Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece taşınmazın aynına ilişkin olduğu gerekçesiyle HUMK.nun 13. maddesi uyarınca yetkisizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. O halde yapılması gereken iş, İİK. 277 ve devamı maddeleri uyarınca uyuşmazlığın incelenmesi, borçlunun zorunlu dava arkadaşı olduğu gözetilerek davaya katılımının sağlanması böylece taraf teşkili tamamlandıktan sonra esas hakkında hükme varılmasından ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan, yetkisizlik kararı verilmesi bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulüyle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 27.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    nın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı dokuz parça taşınmazdaki hissesini 22.6.2007 tarihinde kardeşi davalı...ya sattığını belirterek tasarrufun iptalini dava ve talep etmiyştir. Davalı borçlu savunma yapmamıştır. Davalı ...vekili dava konusu taşınmazları iyi niyetle ve 101.000,00 TL bedelle aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlardaki davalılardan H... payının diğer davalı .... devrine ilişkin 21.6.2007 tarihli tasarrufun İİK 279 ve devamı maddeleri gereğince Trabzon 1. İcra Müdürlüğünün 2010/1638 ve 2007/5490 sayılı takip dosyalarındaki alacak miktarı kadar iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı Abdülkadir Karlıklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

      ya sattığını belirterek tasarrufun iptalini dava ve talep etmiyştir. Davalı borçlu savunma yapmamıştır. Davalı Abdülkadir karlıklı vekili dava konusu taşınmazları iyi niyetle ve 101.000,00 TL bedelle aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlardaki davalılardan ...payının diğer davalı ... devrine ilişkin 21.6.2007 tarihli tasarrufun İİK 279 ve devamı maddeleri gereğince Trabzon 1. İcra Müdürlüğünün 2010/1638 ve 2007/5490 sayılı takip dosyalarındaki alacak miktarı kadar iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı Abdülkadir Karlıklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

        Mahkemece de gerekçede davanın İİK 277 ve devamına ilişkin dava olduğu kabul edilmiş ancak çelişkili bir şekilde davayı TMK 617. Maddeden hak düşürücü süre yönünden redetmiştir. Dava İİK 277 maddesine dayalı açıldığı kabul edilmesine rağmen çelişkili bir şekilde davanın TMK 617. Maddesinden reddi doğru bulunmamıştır. 2- Dava İİK 277 ve devamı maddelerine ilişkin tasarrufun iptali davası olmakla T3 mirasını davalı borçlu redetmekle bu redle diğer mirasçılar lehine işlem yapılmış olduğundan T3'nun davalı dışındaki diğer mirasçılarınında davaya zorunlu dava arkadaşı olarak dahil edilmesinden sonra hüküm tesis edilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmuş olması doğru değildir. 3- Ayrıca İİK 277 ve devamı maddeleri gereği bu davada alınacak harç davacı alacaklının icra takip çıkışındaki takip miktarı ile iptali istenen tasarrufların tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi daha az ise o miktar üzerinden belirlenir....

        Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; hem TBK 19 maddesine hem de İİK 277 ve devamı maddelerine aynı anda dayanarak dava açılamayacağını, ayrıca dava ön şartı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, zira borçlunun aciz halinin bulunmadığını, davacının muvazaa iddiasını ispatlar nitelikte herhangi bir somut delil sunmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19 md uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. Davacının hem TBK 19 maddesine hem de İİK 277 ve devamı maddelerine dayanarak dava açmasında hukuki bir engel bulunmamaktadır. Bu konudaki itiraz haksızdır....

        Davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, İİK'nun 277 ve devamı madeleri gereğince borçlu hakkında yapılmış bir takip ve acız durumu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptali istemiştir. Davacı tarafından yargılama sırasında davanın İİK 277 vd maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamış aksine danışıklılık nedeni ile tapunun iptali istenmiştir. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması, İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi değişik düşüncelerle TBK'nin 19....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili istinaf dilekçesi ile özetle; Yerel mahkemece verilmiş olan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesi incelendiğinde davanın İİK 277 ve devamı uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğunun açıkça görüldüğünü, davacı vekili her ne kadar konu kısmında hem TBK 19 hem de İKK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptalini talep etmiş ise de İİK 281. Maddesi uyarınca ihtiyati haciz talep edildiğini, gerekçelerde tasarrufun İİK 278....

          Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Yerel mahkemece davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilip karar verildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava dilekçesinde davanın İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası olduğu yazılmış ise de doğru hukuki nitelendirme hakime aittir. Dava dilekçesi içeriğinden ve olayların anlatımından TBK 19. maddeye istinaden tasarrufun iptalinin istendiği anlaşılmaktadır. Tasarrufun iptalinin her iki kanuni düzenleme uyarınca (birlikte terditli olarak veya müstakilen) istenmesi de mümkündür. Dolayısıyla davanın İİK 277 ve devamı maddeleri kapsamında değerlendirilip karar verilmesi isabetsizdir. Sonuç olarak; davanın esasına girilerek deliller toplanmalı, bekletici sorun yapılan dava dosyalarından çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Tüm bu sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

          Avlulu iki katlı kargir taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından, İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptalini, olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptalini ve müvekkiline dava konusu taşınmaz üzerinde alacak ve tüm fer’ ilerine yeter miktarda cebr-i icra yetkisi tanınmasına karar verilmesini, İİK. 281/2 uyarınca dava konusu taşınmazın kaydına teminatsız ihtiyati haciz ve kötü niyetli üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Uşak 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/648 Esas 22/10/2020 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilince bu ara karar istinaf kanun yoluna taşınmıştır. Dava, İİK 277 madde ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

          ve davalılar ...,... Har. İnş. Taş. Yaz. San. Tic. Ltd. Şti ile ... vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında, davanın İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu ve tüketici mahkemesinin görev alanında bulunmadığına işaret edilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacının, iptali istenen son tasarruftan itibaren 2 yıl içerisinde takip yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu