"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz talebinin incelenmesi sonunda, kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içerisinde ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati hacze itiraz eden vekili, müvekkiline ait çek karnesinin çalındığını, bu konuda cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, davalı tarafından ihtiyati hacze konu edilen çekteki imzanın kendilerine ait olmadığını ileri sürerek, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Alacaklı vekili, talep edenin ileri sürdüğü hususların yargılamayı gerektirdiğini beyan ederek istemin reddini istemiştir....
Oysaki, İİK'nun 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri sayılmış olup, bonodaki imzanın sahteliği iddiası bu itiraz sebepleri arasında yer almamaktadır. İhtiyati hacze itiraz edenin, itiraz sebepleri menfi tespit davasına konu olabilecek nitelikte olup, kanunda sayılan ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında değildir. Bu durumda, mahkemece, ihtiyati hacze itirazın yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın karşı taraf (alacaklı) yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle karşı taraf (alacaklı) vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın karşı taraf (alacaklı) yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, ihtiyati haciz kararına üçüncü kişi vekili tarafından itiraz edildiği, muterizin itiraz dilekçesinde belirttiği hususların İİK 96,97 ve devamı maddelerinde düzenlenen istihkak talebine ilişkin olduğu, muteriz tarafından icra hukuk mahkemesinde dava açıldığı, itiraz sebeplerinin İİK 265. maddesinde sayılan itiraz nedenlerinden olmadığı gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden (üçüncü kişi) vekili temyiz etmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden (üçüncü kişi) vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ihtiyati hacze konu alacakla ilgili olarak ihtiyati haciz talebinden önce açılan menfi tespit davasının borçlu oldukları iddia edilen kişiler tarafından açıldığı, alacaklı tarafından başka bir mahkemede açılmış alacak davası veya itirazın iptali davası bulunmadığı, ihtiyati haciz başvurusundan önce menfi tespit davası açılmasının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel bir durum olmadığı, ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde belirtilen diğer hususların İİK'nun 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan sebeplerin hiçbirine uymadığı gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz edenler vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz edenler (borçlular) vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Karara, borçlu vekili tarafından 21.01.2016 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiş; mahkemece, itiraz üzerine yapılan yargılama neticesinde, talep tarihi itibariyle unsurları tam olan bono niteliğindeki kıymetli evraka dayalı olduğu, senedin sözleşmeye aykırı doldurulduğu ileri sürülmüş ise de, alacaklının sözleşmede taraf olmadığı, söz konusu senet için sözleşmede atıf bulunmadığı, esasen senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının ihtiyati hacze itirazda ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek karar, ihtiyati hacze itiraz eden-borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden-borçlu vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/06/2014 tarih ve 2014/259-2014/250 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden vekili, ihtiyati hacze konu alacağın teminat altında olduğu halde mahkemece ihtiyati haciz kararı verildiğini ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Karşı taraf vekili, itirazın reddini talep etmiştir. Mahkemece, itiraz eden vekilinin itirazlarının esasa ilişkin olduğu, esas davada tartışılması gerektiği, itiraz sebeplerinin İİK 265. maddede sayılan sebeplerden olmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden vekili temyiz etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/03/2016 tarih ve 2015/664-2015/668 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden (borçlu) Vekili, ihtiyati hacze konu olan senedin hile ile teminat senedi olarak davacının çalıştığı iş yerinin yetkilisi tarafından alındığını, davacının bilerek ve isteyerek bir senet imzalamadığını, daha sonra iş sözleşmesinin feshedildiğini, bu nedenle iş mahkemesine açılan davanın kazanıldığını, hizmet akdi devam ederken alınan senetlere ilişkin davalarda iş mahkemelerinin görevli olduğunu ileri sürerek ihtiyati hacze itiraz etmiş ve kaldırılmasını talep etmiştir....
Mahkemece, ihtiyati hacze itiraz eden Şirket hakkında bir ihtiyati haciz kararı bulunmadığı, itirazı da sadece aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen borçluların yapabileceği, ayrıca ihtiyati haczin çeke dayalı olarak verilmesi ve alacağın rehinle temin edilmemiş olması nedeniyle itirazın reddine karar verilmiş, karar itiraz eden vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 265’inci maddesine 17/03/2003 tarih ve 4949 sayılı Kanun’un 63’üncü maddesiyle eklenen değişik 2’nci fıkrasında “Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir.” hükmü yer aldığı gözetilmeden ihtiyati hacze sadece aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen borçluların itiraz edebileceği gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddinde isabet görülmemiştir....
İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili ihtiyati hacze dayanarak yapılan bononun bir finansal kiralama sözleşmesinin teminatı olduğunu, alacaklının ihtiyati hacze konu edilen miktar için borçlulara 60 gün süreli ihtarname göndermesi nedeniyle borcun muaccel olmadığını, finansal kiralama sözleşmesinin 19. maddesinde alacaklı lehine rehin hakkı bulunduğunu borçluların mal kaçırma gibi bir hallerinin de bulunmadığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, itiraz edilen ihtiyati haczin dayanağının temel ilişkiden bağımsız bir bono olduğu, bononun mücerretlik vasfını ortadan kaldıracak herhangi bir delilin itiraz eden borçlularca gösterilmediği gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş, karar borçlular vekilince temyiz edilmiştir....
Karşı taraf/alacaklı vekili, borçlu vekilinin itiraz sebeplerinin İİK'nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan ihtiyati hacze itiraz sebepleri arasında bulunmadığını belirterek itirazın reddini talep etmiştir. Mahkemece, itiraz sebeplerinin İİK'nın 265. maddesi kapsamında kalmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden/borçlu vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,15 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 01.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....