İİK'nın 195. maddesinde müflisin borçlarının iflasın açılması ile muaccel olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya ilave edilerek masaya kaydedileceği öngörülmüş olduğuna göre, iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekmektedir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır....
İİK'nın 195. maddesinde müflisin borçlarının iflasın açılması ile muaccel olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya ilave edilerek masaya kaydedileceği öngörülmüş olduğuna göre, iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekmektedir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. Hükümde öngörülen alacaklar ana para alacağı ile iflas tarihine kadar işlemiş faiz ve alacaklı daha önce takibe geçmiş ise takip masrafları olup, tahsil harcı takip masrafı ise de borçlunun iflas etmesinden dolayı bir tahsilat yapılmadığından tahsil harcının iflas masasına kaydı istenemez....
Anılan kararın 4. maddesi ise "İflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik davalar (iflas tarihinden önce açılıp yargılama sırasında kayıt kabul davasına dönüşen alacak davaları hariç olmak üzere kayıt kabul ve kayıt terkin davaları) (İcra ve İflas Kanunu 235. madde)" hükmünü içermektedir. Davalı şirket hakkındaki iflasın açılmasına ilişkin kararın tarihi 03/03/2021, dava tarihi ise 30/11/2021'dir....
Buradaki "alacaklar" teriminden maksat, aslında yalnız "iflas alacaklarıdır." İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilirken (masaya yazdırılabilirken), müflisin iflas açılmasından sonra doğan alacakları, iflas alacağı olmadığından, iflas masasından talep edilemez. İflas masasından istenebilecek (hatta, iflas alacaklarından daha önce ödenecek) olan, bir başka alacak çeşidi de masa alacaklarıdır. Bunun masa bakımından adı "masa borcudur." Masa borçları müflisin değil, (çünkü, müflisin iflas açıldıktan sonra masayı bağlayıcı nitelikte borçlanmasına imkân yoktur.) iflas masasının yaptığı borçlardır. Masa borçları, iflasın açılmasından iflas tasfiyesinin sonuçlanmasına kadar, iflas masası (masa adına iflas dairesi veya iflas idaresi) tarafından yapılan borçlardır. (İİK. m. 248, 303/2) Masa alacakları iflas masasından tam olarak ödenir....
...Şirketi hakkında verilen iflas kararının İİK md. 254 gereğince kapatılmasını talep etmiştir....
Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kati aciz belgesi bulunan alacaklılar ile borçlu iflas etmiş ise iflas idaresi ya da İİK'nun 245 maddesi gereğince iflas idaresi tarafından dava hakkı kendisine devredilen alacaklılar açabilir. İflasın açılması, iflas masasına giren mal ve haklarla ilgili bilûmum hukuk davalarını acele olanlar istisna olmak üzere ikinci alacaklılar toplanmasından 10 gün sonraya kadar durdurur. Bu hükmün amacı, iflasın açılması ile tasarruf yetkisi kısıtlanıp yerini iflas idaresi alan alacaklının açtığı davaları devam ettirmekte fayda olup olmadığını tespit bakımından iflas idaresine imkan sağlamaktır. İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının teşekkül etmesi ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. İşte bu nedenle, İİK'nın 194. maddesine göre hukuk davalarının iflasın açılması ile belli bir süre için durması kabul edilmiştir....
(Konkordato ve İflas, Mahmut Coşku, 2. Baskı, sh.784) İflasın kaldırılması kararının kesinleşmesi halinde iflasın açılması ile meydana gelen bütün hüküm ve sonuçlar İİK'nun 184 ve devamı maddeleri uyarınca ortadan kalkar. Borçlunun müflis sıfatı da kalkarak borçlu hiç iflas etmemiş durumunda olur. Borçlu malının üzerinde serbestçe tasarruf etme yetkisini tekrar kazanır. Masaya girmiş olan mallar borçluya geri verilir. İflas idaresinin görevi son bulur. Zira iflasın kaldırılması kararı geriye etkili sonuç doğuran, inşai bir karar niteliğindedir. (Yargıtay 23. H.D. 24/12/2012 tarih 2012/4054 Esas, 2012/7637 Karar sayılı ilamı) Somut uyuşmazlıkta İİK'nun 182.maddesinde düzenlenen iflas halinin kaldırılması koşullarının oluştuğu anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur....
(HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857) Öte yandan, doktrinde de görüşler de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır....
Dava tarihi 12.01.2011 olup, dava açılmadan önce 15.09.2010 tarihinde davalı şirket hakkında iflasın açılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Görev konusu, kamu düzeniyle ilgili olup davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek Mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur. İflasın açılması hususunun görev kurallarında meydana getireceği değişikliği dava açılmadan önce ve sonra davalının iflası hallerine mahsus olmak üzere ayrı ayrı incelemek gerekir. Davanın açılmasının usul hukuku bakımından hâsıl ettiği sonuçlardan biri, davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin sabit hale geleceği, sonradan ortaya çıkan değişikliklerden görev ve yetkinin etkilenmeyeceğidir (perpetuatio fori). Davadan açıldıktan sonra şirketin iflası halinde; davaya İcra İflas Kanunun 194. maddeye göre, iş mahkemesinde devam edilmesi gerekmektedir....
Baskı, sh.784) İflasın kaldırılması kararının kesinleşmesi halinde iflasın açılması ile meydana gelen bütün hüküm ve sonuçlar İİK'nun 184 ve devamı maddeleri uyarınca ortadan kalkar. Borçlunun müflis sıfatı da kalkarak borçlu hiç iflas etmemiş durumunda olur. Borçlu malının üzerinde serbestçe tasarruf etme yetkisini tekrar kazanır. Masaya girmiş olan mallar borçluya geri verilir. İflas idaresinin görevi son bulur. Zira iflasın kaldırılması kararı geriye etkili sonuç doğuran, inşai bir karar niteliğindedir. (Yargıtay 23. H.D. 24/12/2012 tarih 2012/4054 Esas, 2012/7637 Karar sayılı ilamı) Somut uyuşmazlıkta, mahkememizin 2018/966 esas sayılı dosyası üzerinden davacı şirketin iflasına karar verilmiş ve iflas açılmıştır....