Öte yandan, kabule göre de, istem ilamlı takipte ilama aykırılık şikayeti olup reddi halinde tazminata hükmedilemeyeceğinden borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Tahsil harcından muaf oldukları şikayeti de, bir hakkın yerine getirilmemesi iddiasını taşıdığından, İİK'nun 18/2. maddesi gereğince süreye tabi değildir. Bu nedenle Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA ve taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK.nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 149/a atfı ile uygulanacak aynı yasanın 33. maddesi gereğince ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte diğer şikayetler 7 günlük hak düşürücü süreye tabi ise de limit aşımı şikayeti ilama aykırılık iddiasını içermesi nedeniyle süreye tabi değildir. Mahkemece, limit aşımı şikayeti şikayetçi borçlulardan her biri için sorumlu oldukları miktar belirlenip değerlendirilmesi sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 16.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
A R A R Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; müvekkili hakkında başlatılan ilamlı icra takibinde, ilama aykırı olarak fahiş miktarda faiz talep edildiğini, her bir alacak kaleminin ayrı ayrı yazılmayıp uygulanan faiz oranlarının denetime elverişli şekilde gösterilmediğini ileri sürerek icra emrinin iptalini istemiştir. Mahkemece, icra dosyası borcunun ödenerek dosyanın infazen kapatıldığı, bu nedenle şikayetin konusuz kaldığı gerekçesiyle şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar borçlu tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi (mülga 1086 sayılı HUMK'nun 76. maddesi) uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ve uygulanması gerekli kanun hükmünü saptayıp, çekişmeyi gidermek hakime aittir. İlamlı takipte ilama aykırılık şikayeti takibin infazla ortadan kaldırılmasına kadar süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. İnfazdan sonra ilama aykırılık şikayeti ileri sürülemez....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde, mahkemece; borçlunun şikayetinin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle süre aşımı nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde mahkemece borçlunun faize yönelik itirazın esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, ilamlı takipte ilama aykırılık şikayeti olup, İİK'nun 16. maddesine göre yapılmış bir şikayet niteliğindedir. HMK'nun 118. maddesi anlamında dava değildir. İİK'nun 18/3. maddesi gereğince şikayet üzerine icra mahkemesi kanunda aksine bir düzenleme yok ise duruşma açılmasına gerek olup olmadığına karar verir. Duruşma açılmasına karar verir ise ilgilileri duruşmaya çağırır, gelmeseler bile yargılamaya devam ederek gereken kararı verir. Duruşma yapılmasına karar verilmişse artık taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmalıdır. Usulüne uygun tebligata rağmen taraflar gelmezlerse o zaman yokluklarında yargılamaya devam edilerek dosya kapsamına göre bir karar verilir. Şikayetlerde HMK'nın 150. ve 320. maddelerinin uygulama alanı bulunmamaktadır. O halde mahkemece yukarıda belirtilen kanun hükümleri gözetilmeksizin davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/7443 Esas sayılı dosyası ile yapılan ilamlı icra takibine ilişkin olarak vekalet ücretine icra vekalet ücreti istenildiğini, bunun da yasal dayanaktan yoksun olduğundan bahisle icra emrinin iptalini talep etmiştir. Borçlu hakkında başlatılan ilamlı takipte örnek 6 nolu icra emri şikayetçi borçluya 21.11.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu vekalet ücretine icra vekalet ücreti istenilemeyeceğine yönelik olup ilama aykırılık şikayeti niteliğinde değildir. Şikayet İİK.nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonra 05.12.2011 tarihinde yapılmıştır. Şikayetin süresinde olmadığı görülmekle süreden reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.nun 366 ve HMK.nun 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK 388/4....
Esas, 2011/568 Karar sayılı ilamı ile başlatılan ilamlı takipte talep edilen işlemiş ve işleyecek faizin fahiş olduğunu, Mahkemece mevduat faizi veren bankaların fiilen uyguladıkları en yüksek mevduat faiz oranının sorularak, bilirkişi incelemesi yaptırılıp, faiz miktarının belirlenmesini istemiştir. İcra mahkemesince; itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesiyle, istemin reddine karar verilmesi üzerine, karar itiraz eden- borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih 2000/12-1002 sayılı kararı) Mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiğini ileri sürdüğü, Mahkemece, faiz miktarına ilişkin şikayetin yasal yedi günlük süre geçirildikten sonra yapıldığı gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir(HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı)....