Buna göre, iflasın açılması ile duracak takipler şunlardır: 1)İlamlı (m.32) ve ilamsız (m.58 vd) haciz yolu ile takipler.2)Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip (m.167 vd.) 3)Genel iflas (m.155 vd ve kambiyo senetlerine mahsus iflas (m.167, m.171 vd) yolu ile takip. 4)Teminat gösterilmesine ilişkin takipler ; 5)Amme alacaklarının tahsili için 6183 sayılı kanuna göre tahsil dairelerince yapılan takipler.....İflasın tasfiyesi süresince , müflise karşı (yukarıda iflasın açılması ile duracağını gördüğümüz cinsten ) hiçbir yeni takip yapılamaz.(m 193,III)" (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı. 2....
Diğer taraftan iflasın açılması hususu İcra İflas Kanunu 193. Maddede düzenlenmiş olup, buna göre, iflasın açılması ile duracak takipler; 1)İlamlı (m.32) ve ilamsız (m.58 ve devamı) haciz yolu ile takipler. 2)Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip (m.167 ve devamı). 3)Genel iflas (m.155 ve devamı) ve kambiyo senetlerine mahsus iflas (m.167,171 v.d.) yoluyla takip. 4)Teminat gösterilmesine ilişkin takipler. 5)Amme alacaklarının tahsili için 6183 sayılı Kanun'a göre tahsil dairelerince yapılan takiplerdir (Prf.Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, cilt.3, sahife 2885 ve devamı). O halde tahsil imkansızlığı, iflas ertelemeye göre daha ağır sonuçlar doğuran iflasın açılması durumunda da davacı yönetim kurulu üyesi hakkında “haklı sebep” kavramı kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir....
e-imza e-imza e-imza e-imza İflasın kaldırılması davasında iflas tasfiyesi henüz bitmemiştir, iflas tasfiyesi devam ederken, alacaklıların muvafakati veya bütün borçların ödenmesi üzerine, müflis hakkındaki iflas bütün sonuçlarıyla kaldırılmakta, müflis hiç iflas etmemiş gibi olmaktadır. Müflisin, iflasın kaldırılmasını isteyebilmesi için, bütün borçlarını ödemiş olması veya bütün alacaklılarının buna rıza göstermesi gerekir. İflasın kaldırılması en geçen iflasın kapanmasına kadar istenebilir. 17/03/2021 tarihinde Tasfiye Halinde S.S. ...Yapı Kooperatifi vekili Av. ... tarafından iflas masasına alacak kaydı başvurusunda bulunulmuştur. Söz konusu başvuru hakkında İİK. 236. maddesi gereğince 19/03/2021 tarihinde karar verilmiştir....
Maddesi gereğince borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüz olup, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflas ile kısıtlandığından , aynı Kanunun 226. Maddesinde de masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmü kabul edilmiştir. Diğer anlatımla, iflasın açılmasıyla dava takip yetkisi( ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflas idaresine ait olup, adi tasfiyede İİK'nın 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına, şayet basit tasfiye (İİK'nın m.218 )usulü benimsenmişse , bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğü'ne (İflas Dairesine ) aittir. Müflisin tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olması (İİK'nın m.191), müflisin iflas masasına giren mal ve haklarına ilişkin davaları takip etme yetkisini de etkiler. Müflis, iflasın açılması ile hak ehliyetini kaybetmediği gibi, dava ehliyetini de kaybetmez....
(Kuru Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, sayfa 1235) Sıra cetveline itiraz davasında da, görevli mahkeme İcra ve İflas Kanunun 235/1 maddesine göre iflas kararını veren Ticaret Mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir Ticaret Mahkemesidir. Somut olayda da, iflas dosyası getirtilip, davalı şirket hakkında dava açılmadan önce iflasın açılmasına karar verildiği anlaşılması halinde, Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
İflasın ertelenmesi davası da iflas bildirimini içerdiğinden, bu davanın açılması için sunulan vekaletnamede iflas yetkisinin bulunması gerekir. Yapılan incelenmede davacı şirket vekilinin vekaletnamesinde iflas isteme yetkisi bulunmadığından bu eksikliğin giderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK 182/1 maddesi; "Borçlu bütün alacaklılarının taleplerinin geri aldıklarına dair bir beyanname veya tekmil alacakların itfa olunduğu hakkında bir vesika gösterir veya akdolunan konkordato tasdik edilirse mahkeme, iflasın kalkmasına ve borçlunun serbestçe tasarrufu için mallarının kendisine iadesine karar verir. " hükmünü düzenlemektedir. Bütün alacaklılar kavramına "masa alacaklıları" yani; iflasın tasfiyesi sırasında, iflas masası adına iflas idaresince oluşturulan, iflas idaresinin eylem ve işlemlerinden doğmuş olan borcların alacaklıları girmez ise de, iflasın kaldırılması için, masa alacaklarının da tam olarak ödenmesi gerekir. (Konkordato ve İflas, Mahmut Coşku, 2. Baskı, sh.784) İflasın kaldırılması kararının kesinleşmesi halinde iflasın açılması ile meydana gelen bütün hüküm ve sonuçlar İİK'nun 184 ve devamı maddeleri uyarınca ortadan kalkar. Borçlunun müflis sıfatı da kalkarak borçlu hiç iflas etmemiş durumunda olur....
Dava tarihi 29.04.2015 olup, dava açılmadan önce 06.02.2015 tarihinde davalı şirket hakkında iflasın açılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Görev konusu, kamu düzeniyle ilgili olup davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek Mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur. İflasın açılması hususunun görev kurallarında meydana getireceği değişikliği dava açılmadan önce ve sonra davalının iflası hallerine mahsus olmak üzere ayrı ayrı incelemek gerekir. Davanın açılmasının usul hukuku bakımından hâsıl ettiği sonuçlardan biri, davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin sabit hale geleceği, sonradan ortaya çıkan değişikliklerden görev ve yetkinin etkilenmeyeceğidir (perpetuatio fori). Dava açıldıktan sonra şirketin iflası halinde; davaya İcra İflas Kanunun 194. maddeye göre, iş mahkemesinde devam edilmesi gerekmektedir....
İflasın açılması ile hukuk davalarının 194/1. maddesi uyarınca müflisin davalı olduğu hukuk davaları yönünden, iflas idaresi, alacaklıları tahkik ederken, bu alacağı davalı (çekişmeli) alacak olarak sıra cetveline geçirir. Bu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki karar, ikinci alacaklılar toplantısında verilir. Bir hukuk davasının kayıt kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de dava konusu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir. İkinci alacaklılar toplantısında, alacak iflas masasına kesin suretle kayıt ve kabul edilmiş ise dava konusuz kalacaktır....
İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının teşekkül etmesi ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. İşte bu nedenle, İİK'nun 194'üncü maddesine göre hukuk davalarının iflasın açılması ile belli bir süre için durması kabul edilmiştir....