Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyanın incelenmesinden, asıl borçlu 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince kapatılan yükseköğretim kurumu olan Şifa Üniversitesi'nin vergi borçları nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 13. maddesi uyarınca 27/07/2016 tarih ve E.32375 sayılı olur ile davacı hakkında -6183 sayılı Kanunun 13. maddesi uyarınca- ihtiyati haciz uygulanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır Bu durumda, amme alacağının asıl borçlusu olmayan kanuni temsilci adına doğrudan teminat, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk gibi amme alacağının korunmasına ilişkin işlemlerin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, "amme alacağının öncelikle vakıf yüksek öğretim kurumunun Hazineye devredilen mal varlığından tahsilinin mümkün olmadığı hususu açıkça ortaya konulmadan, ikincil sorumluluğu bulunan davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla 6183 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca tesis edilen ihtiyati haciz işleminde hukuka...

    Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için amme borçlusuna rücu edebilirler hükmü mevcuttur. Burada dikkat edilmesi gereken husus; şirket üst düzey yöneticileri için mükerrer 35.maddenin, amme alacağı durumunda bulunan ve mükelleflerden tahsil kabiliyeti bulunmayan alacakların tahsili için getirilmiş bir düzenleme olmasıdır. Halbuki sigorta primleri ve diğer SGK alacakları 6183 sayılı Yasa'ya göre özel bir düzenleme niteliğini haiz olan 5510 sayılı Yasa'nın 88.maddesi hükmü gereğince tahsil edilmektedir....

    Ayrıca, 5766 sayılı Kanunun 1. maddesiyle 6183 sayılı Kanunun 3. maddesine eklenen;"Tahsil edilemeyen amme alacağı terimi: “Amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen, satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını,”, “Tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi: “Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını,”ifade eder, olarak açıklanmıştır. 5766 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi de; “ Bu Kanunla 6183 sayılı Kanunda...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2021 NUMARASI : 2020/620 ESAS- 2021/479 KARAR DAVA KONUSU : 6183 SAYILI AMME ALACAKLARI KANUNU GEREĞİNCE İHALENİN FESHİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ihalesi yapılan taşınmazla ilgili satış ilanı ve şartnamesinin taşınmazın önemli nicelik ve vasıflarının yazılmadığını, borçlu vekilinin bir hazırlık soruşturması nedeniyle gözaltına alınıp tutuklanması sonucu satış gününe iştirak edemediğini, borçlu vekili Alaaddin Şafi'ye manuel veya elektronik olarak hiçbir satış ilanı tebligat yapılmadığını, satış ilanının yayınlanmadığını, kıymet takdirine itiraz ettiklerini, itirazların kabul edilmesine rağmen yeniden ücret yatırılması konusunda davacıya yapılan bir tebligatın olmadığını taşınmazın önemli niteliklerinin ilanda yazılmadığını, kıymet takdirinin çok düşük tespit edildiğini, Basın İlan Kurumu vatan gazetesinin tirajının tespit edilmesi gerektiğini, mutemedin kısık sesle hitabının...

      Mahkeme, 5198 Sayılı Kanun ile değişik 506 Sayılı Kanunun 80. maddesi kapsamında zamanaşımı süresinin 06.07.2004 tarihinden itibaren 10 yıla çıkarıldığını gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir. 506 Sayılı Kanunun 80. maddesinde 3917 Sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması öngörülmüştür....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE; İncelenen icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre; Davalı alacaklı vekili tarafından davacı borçlu aleyhine SGK Kurtköy Sosyal Güvenlik Merkezi 2019/538 takip sayılı dosyasında 6183 sayılı kanuna istinaden takibi başlattığı, takibin kesinleşmesinden sonra davacıya ait 34 XX 343 plakalı aracın 20.01.2020 tarihinde ihale alıcısına 274.500- TL'ye ihale edildiği anlaşılmıştır. 6183 sayılı Yasa'nın 99. maddesinin ikinci cümlesi aynen; "İhalenin feshi, gayrimenkulün bulunduğu yerin icra mahkemesinden şikayet yolu ile istenebilir" hükmünü içermekte olduğu, icra mahkemesinin 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan görevinin, sadece taşınmaz mallara ilişkin ihalenin feshine yönelik olduğu ve taşınır mallar hakkındaki ihalenin feshi şikayetlerini kapsamadığı, kanundaki istisna dışında, ayrı bir idari işlem niteliğinde olan, 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan takibe ilişkin menkul malların haczen satışı ile ilgili uyuşmazlıkların adli yargı yerince çözümleneceğine...

        amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir....

          kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir....

            Haczedilen gayrimenkullerin satış, artırma ve ihale usul ve esasları 6183 sayılı Kanun’un 90 ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 99’uncu maddesinde yer alan “...İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebilir...” şeklindeki açık hüküm karşısında; Kurum alacağı için haczolunan gayrimenkulün paraya çevrilmesi için yapılan ihalenin feshine ilişkin dava iş mahkemelerinde görülemez. Bu nedenle; dava konusu uyuşmazlığın çözümünde icra tetkik merciinin görevli olduğu nazara alınmaksızın işin esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ..........

              İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2019 NUMARASI : 2018/2 ESAS 2019/333 KARAR DAVA KONUSU : İş (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : DAVALININ CEVABI : Davalı vekili ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde özetle ; öncelikle yetki itirazında bulunmuş, esasa ilişkin beyanlarında ise müvekkilinin davalı kurum alacakları bakımından 6183 sayılı Amme Alacaklarının tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine tabi olduğunu ve müvekkili kurum alacakları yine işbu kanun hükümleri kapsamında tahsil edildiğini, dava dışı borçlu Trakya Nakliyat ve Tic. Ltd....

              UYAP Entegrasyonu