WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizce yapılan değerlendirmede; öncelikle davacı tarafın usulsüz tebligat şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebi bakımından yapılan incelemede; davacı vekili tarafından icra dosyasındaki icra emrinin farklı bir avukata tebliğ edildiği gerekçesiyle usulsüz tebliğ edilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi talep edilmiş ise de, usulsüz tebligat nedeniyle öğrenme tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayetin İİK'nun 16. maddesi gereğince 7 günlük süreye tabi olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde iş bu takibi 15/12/2021 tarihinde öğrendiklerini belirttiği, yine icra dosyasına bakıldığında 21/12/2021 tarihinde davacı tarafça usulsüz tebligat şikayetine ilişkin dilekçe sunulduğu, bu durumda takipten 15/12/2021 tarihi itibariyle haberdar olunmasına rağmen, davanın 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 17/01/2022 tarihinde açıldığı görüldüğünden, mahkemece usulsüz tebligata ilişkin şikayetin süreden reddine, yine davacı tarafından icra emri tebliğ edildikten sonra takibin...

Bu hükme göre, usulsüz bir tebligat, mutlaka geçersiz olmayıp, usulsüz tebligatı, muhatabının öğrenmesi halinde, bu öğrenme tarihi itibarı ile hüküm doğurur. Anılan maddeden kaynaklanan usulsüz tebligat şikayetinde bulunma hakkı ise, tebligatın muhatabına aittir. Tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususu, yalnızca ilgilisinin icra mahkemesi nezdinde İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yapacağı şikayet üzerine mahkemece incelenebilir. İcra mahkemesi, açıkça ileri sürülmedikçe tebligat usulsüzlüğünü re'sen nazara alamayacağı gibi, icra dairesi de, tebligatın usulsüz olduğunu belgeleyen icra mahkemesi tarafından verilmiş bir karar getirilmediği sürece, tebligatın usulsüz olduğunu kendiliğinden dikkate alamaz. Hal böyle olunca, icra dairesince; ödeme emri tebliğinin usulsüz yapıldığından bahisle, borçlunun takipten itiraz tarihinde haberdar olduğu kabul edilerek, takibin durdurulması yönünde işlem tesis edilmesi doğru değildir....

    İcra ve İflas Kanununun 33/a maddesi "ilamın zamanaşımına uğradığı iddiası"nı düzenlemekte olup, buna göre ilamın zamanaşımına uğradığı iddiası icra mahkemesi tarafından resmî belgeler (ki çoğu zaman takip dosyası) çerçevesinde incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir (İİK.m.33/...I). İcra ve İflas Kanununun 71'inci maddesinin yaptığı atıfla birlikte değerlendirildiğinde haciz yolu ile takiplerde de borcun zamanaşımına uğradığı iddiası aynı yolla icra mahkemesine sunularak icranın geri bırakılmasına dair karar alınabilir. Öğretide gerek takibin iptali ve taliki (İİK.m.71) gerekse icranın geri bırakılması taleplerinin (İİK.m.33/a) bir şikâyet ya da dava olmayıp, kendine özgü bir kanun yolu olduğu kabul edilmektedir (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku, C.I, İstanbul 1990, s.106; Postacıoğlu, İ.E./Altay, S.: İcra Hukuku Esasları, 5.b., İstanbul 2010, s.293, n.224)....

      Bu hükme göre, usulsüz bir tebligat, mutlaka geçersiz olmayıp, usulsüz tebligatı, muhatabının öğrenmesi halinde, bu öğrenme tarihi itibarı ile hüküm doğurur. Anılan maddeden kaynaklanan usulsüz tebligat şikayetinde bulunma hakkı ise, tebligatın muhatabına aittir. Tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususu, yalnızca ilgilisinin icra mahkemesi nezdinde İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yapacağı şikayet üzerine mahkemece incelenebilir. İcra mahkemesi, açıkça ileri sürülmedikçe tebligat usulsüzlüğünü re'sen nazara alamayacağı gibi, icra dairesi de, tebligatın usulsüz olduğunu belgeleyen icra mahkemesi tarafından verilmiş bir karar getirilmediği sürece, tebligatın usulsüz yapılmış olduğunu kendiliğinden dikkate alamaz. Hal böyle olunca, icra dairesince; ödeme emri tebliğinin usulsüz yapıldığından bahisle takibin kesinleşmemiş olduğu kabul edilerek, buna göre işlem tesis edilmesi doğru değildir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1267 KARAR NO : 2023/294 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2022 NUMARASI : 2021/154 ESAS, 2022/56 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : Nazilli İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/154 Esas, 2022/56 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kabulü kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında Nazilli İcra Müdürlüğünün 2020/1080 esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 02/09/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, tebligatı alan davacının annesi Herdem Özkaya'nın davacı ile aynı çatı altında yaşamadığını ve okuma yazma bilmediğini, yapılan usulsüz tebligatın davacının eline ulaşmadığını, usulsüz tebligat üzerine kesinleşen takip kapsamında...

        TTK’nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi şeklinde sınırlı olarak sayılmış olup, ticari işlemlerin itimat, itibar ve sürat gibi özellikleri nedeniyle Türk Ticaret Kanunu’nda daha kısa süreli zamanaşımı süreleri belirlenmiştir. Dolayısıyla Borçlar Kanunu’ndaki zamanaşımı süreleri burada uygulanmaz. İİK'nun 71/2. maddesine göre; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Yasanın 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır". İİK'nun 33-a/1. maddesine göre ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir". Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya 02/03/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Tebligat Kanununun 17. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26. maddesine göre belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir. İlamın tebliği için davalı ... vekiline çıkartılan tebligat, sekreterine tebliğ edilmiştir. Sözkonusu tebligatta muhatabın o yerde bulunmadığına dair bir kayıt yer almamaktadır. Bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olduğundan, ilamın davalı ... vekiline usulünce tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi'' başlıklı Tebligat Yönetmeliğinin 35. maddesinin (f) bendinde ise; ''30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığının, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağının" hüküm altına alındığı görülmüştür....

              Mahkemece davacı vekilinin sadece zamanaşımı def'inde bulunduğundan ve bununda gerçekleşmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, menfi tesbit davası istemine ilişkindir. İİK.nun 71/2 maddesinde, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcu zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33.a maddesi hükmü kıyasen uygulanacağı, 33/a maddesinde ise, ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir hükmüne yer verilmiştir.Somut olayda, davalı alacaklı sigorta şirketi İzmir 11. İcra Dairesinde hasar alacağından dolayı davacı borçlu aleyhine icra takibinde bulunmuş, davacı borçlu borca itiraz etmeyerek kesinleşmiştir. Davalı alacaklı kesinleşmesinden sonra icra dosyasında herhangi bir işlem yapmayarak borç zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır....

                Davalı alacaklılar tarafından davacı borçlu aleyhine Kırıkkale 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/04/1988 tarih, 1986/562 esas, 1988/206 karar sayılı kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamına dayanarak 05/03/2018 tarihinde ilamlı icra takibi yapılmış, borçluya 13/03/2018 tarihinde icra emri tebliğ edilmiş, 20/03/2018 tarihinde açılan dava ile takibe konu ilamın zamanaşımına uğradığı belirtilerek takibin iptaline karar verilmesi istenilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda ilamın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile davanın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. ''İİK'nun 33/a-1. maddesinde; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu