WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 33/1.maddesine göre davacı borçlu hakkında icranın geri bırakılması yerine takibin iptali yönünde hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğu, anılan bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı anlaşıldığından HMK'nın 353/1- b.2 bendi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Ankara Batı 2....

Yine dayanak belgenin, anılan niteliği haiz olmaması halinde de, takip yoluna bakılmaksızın bu kez senedin tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinde düzenlenen 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanacaktır. Takip dosyasının incelenmesinde; takip talebinde ve ödeme emrinde takip dayanağının 01/06/2008 tanzim, 15/09/2008 vade tarihli 10.000 TL. miktarlı bono, olduğu bononun unsurlarının tam olduğu dolayısıyla kambiyo senedi vasfında olduğu, takip dosyasında, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde, 31.05.2011 – 13.10.2015 tarihleri arasında takip işleminin yapılmadığı, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu görülmektedir. O halde; takibe konu kambiyo senedi vasfını taşıyan bono ile ilgili olarak üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek istemin kabulü ile İİK.'nun 71. ve 33-a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir....

    O halde, mahkemece; borçlunun itiraz konusu ettiği çocuk nafakasının takip dayanağı ilam ile bir ilgisinin bulunmadığı, tüm dava dosyasına göre ise borçlu aleyhine, takip dayanağı olan ilam dışında, gerek ülkemiz mahkemelerinde, gerekse ülkemizde tanıma ve tenfize konu edilmiş başka bir yabancı bir mahkemede verilmiş, nafaka ödemesine dair tahsilde tekerrüre neden olabilecek başka bir mahkeme ilamının da bulunmadığı, dolayısıyla borçlunun yapmış olduğu itirazın İİK 33. maddesinde ifade olunan icranın geri bırakılması koşullarına uygun olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile şikayetin kabulüne hükmolunması isabetsizdir....

      Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Urla İcra Hukuk Mahkemesi, 4077 sayılı kanun gereğince taraflar arasındaki ilişkinin abonelik sözleşmesinden kaynaklandığı davacının satıcı davalının tüketici olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. İzmir 2. Tüketici Mahkemesi ise, İcra İflas Kanununun 33. Maddesi uyarınca davada Urla İcra Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiş, kararlar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. İcra İflas Kanununun "İcranın Geri Bırakılması" başlıklı 33. maddesi'nde ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir." düzenlenmesi mevcuttur....

        kesinleşmesini sağlayacığını, davacının icranın geri bırakılmasını talep ederken icranın geri bırakılmasının şartlarının hiç birine dayanmadığını, sadece "takibe konu borç bulunmamaktadır" dediğini, davacının İİK m. 33 gereği icranın geri bırakılmasını talep etmişken yerel mahkemenin, davayı icra emrine itiraz olarak değerlendirip davayı kabul ettiğini, yerel mahkemenin davacının takip ehliyeti olmadığından konuyu re'sen ele aldığını, gerekçesine dayanak teşkil eden Yargıtay kararının dahi verilen kararın hukuka ve yasaya aykırı olduğunu açık seçik ortaya koyduğunu, kefalet beyanında firma kaşesi altında çift imza olduğu açık seçik ortadayken kefaletin geçerli olmadığını ileri sürmenin iyiniyet kuralları ve basiretli tacir kuramı ile bağdaşmadığını belirterek haksız ve hukuka aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda inceleme yapılmasını, şikayetin/icranın geri bırakılması talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar...

        Davalı ihale alıcısı vekili cevap dilekçesinde özetle; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takiplerde icranın geri bırakılması için teminat yatırılması zorunluluğu bulunduğunu, borçlunun kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; İİK 363/4 maddesi uyarınca satışın durdurulması kararı verilmesi gerekirken satışa devam olunarak ihale yapılmasının geçerli bir ihalenin feshi nedeni olmadığı, resen yapılan değerlendirmede de ihalenin feshini gerektiren bir olguya rastlanmadığı gerekçesi ile davacının davasının reddine ve İİK'nun 134/2 maddesi gereğince toplam ihale bedelinin %10 oranında 12.010,00 TL para cezasının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir....

        hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir....

          ye ait üç adet taşınmazı üçüncü bir kişiden 17.08.2006 tarihinde satın aldığını, alacaklı tarafından dosya borçluları ve kendisi hakkında açılan tasarrufun iptali davasının kabulü nedeniyle davaya konu taşınmazların kira alacaklarına haciz konulması sebebiyle borçlu durumuna düştüğünü belirterek alacaklının süresinde haciz talebinde bulunmadığını ve dosyanın işlemsiz bırakılması sebebiyle zamanaşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılması talebinde bulunduğu, mahkemece, tasarrufun iptali davası açılması ile zamanaşımının kesildiği, kararın kesinleşmesinden sonra da takip işlemlerine devam edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Hukuk Genel Kurulu'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E., 2004/208 K. sayılı kararında ise; taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için, haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu vurgulanmıştır....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icranın geri bırakılabilmesi için gereken koşulların oluşmadığını, icranın geri bırakılmasına dair zamanaşımı, itfa ve imhal hallerin söz konusu olmadığından davanın usulden reddini talep ettiklerini, icra emri tebliğ tarihinin 04.04.2022 olup iş bu davanın tarihinin ise 12.04.2022 olduğundan icranın geri bırakılması talebi için öngörülen 7 günlük süreden sonra dava açıldığını, ilamlı takipte borca ve takibe itiraz edilemeyeceğini, müvekkilinin özel hukuk tüzel kişisi olduğundan kamulaştırma yetkisine sahip olmasa da alacaklarını talep hak ve yetkisine sahip olduğunu, kamulaştırma işleminin müvekkil T5 adına yapıldığının karar ilamında da açık olduğunu, itirazın esası da hukuka aykırı olduğunu, dayanak gösterilen Kamulaştıma Kanunu'nun geçici 13.maddesinin Anayasa Mahkemesinin 03/03/2021 tarih 2018/99 esas ve 2021/14 sayılı kararı ile iptal edildiğini ve uygulanma imkanı bulunmadığını, takip talebi ve ödeme emrinin ilama uygun olduğunu tüm bu nedenlerle...

            Somut olayda, takip dosyasından 21.05.2014 tarihinde borçlular adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde haciz tesis edildiği bu tarihten sonra dosyadan başkaca bir icra takip işlemi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak takibin 21.05.2014 tarihinden sonra 3 yıldan fazla işlemsiz bırakıldığı ve dolayısıyla davacı borçlular hakkında zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. ..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin kabulü ile İİK 71/2 yollamasıyla İİK 33/a maddesi uyarınca icranın borçlu yönünden geri bırakılmasına" karar verildiği görülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu