Bu durumda zarar unsuru gerçekleşmediğinden şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Mahkemece istemin zarar unsurunun bulunmaması nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden mahkeme kararı sonucu itibariyle doğrudur. Ancak İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi halinde işin esasına girilmemiş olunacağından, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/04/2014 NUMARASI : 2013/197-2014/146 Taraflar arasında görülen davada; Davacı, paydaşı olduğu 10 sayılı parseldeki 5 nolu bağımsız bölümle ilgili olarak diğer paydaş davalı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davası ile taşınmazın satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verildiğini, akabinde taşınmazın davalıya ihale edilip davalı adına tescil edildiğini, ancak dava ve ihale sürecinde kendisine tebligat yapılamadığını, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve payı oranında tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının süresinde ihalenin feshi davası açmadığını, tescilin yolsuz olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın davalı adına tesciline dayanak teşkil eden ortaklığın giderilmesine ilişkin kararın usulsüz tebligat nedeniyle bozulduğu, tescilin yolsuz hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
İİK’nun 134. maddesi pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak eden kişileri ihalenin feshi isteyecek kişiler arasında saymakla birlikte bu kişiler ihalenin feshi isteminde bulunabilmesinin diğer ihalenin feshini isteyecek ilgililere göre daha ağır şartlara tabii tutmuş ihalenin feshi talebinin ihale bedeli üzerinde nisbi harca tabi olduğunu ve ayrıca ihale bedeli üzerinden %5 oranında teminat göstermesinin şart olduğu hükme bağlanmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından başlatılan icra takibinde taşınmazın ihalesinin gerçekleştiği , davacı vekili tarafından ihalenin feshinin talep edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği , davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi kararında açıklandığı gibi; takibe ve borca itiraz ihalenin feshi sebebi değildir. Taşınmazın ihalesinin kıymet takdirinin geçerlilik süresi olan 2 yıl içerisinde gerçekleştiği, anlaşıldığından buna yönelik istinaf isteminde yerinde görülmemiştir. İhalenin feshi talebinde bulunan ilgili ancak kendisine yönelik tebligatlara ilişkin ihalenin feshi talebinde bulunabilir ,eşine tebligat yapılmadığı nedenine dayalı olarak ihalenin feshi talebinde bulunulması mümkün değildir....
Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde duruşma yapılmadan da karar verilebilir. İcra mahkemesi; 1. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle, 2. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler bakımından feragat nedeniyle, 3. İşin esasına girerek, talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm eder. " hükmü getirilmiştir. Düzenlemenin gerekçesi, ihalenin feshi talebi yukarıdaki sebeplerle reddedilen davacının ihale sürecini uzatma amacı ile hareket edip, etmediğine ve fesih iddiasının ağırlığına göre para cezasının taktir edilebilmesini sağlamaktır....
Bu durumda, borçlunun taşınmazların değerine yönelik bir itirazı da bulunmamakla kıymet takdirleri kesinleşmiş olduğundan zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Mahkemece istemin zarar unsurunun bulunmaması nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamış olup belirtilen nedenle sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. İİK'nun 134/2. maddesi son cümlesi uyarınca; şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, işin esasına girilerek istemin reddi gerekmekte olup, somut olayda ihalenin feshi isteminin zarar unsuru yokluğu nedeniyle işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi isabetsiz ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Bozma kararı üzerine mahkemece ihalenin feshi talebinin feragat nedeniyle reddine, şikayetçinin para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, 145.000.-TL muhammen bedelli aracın 230.000.-TL' ye satıldığı ve dolayısıyla satış bedellinin muhammen bedelin üzerinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. İİK 134/2 maddesi uyarınca, mahkemece bozma öncesi verilen ilk karar ile de hukuki yarar yokluğundan şikayet reddedilip, işin esasına girilmediğinden, feragat sonrasında da şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması cihetine gidilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2985 KARAR NO : 2023/1780 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YENİŞEHİR SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2021 NUMARASI : 2020/434 ESAS 2021/815 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi (Ortaklığın Giderilmesi Nedeniyle) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
Ömer Kulein'e yapıldığı, ayrıca satışa konu ortaklığın giderilmesi davasının kesinleşmesine istinaden Av....
İİK.'nın 134. maddesinde ihalenin fesih nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece (ihalenin Borçlar Kanununun 226. maddesinde yazılı), (satış ilanının tebliğ edilmemiş olması), (satılan malın esaslı niteliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında; 1- İhaleye fesat karıştırılması, 2- Arttırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler, 3- İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler, 4- Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması, şeklinde sıralanabilir. HMK.'...