetlerin ve borca itirazın yasal süresi içerisinde olmadığı, İİK’nın 78. maddesine dayalı şikayetinin de yerinde olmadığı gerekçeleriyle istemin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, 30/10/2018 tarihinde icra dosyasından haberdar olunduğunu, müvekkilinin borcu bulunmadığını, müvekkilinin taşınmazı üzerindeki haczin haczedilmezlik kuralı gereği kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davanın süre yönünden reddine karar verildiği, karara karşı davacı borçlu vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, dava dilekçesinde takipten 30.10.2018 tarihinde haberdar olunduğunun belirtildiği, dava tarihinin 08.04.2019 olduğu dikkate alındığında, usulsüz tebligat şikayetinin yasal 7 günlük süreden sonra yapıldığı, usulsüz tebligat şikayeti süresinde yapılmadığı için borca itirazın da süresinde olmadığı, haczedilmezlik şikayeti yönünden yapılan incelemede takip dosyasında davacı adına çıkartılan İİK 103....
Ancak, HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca hakim taleplerin her biri hakkında bir karar vermek ve hükmün sonuç kısmında her bir talep için verdiği kararı açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermek zorundadır. Mahkemece sadece ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti incelenerek hüküm kurulmuş, HMK'nın 297/2.maddesine aykırı olarak, davacının borca ve fer'ilerine itirazları hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamıştır. Mahkemenin kararı bu yönden isabetsizdir. Somut olayda, davacı aleyhine başlatılan takip ilamsız icra takibi olup, borca ve fer'ilerine itirazların İİK'nın 62.maddesi gereğince icra müdürlüğünde ileri sürülmesi gerektiğinden, mahkemede ileri sürülen borca ve fer'ilerine itirazlar hukuki sonuç doğurmayacağından, davacının borca ve fer'ilerine itirazlarının reddine karar vermek gerekmektedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin, tebligatı 01.02.2021 tarihinde Uyaptan öğrenmiş olması sebebi ile süresinde borca ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulmasına karar verilmesinin ve haksız hukuksuz konan hacizlerin kaldırılmasının talep edilmesine rağmen icra müdürlüğünün bu hususta takibin durdurulması kararı vermediğini, söz konusu icra dosyasından dolayı alacaklı olduğunu iddia eden kişiye davacı müvekkilin bir borcu olmadığını, davacının görme engeli ve bir kısım işitme engeli olduğunu, bu konuda ki engeli de dikkate alınarak tebligatın da usulsüz yapılmış olması sebebi ile süresinde itiraz üzerine takibin durdurulmamasının hukuka aykırı olduğunu, Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğünde ki gerekli işlemlerin de yapılmadığını, tebligatın usulsüz olduğunun tespitini ve tebliğ tarihinin 28.01.2021 olarak tespiti ile düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından; "davacı T2 Turizm Nakliye İthalat ve İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yönünden ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetinin kabulü ile Ankara 7.İcra Müdürlüğünün 2019/9401 Esas sayılı takip dosyasında şirket davacı-borçluya ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer davacı T1 yönünden usulsüz tebliğ şikayeti olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı T2 Turizm Nakliye İthalat ve İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi‘ nin yetkiye ve borca itirazlarının reddine, diğer davacı T1 yönünden yetki ve borca ilişkin herhangi bir itiraz olmadığından karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2022/26433 Esas sayılı icra takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 20/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı-borçlunun vekili aracılığıyla 28/10/2022 tarihinde icra müdürlüğüne borca ve ferilerine itiraz dilekçesi sunduğu görülmektedir. Davacı-borçlunun İcra Hukuk Mahkemesine başvurusu bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir (HGK'nun 05/10/2001 tarih ve 2001/12- 258 esas, 20018344 sayılı kararı). Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir....
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kaldırma İLK DERECE MAHKEMESİ : Safranbolu İcra Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2017/28 E., 2018/16 K. Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti, meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz ile genel haciz yoluyla ilamsız takipte borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, davalı vekilinin tazminat ve para cezası talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetçi-borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 29.03.2017 olarak düzeltilmesine, ...., İli ....., İlçesi .....,Köyü ..... Mevkii ...., Ada 9 Parsel B Blok 1....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyasında gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu, ıttıla tarihinin 07.09.2017 tarihi olması sebebi ile ıttıla tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne ve yasal itiraz sürelerinin bu tarih itibari ile işlemesine karar verilmesini, icra dosyasına vekaletname sundukları tarihte haberdar olduklarını, müvekkilinin 07/09/2017 tarihinde takibi öğrendiğini ve itiraz ettiğini, borcun bulunmadığını, haciz kaldırma talebinin değerlendirilmediğini, bu sebeple davacı/borçlunun 12.09.2017 tarihli itirazının kabulüyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği, taahhütnamenin iptali, hacizlerin kaldırılaması şikayetlerine ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16....
İcra dairesinin 2021/2810 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emri tebliğ mazbatasında 19/10/2021 tarihinde adresin kapalı olduğu, tebliğ zarfının muhtarlığa teslim edilerek 2 numaralı haber kağıdının kapıya yapıştırıldığının belirtildiğini, ancak TK 21 maddesine göre yapılacak tebligatların açık mavi renkli zarfla yapılması gerektiğini, müvekkilinin ödeme emrine ilişkin usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin 04/11/2021 olduğunu, ayrıca alacaklının alacak iddialarının soyut iddialar olduğunu ve bu nedenle borca da itiraz ettiklerini, icra takibi için yetkili icra dairesinin HMK ve İİK kapsamında Yatağan İcra Dairesi olması nedeniyle açıkça yetkiye itiraz ettiklerini, Muğla İcra Dairesinin yetkili olmadığını, ödeme emrinde konu edilen borcun tamamına, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyanla usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin davacı yönünden 04/11/2021 tarihi olarak düzeltilmesiyle icra dosyasına sunulan...
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti, gecikmiş itiraz, ödeme emri ekinde dayanak belgenin gönderilmediği ve ödeme emrinin imzasız ve mühürsüz olduğu iddialarına dayalı ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve ödeme emri iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü'nün 2019/36188 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı-borçlu şirkete 05/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 26/01/2021 tarihinde açıldığı görülmüştür. Davacı-borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile gecikmiş itiraza ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde; HMK. 'nun 114/1- ı maddesinde de açıkça belirtildiği üzere; aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olması dava şartı niteliğinde olup, HMK.'...