İcra Müdürlüğü’nün 2008/18970 ve 2008/18971 sayılı takip dosyaları yönünden açılan davanın reddine; İstanbul 1 İcra dairesinin 2008/15197 Esas sayılı dosyasında özetle; takip dayanağının 16/07/2007 tanzim 30/09/2007 vade tarihli bono olduğu, İstanbul 1 İcra müdürlüğünün 2008/15198 Esas sayılı dosyasının dayanağının 03/09/2007 tanzim 01/11/2007 vade tarihli bono ve 03/09/2007 tanzim 01/12/2007 vade tarihli bono olduğu, iki icra dosyasında da borcun dava konusu tasarruf tarihinden önce doğduğu, İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali şartlarının da oluştuğu belirtilerek bu icra dosyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava dilekçesinde bahsi geçen ancak daha sonra davalı borçlunun talebi ile icranın geri bırakılması kararı alınan İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 2008/1669- 5721- 5727- 5965- 17142- 18980 sayılı dosyaları incelendiğinde; icra dosyalarında alacağın dayanağının birbirini takip eden çekler ve bonolar olduğu, anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesinin ... sayılı dosyası ile dava açtığını, bu davada icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, yerel mahkeme kararını istinaf kanun yoluna akabinde Yargıtay Temyiz kanun yoluna başvuru sonucunda herhangi bir sonuç elde edemediklerini, İcranın Geri Bırakılması kararının temyiz incelemesi sonucunda 23.10.2019 tarihli Onama kararı ile 14.11.2019 tarihinde E-tebligat Yoluyla tebliğ edildiğini, bunun üzerine İİK md 33/A-2 '' Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vakı olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder" hükmü gereğince işbu davayı açtıklarını, icra takibine konu alacağın çek olduğunu, her ne kadar icra hukuk mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verilmişse de alacağın zamanaşımına uğramadığını, davanın kabulü ile Konya . İcra Müdürlüğü'nün ......
İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesişmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır", aynı Kanun'un 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükümleri yer almaktadır. Aynı maddenin 2. fıkrası ile de “Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca hacizler icranın geri bırakılması kararı ile değil bu kararın kesinleşmesi ile kalkar....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/417 Esas - 2003/306 Karar sayılı kararına dayalı ilamlı takibin Burhaniye İcra Hukuk Müdürlüğünün 2022/440 Esas sayılı takibi ile başladığından 10 yıllık zaman aşımından dolayı İİK 33, 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep istemiş ise de; ilama konu Ayvalık İcra Müdürlüğünün 2005/395 Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, Ayvalık İcra Müdürlüğünün tarafından 28.03.2017 tarihinde imha çalışması ile imha edilmiş olduğundan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Burhaniye İcra Müdürlüğünün 2022/440 Esas sayılı dosyadan yenileme emri ile yeniden takip başlatıldığını, davacının takip konusu ilam alacaklarının zaman aşımına uğradığı iddiasının yersiz olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dair karar verilmiştir....
İcra Dairesi'nin 2018/10224 E sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığını, takip öncesi gönderilen hesap kat ihtarına süresi içerisinde itiraz edildiğini, bu nedenle ilamlı takip başlatılamayacağını, takipte istenilen alacak miktarı ve faiz miktarının fazla olduğunu, bu kadar borçlarının bulunmadığını, kat ihtarnamesine itiraz ettiklerinden dolayı alacak miktarının yargılamaya muhtaç olduğunu, ayrıca tüm ipoteklerin takibe konu edilmediğini, bunun yanında takibe dayanak belgelerinde icra emri ile birlikte tebliğ edilmediğini beyan etmiş, icra emrinin ve takibin iptaline ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
KARAR Şikayetçiler tarım kredi kooperatifi genel kredi sözleşmesine dayanılarak ilamlı takip değil ilamsız takip yapılabileceğini, kooperatifin yetkili kişisi tarafından borçlular adına kayıtlı borç bulunmadığına dair imzalanan yazı nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, ibranamelerin altındaki imzanın alacaklı tarafından kabul edildiği, İİK'nun 33/1.maddesi kapsamında belge olduğu ve bu ibranamelerin genel nitelikli olduğu kefalet borçlarını kapsamadığı yönünde bir kayıt olmadığı gerekçesiyle itfa nedeniyle şikayetçiler yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Şikayete konu takip dosyası incelendiğinde; tarım kredi kooperatifinin borç senetlerine dayanılarak asıl borçlu kooperatif ortağı ... hakkında ilamlı takip yapıldığı anlaşılmaktadır....
Somut olayda, örnek 10 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra 13/12/2014 tarihinde icra dosyasının işlemden kaldırıldığı ve dosyanın yenilendiği 26/04/2019 tarihine kadar dosyada herhangi bir icra takip işlemi yapılmadığı böylece 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak Mahkemece "icranın geri bırakılması" yerine hatalı olarak "icranın geri verilmesi" ifadesinin kullanılmış olması ayrıca icra dosyasında davacıdan başka da borçlu bulunmasına rağmen davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmeyerek infazda tereddüt hasıl olacak şekilde karar verilmesi de isabetsizdir....
Esas sayılı dosyası nezdinde takibe konu senetlerin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle şikayette bulunduğunu, yapılan yargılama neticesinde itirazlarının dinlenmeden Davanın kabulüne, İcranın geriye bırakılmasına, takibin olduğu yerde durdurulmasına, takip miktarı itibariyle kesin olarak karar verildiğini, akabinde davalı borçlu tarafından İcra Müdürlüğüne hacizlerin fekki ve takibin iptali için talepte bulunduğunu, İcra müdürlüğünün ise; İİK 33/a-2 maddesi uyarınca; "Alacaklı icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, Zamanaşımının vaki olmadığının sadedinde ve 7 gün içinde umumi Mahkemelerde dava açabilir....
Dava için maddede öngörülen yedi günlük sürenin bitimine kadar ya da alacaklı tarafından bu süre içinde dava açılması halinde, bu davanın sonucuna değin takip durmaya devam eder. Alacaklı bu davayı kazanır ise, icra takibine devam edilir. Alacaklının yedi gün içinde dava açmaması ya da açıp da davanın reddi halinde ise, icranın geri bırakılması kararı, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğurur. Bir diğer anlatımla dosyada mevcut hacizler kalkar ( Yargıtay 12 HD 2022/3940 Esas 2022/5943 Karar, Yargıtay 34 XX 562/5973 Esas 2015/16322 Karar). Somut olayda alacağın zamanaşımına uğramadığının tespitine yönelik davanın İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/343 esas 2021/324 karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, İİK 33/a-2 maddesi gereğince yedi gün içerisinde açılan davanın reddi ile icranın geri bırakılması kararının takibin iptaline ilişkin sonuçları doğurduğu, İİK 33/a-2....
Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda özetle; takip tarihinden sonra borçlu tarafından ödenen toplam 123.126,81 TL' nin icra dosyasına bildirildiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında 123.126,81 TL ödeme yapıldığı tespit edilmişse de icra dosyasına yapılan bildirimin dikkate alınmadığını, ödenen bedellerle ilgili müvekkili bankanın sorumluluğu olmadığını, bilirkişinin takip tarihi itibari ile talep edilen alacak miktarında hata bulunmadığını belirttiğini, yapılan ödemelerin öncelikle işlemiş faiz ve masraflardan düşülmesi gerektiğini, ayrıca takip sonrası ödemeye dair icra müdürü tarafından dikkate alınması yönünde karar tesisi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Başvuru, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, haricen yapılan ödemeler nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....