Dosya içeriğine göre, davalının yemek dağıtım hizmet alım sözleşmesine göre işçilerini çalıştırdığı, söz konusu ihalenin 31.12.2010 tarihinde sona erdiği, davalının yeni ihaleyi alamadığı, asıl işveren ile başka firma arasında hizmet alım sözleşmesi yapıldığı, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre de, davacının 01.01.2011 tarihinden itibaren ihaleyi alan yeni firma nezdinde çalışmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. İşçi ihaleyi kazanan yeni şirketin işverenliğinde çalışmasını sürdürmektedir. Sadece müteahhit değişikliği işyeri devri niteliğindedir, iş sözleşmesinin feshi söz konusu olmadığından, feshe bağlı ihbar-kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarını talep hakkı doğmamıştır. Söz konusu isteklerin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, ihalenin feshi istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu’nda ihalenin feshi nedenleri tek tek belirtilmemiş; yalnızca Türk Borçlar Kanunu'nun 281. maddesinde yazılı nedenlere dayanılabileceği belirtilmiş (İİK m. 134/2), sözü edilen hükümde ise “hukuka veya ahlaka aykırı yollara başvurulması” ihalenin feshi nedeni olarak öngörülmüştür (TBK m. 281). Yargıtay’a göre, satışı yapan icra dairesinin satışın yapılmasını düzenleyen yasa, tüzük veya yönetmelik hükümlerine aykırı hareket etmiş olması halinde icra mahkemesinden ihalenin feshi istenebilir. Ancak takibin kesinleşmesinden sonra borca itiraz nedenleri ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemez (HGK, 17.02.1999, 1999/82- 86)....
Ancak yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini isteyemezler (12. HD, 18/01/2021, E. 2020/8322, K. 2021/478). Yine ihalenin feshi davalarında kamu düzeninden olup re'sen incelenecek hususlar; ihalenin feshi davasının süresinde açılıp açılmadığı, ihalenin satış ilanının elektronik ortamda yapılıp yapılmadığı, ihaleye konu satışı yapılan mallarının kıymet takdirlerinin üzerinden iki yılı aşkın süre geçip geçmediği, satışı yapılan malların ihale bedelinin, söz konusu malların muhammen bedelinin yarısı ile satış masraflarını karşılayıp karşılamadığı hususlarıdır. Bu anlamda şikayet yolu ile ihalenin feshini isteyen T1 " borçlu" sıfatıyla İİK'nın 134. Maddesinde belirtilen ihalenin feshi isteminde bulunmaya yetkili kişilerden olduğu anlaşılmaktadır....
Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. O halde mahkemece, alacaklının yerinde olmadığını ileri sürdüğü ve mahkemece irdelenmeyen diğer fesih nedenleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmazda haczi olan ancak ihalenin feshi istemine dair şikayeti bulunmayan ...... ......'e satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir....
Ancak yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini isteyemezler (12. HD, 18/01/2021, E. 2020/8322, K. 2021/478). Yine ihalenin feshi davalarında kamu düzeninden olup re'sen incelenecek hususlar; ihalenin feshi davasının süresinde açılıp açılmadığı, ihalenin satış ilanının elektronik ortamda yapılıp yapılmadığı, ihaleye konu satışı yapılan mallarının kıymet takdirlerinin üzerinden iki yılı aşkın süre geçip geçmediği, satışı yapılan malların ihale bedelinin, söz konusu malların muhammen bedelinin yarısı ile satış masraflarını karşılayıp karşılamadığı hususlarıdır. Bu anlamda şikayet yolu ile ihalenin feshini isteyen takip borçlusunun İİK'nın 134. Maddesinde belirtilen ihalenin feshi isteminde bulunmaya yetkili kişilerden olduğu, satışın muhammen bedelin altında yapılması nedeniyle ihalenin feshini talep etmekte hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır....
İcra müdürlüğünün 2013/765 talimat sayılı dosyasıyla dava konusu ihale işlemleri gerçekleştirildiğini, davacı-borçlu T1 ihalenin usulüne uygun olarak yapılmadığını bu nedenle 08.10.2013 tarihinde açtığı dava ile ihalenin feshine karar verilmesini talep ettiğini, davacı-borçlu tarafından açılan ihalenin feshi davası devam ederken ihale alıcısı davalı- alacaklı T4 ihale bedelini ödemediği için 03.11.2013 tarihinde ihale Bakırköy 18. İcra Müdürlüğünce İİK.133. maddesi gereğince feshedildiğini, bu karara karşı davalı-alacaklı tarafından açılan dava Bakırköy 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1341 E. 2013/1396 sayılı 17.12.2013 tarihli kararıyla reddedidiğini ve karar 30.09.2014 tarihinde kesinleştiğini, ihalenin fesh olduğunun 30.09.2014 tarihinde kesinleşmesine rağmen ihalenin feshi davası 06/11/2014 tarihinde Bakırköy 2....
Ancak yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini isteyemezler (12. HD, 18/01/2021, E. 2020/8322, K. 2021/478). Yine ihalenin feshi davalarında kamu düzeninden olup re'sen incelenecek hususlar; ihalenin feshi davasının süresinde açılıp açılmadığı, ihalenin satış ilanının elektronik ortamda yapılıp yapılmadığı, ihaleye konu satışı yapılan mallarının kıymet takdirlerinin üzerinden iki yılı aşkın süre geçip geçmediği, satışı yapılan malların ihale bedelinin, söz konusu malların muhammen bedelinin yarısı ile satış masraflarını karşılayıp karşılamadığı hususlarıdır. Bu anlamda şikayet yolu ile ihalenin feshini isteyen T1 "Tapu sicilindeki yer alan ilgili " sıfatıyla İİK'nın 134. Maddesinde belirtilen ihalenin feshi isteminde bulunmaya yetkili kişilerden olduğu anlaşılmaktadır. Yine ihalenin "01/02/2022" tarihinde yapılmış olduğu, şikayet yolu ile ihalenin feshi isteminin "03/02/2022" tarihinde yapıldığı ve bu anlamda İİK'nun 134/2....
Ayrıca; satış ilanında satışa konu taşınmaz için "yıpranmış" ibaresinin yazılması hususu borçlular tarafından açıkça ileri sürülmediği ve ihalenin feshi yargılamasında mahkemece re'sen bakılacak hususlardan olmadığı halde mahkemece bu hususun fesih nedeni olarark kabul edilmesi de doğru görülmemiştir. O halde mahkemece yazılı nedenlerle ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı ve ihale alıcısının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu yasal düzenlemeler ve lehe değişiklik dikkate alınarak somut olay değerlendirildiğinde, ihalenin feshi taleplerinin yerinde olmadığı, resen yapılan incelemede başkaca feshi sebebi de bulunmadığı gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu görülmekte ise de; 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nun 134/5-3. maddesi gereğince, ihalenin feshi isteminin kötü niyetle ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı ve Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alındığında, asıl dava davacısı ile birleşen dava davacısı aleyhine ayrı ayrı hükmedilen para cezasının, ihale bedelinin %5’ine indirilmek ve tek para cezasına hükmedilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : 1- Asıl dava davacısı ile birleşen dosya davacısının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 20....
Davalı vekili ise; davanın hata ve hile nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak açıldığını, ihalenin feshi olarak sürdürülmesi talebinin iddianın genişletilmesi mahiyetinde olduğunu, bunu kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesindeki isteğin açıkça tapu iptali ve tescile yönelik olduğu, davacının talebini ihalenin feshi olarak değiştirmesinin iddianın genişletilmesi mahiyetinde olduğu, davalı tarafın buna ilişkin itirazı yerinde görülmekle birlikte iki ayrı isteğin var olduğu kabul edilerek; tapu iptali ve tescil yönünden davanın değeri itibariyle mahkemenin görevsizliğine, ihalenin feshi isteğinin ise süre yönünden reddine karar verilmiştir. Bir davada olayları anlatılarak taraflara, hukuki tavsif (nitelendirme) mahkemeye aittir....