İhaleye fesat karıştırıldığının tespiti durumunda, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca ihalenin, malın tahmini bedelinin üzerinde satılması halinde dahi ihalenin feshi gerekir. Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Somut olayda şikayet dosyasında dinlenen tanık beyanlarında; darp olayının 901 parsel sayılı taşınmazın ihalesi sırasında gerçekleştiği feshi istenen 902 parsel sayılı taşınmazın ihalesi sırasında herhangi bir olay yaşandığına ilişkin delil sunulmadığı, 901 sayıl taşınmazın ihalesş sırasında gerçekleşen olayların 902 parsel sayılı taşınmazın ihalesine bir etkisi yoktur. Kaldı ki şikayetçi 902 parsel sayılı taşınmazın ihalesine katılmış ve pey sürmüştür. Bu durumda borçlunun fesat iddiasının gerçeği yansıtmadığının kabulü gerekir. O halde mahkemece ihalenin feshi talebinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, menkul mal ihalesinin feshi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın süresinde açılmamış olması sebebiyle reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun "ihalenin neticesi fesih ve tescil" başlıklı 99'ncu maddesinde ihalenin feshi davası "Satış komisyonu tarafından gayrimenkul kendisine ihale edilen alıcı o gayrimenkulün mülkiyetini iktisap etmiş olur. İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoliyle istenebilir. İhalenin ilgililere tebliği tarihi şikayet için muayyen olan 7 günlük müddete başlangıç sayılır. Tetkik merciinin vereceği karar 10 gün içinde temyiz olunabilir. Temyiz talebini Temyiz İcra ve İflas Dairesi tetkik eder....
un temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK'nun 134/2. maddesinde; ''İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226 ncı maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler'' hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, ihalenin feshi isteminde bulunan şikayetçi ..., takipte taraf olmadığı gibi ihaleye katılıp pey de sürmemiştir. Ayrıca, adı geçenin İİK'nun 134. maddesinde belirlenen "tapudaki ilgili" sıfatının bulunmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda, şikayetçinin ihalenin feshi talebinde bulunmasına yasal imkan olmadığı açıktır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2009/82 E. sayılı dosyası üzerinden ihalenin feshi davası açtığı ve anılan mahkemenin 30.12.2009 tarih ve 2009/82 E., 2009/115 K. sayılı kararının takip dosyası arasında bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının, ihalenin feshi davasında borçluyu temsil eden vekiline tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, ihalenin feshi davası hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup, sonuç doğurmaz. Şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir....
Somut olayda şikayetçilerden ..., ..., ..., ..., ..., ... ihalenin yapıldığı takip dosyası ile şikayet dilekçesinde numaraları belirtilen takip dosyalarında taraf olmadıkları gibi, feshi istenilen ihaleye katılıp pey de sürmedikleri anlaşılmaktadır.Yani sayılan bu kişilerin ihalenin feshini isteyebilecek kişilerden olmadığı görülmektedir. Yine ihalenin feshi talebinde bulunan şikayetçi ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... satışı gerçekleştiren takip dosyasında taraf olmadıkları gibi, ihaleye katılıp pey de sürmemişlerdir. Adı geçenlerin taraf oldukları icra takip dosyalarında ise alacaklı sıfatları bulunmakta olup, ihalesi yapılan aynı menkullere haciz uygulatmışlardır. Ancak, ihale tarihinden evvel satışı yapılan menkuller hakkında kendi dosyalarından usulune uygun satış isteminde bulunulmadığından İİK.'nun 134/2. maddesinde yazılı “satış isteyen alacaklı” sıfatını taşımamaktadırlar....
İhalenin 19/11/2014 tarihinde gerçekleştiği ve ihalenin feshi istemine yönelik şikayetin ise 04/12/2014 tarihinde yapıldığının anlaşılması karşısında, istemin esasa girilmeksizin süreden reddi gerekirken, borçlunun ileri sürmediği ve re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da olmayan tebligat usulsüzlüğü nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi yerinde olmadığından ihalenin feshi isteminin kabulüne yönelik kararın bu gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekirken Dairemizce farklı gerekçe ile bozulduğu anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin reddi ile mahkeme kararının yukarıda yazılı değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 17.11.2014 tarih ve 2015/24800 Esas – 2015/28570 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nın 134. maddesinde ihalenin fesih nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece (ihalenin Borçlar Kanununun 226. maddesinde yazılı), (satış ilanının tebliğ edilmemiş olması), (satılan malın esaslı niteliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1- İhaleye fesat karıştırılması, 2- Arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3- İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4- Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilir. İhalenin feshi isteminde bulunan davacı, İİK. 'nun 134/8. Maddesi uyarınca, menfaatlerinin zarara uğramış olduğunu ispatlamak zorundadır....
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda yargılanmanın yenilenmesi ve ihalenin feshi davasının kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/504 Esas, 2008/158 Karar sayılı ilamı ile dava konusu, 179 ada 7 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, bu kararın kesinleşmesi üzerine satış memurluğunun 2009/10 Esas sayılı dosyası ile dava konusu taşınmazın ihale ile satışı yapılmıştır. Davacılar, taşınmazda paydaş olan murisleri...'in dava açılmadan önce öldüğünü, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu belirterek yargılanmanın yenilenmesi ve ihalenin feshi talebinde bulunmuştur. Mahkemece, yargılamanın yenilenmesi istemi ve ihalenin feshi istemi kabul edilmiştir....
ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder....