Bu süreçte İİK'nun 134. maddesi uyarınca açılan ihalenin feshi davasının sonucunun beklenmesi gerekmez....
Davacı, İcra Müdürlüğü'nün 2006/8963 esas sayılı dosyasında kefil sıfatıyla borçlu olduğunu, anılan dosyadan İcra Müdürlüğü'ne yazılan talimat sonucu hisseli tarlasının ihale ile satıldığını, usul ve yasaya aykırı ihalenin feshi amacıyla açtığı davanın İcra Hukuk Mahkemesi'nce kabul edilerek ihalenin feshine karar verildiğini, icra müdürlüğünün ihalenin feshi davası açılmasına rağmen tarlanın tapusunu ihale alıcısının üzerine geçirmesi için işlem yaptığını, ihale alıcısının da tarlayı üçüncü kişiye sattığını bu sebeple zarara uğradığını belirterek maddi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, her ne kadar İcra Mahkemesi'nce ihalenin feshine karar verilse de, davacının ihalenin feshi davasının açılması için gereken hak düşürücü süre geçtikten sonra davayı açtığı, bu sebeple zararın doğmasına davacının sebebiyet verdiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
Bu durumda şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur. Mahkemece yukarıda belirtilen taşınmazlar yönüyle istemin bu nedenle reddi yerine esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden ret kararı sonucu itibariyle doğrudur. İcra mahkemesinin ihalenin feshi isteminin reddine yönelik kararı yönünden şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile belirtilen taşınmazlar yönüyle sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 2-İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Uyuşmazlık, ticari alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan otogaz bayilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın ve cezai şartın tazminine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay’a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın 19. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 24.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece İİK'nın 134/son maddesinin yanlış yorumlandığını, tescil işlemlerinin süresinden sonra açılan ihalenin feshi davasından sonra başlatılmadığını, tescil işlemlerinin ihalenin feshi davasından önce ihalenin feshi için öngörülen şikayet süresinin geçmesinden sonra başlatıldığını, ihalenin feshi davasının ihaleden 23 gün, tescil yazısının yazılmasından ise 10 gün sonra açıldığını, tescil yazısının yazıldığı anda açılmış bir ihalenin feshi davası bulunmadığını, bu nedenle tescil işlemlerinin süresinden sonra açılan ihalenin feshi davası gerekçe gösterilerek durdurulamayacağını, tescilin durdurulması için yapılması gerekenin mahkemeden tedbir kararı almak olduğunu, ihalenin feshi davasında verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığını, kural olarak icra dairelerinin verdikleri kararlardan kendiliklerinden dönerek yeni bir karar vermelerinin mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İlgili Hukuk İİK'nın ihalenin feshi şikayetine ilişkin usül ve esasları belirten 134. maddesine 24.11.2021 tarih ve 7343 sayılı Yasa'nın 27. maddesi ile eklenen fıkra ile; "İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir. Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde duruşma yapılmadan da karar verilebilir. İcra mahkemesi; 1. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle, 2. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler bakımından feragat nedeniyle, 3....
Borçlu artırmaya hazırlık döneminde yapılan işlemlerden dolayı ihalenin feshi isteminde bulunamaz. Kıymet takdiri raporuna itiraz etmeyen davacının ihalenin feshi isteminde kıymet takdirinin hatalı olduğunu ileri süremeyeceğinden ve artırma şartnamesinde belirtilen KDV oranı mevzuata uygun tespit edildiğinden davacının bu yöndeki ihalenin feshi istemleri de kabul görmeyerek; yukarıda açıklanan ilke ve kurallar kapsamında haksız davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Böylelikle Turgutalp Beldesi Kepekli Mevkiinde bulunan 3076 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ihalenin feshi davası kesinleşmiştir. Somut olayımızda, dava dilekçesinde, 19.04.2012 tarihinde yapılan 2. artırmada alacaklıya ihale olunan taşınmaza yönelik olarak ihalenin feshinin talep edildiğinin belirtilmesine ve dava dışı olan ve Kepekli Mevkiinde bulunan 3076 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ayrı bir ihalenin feshi davasının görülüp kesinleşmesine rağmen, mahkemece yanılgılı biçimde, ihalenin feshi isteminin Kepekli Mevkii 3076 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olduğu değerlendirmesi yapılmış ve “İcra Müdürlüğünce aynı dosya üzerinden biri Turgutalp Balpınar Mevkii 1241 parsel sayılı taşınmaz, diğeri Turgulap Kepekli Mevkii 3076 Parsel sayılı taşınmaz için ihale kararı alındığı, ihalenin aynı tarihe kararlaştırıldığı, şikayetçi vekilinin Turgutalp Kepekli Mevkii Fatih Mahallesi Bayrak Sokak No:9 da bulunan taşınmaz için ihalenin feshini talep ettiği, istem konusu yapılan taşınmazın 1....
bulunduğunu beyan ederek 21.09.2018 tarihli ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu kural ihalenin düzenli yapılmasını ve alıcıların katılacakları saatin önceden tespit edilmesini ve satışın tarafların menfaatine uygun şekilde yapılmasını sağlamaya yöneliktir. Buna göre ihalenin de ilan edilen günde ve saatlerde başlayıp ve bitirilmesi gereklidir. Ancak, artırmanın devam etmesi halinde ihale saatinin belirlenen saatten sonraya taşması durumu bu kuralın tarafların menfaatine uygun gelen istisnasıdır. Ne var ki, ihalenin ilan edilen saatler arasında yapılıp yapılmadığı hususu, kamu düzeni ile ilgili olmadığından, taraflarca ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülmediği sürece, ihale tutanağında başlangıç ve bitiş saatlerinin yazılmamış olması mahkemece resen nazara alınarak ihalenin feshi nedeni yapılamaz. Bir diğer anlatımla, ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvuran şikayetçi tarafından, ihalenin ilan edilen saatte başlayıp sonlandırılmadığı iddia edilmediği takdirde, salt bu nedenle ihalenin feshine karar verilemez....