WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 16. maddesine göre; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” Somut olayda iptali istenen ihbarnamelerde her ne kadar 3. kişinin isim ve soyisminin yazımlarında yanlışlık yapılmışsa da 3. kişinin ihbarname gönderilen kişinin kendisi olmadığı yönünde husumete dayalı bir şikayeti bulunmamaktadır. 3. kişinin şikayet nedenleri nazara alındığında mahkemeye şikayet süresi muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gündür. Şikayetçi 3. kişiye 1. haciz ihbarnamesi 05.02.2014 tarihinde, 2. haciz ihbarnamesi 28.02.2014 tarihinde, 3. haciz ihbarnamesi ise 25.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup bu tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu yönünde açıkça bir şikayeti de bulunmamaktadır....

    Dosya kapsamında davacılar vekilinin taleplerinin; müvekkili şirket yönünden usulsüz tebligat şikayeti, yetkiye ve borca itiraza ilişkin olduğu, diğer müvekkili gerçek kişi hakkında şikayet ve itirazlarının bulunmadığı anlaşılmış, mahkemece, davacı borçlu şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer taleplerin ise reddine karar verildiği, hükmün tebligat şikayeti ile yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmış olup, Dairemizce inceleme bu kapsamda yapılmıştır....

    İcra MahkemesiTARİHİ : 07/02/2006NUMARASI : 2006/81/57 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından, borçlu şirket hakkında (iki adet çeke dayalı olarak) kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatılmıştır. Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti yanında yetki itirazında bulunmuş ve ayrıca İİK.nun 170/a ve 58.maddelerine dayanarak ödeme emri ile takibin iptalini istemiştir. Mahkemece ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilmiş, ancak, sair itiraz ve şikayetleri konusunda bir hüküm kurulmamıştır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2021 NUMARASI : 2020/1231 ESAS- 2021/1689 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 14....

      Başvuru, vekil varken asile yapılan tebliğe dair usulsüz tebligat şikayetidir. Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından şikayetçi borçlu şirket ve Aydın Koloğlu hakkında Ankara 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1731 Esas 2016/1973 Karar sayılı ilamına dayalı ilamlı takip başlatıldığı, icra emrinin şikayetçi borçlu şirkete 11/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 73, 81, 82, 83., Avukatlık Kanunu'nun 41., Tebligat Kanunu'nun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur. Anılan bu düzenlemeler gereğince tebligatın vekile yapılması ile yasal süreler işlemeye başlar, yine bu tarihe göre takip kesinleştirilerek takibe devam işlemleri yapılır. Ne var ki, vekile tebliğ zorunluluğunun bulunması asile tebligat yapılması lüzumunu ortadan kaldırmaz....

      Ayrıca İcra Mahkemesi'nce ilamın davalı şirket vekiline tebliğ edilip edilmediği anlaşılmamaktadır. Bu durumda; ilamın verildiği Mahkeme'den ilamın davalı vekiline tebliğ edilip edilmediği sorularak bundan sonra yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında ilamın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı yönünden değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici .... maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/.... maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine 2 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu ..., yenileme tarihinde bononun zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece; 25/10/2015 tarihine kadar dosyanın işlemsiz bırakıldığı ve bononun 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....

          Hukuk Dairesi kararına bakıldığında, hükmün verildiği tarihten itibaren 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığının belirtildiğini, takibe konu ilamın zamanaşımına uğradığı konusunda kuşku olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca takibe konu ilamın zamanaşımına uğradığı iddiasıyla icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın 39. maddesi, "İlama müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar" hükmünü içermektedir. İlam karar verildiği tarihten itibaren 10 yıl içinde borçluya tebliğ edilirse, bu tebliğ tarihinden itibaren yeni bir 10 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Borçlu bu hükmü temyiz eder ve hüküm Yargıtayca onanmak suretiyle kesinleşirse, 10 yıllık zamanaşımı süresi hükmün kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Takibe dayanak Uşak 1....

          Bilinen adrese çıkartılan tebligatın bilâ tebliğ edilmesi üzerine, Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesine göre, muhatabın adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve çıkaran mercii tarafından Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi gereğince ilgili şerh verilerek Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılır. Takipte borçlu adına çıkartılan kıymet takdiri raporu tebliğ işleminin incelenmesinde; Somut olayda, şikayetçiye gönderilen kıymet takdiri raporunun mernis adresine TK'nun 21/2. maddesine göre 22.04.2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

            Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre, tebliğ memuru, tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir. Ayrıca 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23. maddesinin 9. fıkrasına göre tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasını ihtiva etmesi gerekir. Davacıya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligat evrakının incelenmesinde; muhatabın tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceğinin araştırılmadığı görülmekte olup, anılan tebliğ işleminin bu hali ile, Tebligat Kanununun 21/1. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30 ve 35. Maddelerine açıkça aykırı ve usulsüz olduğu aşikardır....

            UYAP Entegrasyonu