Mahkemece, davanın dayanağı takipte icranın geri bırakılmasına karar verildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili tarafından açılan ve zamanaşımına uğradıkları gerekçesi ile takibin geri bırakılmasına kararının ardından davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. İcranın geri bırakılması kararı ile borçlunun borçtan kurtulmuş olduğu söylenemez. Eldeki davanın muvazaa istemine dayalı olarak açıldığı da nazara alınarak davacının açtığı alacak davasının sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 8.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması yolu ile gerçekleştirebileceğini, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talep etme hakkının herhangi bir süre ile sınırlı olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nun 71/2. maddesinde; borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, İİK'nun 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, İİK'nun 33/a-1 maddesinde ise; zamanaşımı gerçekleşmişse icranın geri bırakılacağı hususu düzenlenmiş olup bu konudaki başvuru bir süreye tabi tutulmamıştır. İstinaf sebeplerine bağlı olarak yapılan incelemede, davacının iddiası İİK'nın 71....
aştığını, bu nedenle icranın geri bırakılması için güncel hesap üzerinden teminat takdiri gerektiğini, menfi tespit davasına konu üç icra dosyası için teminat miktarının belirlenmesi yönünde icra dairelerine başvurulduğunu, İstanbul 10....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İcranın geri bırakılması ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir. ... İcra Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 5. Tüketici Mahkemesince ise davacı tarafından icranın geri bırakılması istemli olarak dava açıldığı, hakem heyeti kararının iptaline yönelik bir talep bulunmadığı, uyuşmazlığın ilamlı icra takibinden kaynaklandığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Somut olayda; iptali talep edilen takibin ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakim.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluştuğu iddiasıyla icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine müracaat ettiği, mahkemece, borçlu duruşmaya gelmediğinden ve üç ay içinde yenileme talebinde de bulunmadığından HMK'nun 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlunun, İİK'nun 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki aşamada zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebi şikayet niteliğindedir....
Hukuk Dairesince 2014/9602 Esas, 2014/1346 Karar sayılı, 19/08/2014 tarihli ilam ile icranın geri bırakılması isteminin reddedildiği, ilama dayalı takiplerde mahkeme hükmüne karşı temyiz yoluna başvurmanın kural olarak o hükmün icrasını durdurmayacağı, Yargıtay tarafından da icranın geri bırakılması talebinin reddedildiği anlaşılmakla ilamın gereğinin yerine getirilmesi için herhangi bir yasal engel olmadığı ve dosyada bulunan mevcut teminatın nakde çevrilerek alacaklının alacağına kavuşmasında bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçeleriyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu vekili tarafından, ilamın infazının mümkün olmadığına ilişkin şikayetin süreye tabi olmadığı gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Takibe dayanak ilamın ilamlı takibe elverişli olmadığı ve koşula bağlı olarak verildiğine yönelik şikayetin kamu düzeni ile ilgili bulunması nedeniyle süresiz şikayet yolu ile incelenebileceğinin kabulü gerekir....
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/09/2015 gün ve 2014/639 - 2015/716 sayılı kararı onayan Dairenin 24/04/2017 gün ve 2016/2627 - 2017/2341 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı hakkında iki ayrı çeke dayanarak icra takibi yaptığını, davalı tarafından icranın geri bırakılması davası açıldığını ve icranın geri bırakılması kararı verildiğini, ancak çekten dolayı alacağının ödenmediğini ileri sürerek 15.10.2002 ve 01.11.2002 tarihli 10.000,00'er TL çek bedellerinin keşide tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Mahkeme kararının alacaklı tarafından temyizine ilişkin 14.03.2016 havale tarihli dilekçenin incelenmesinde, “temyiz nedenlerimiz” başlıklı bölümde, ihtiyati haciz kararının ve takip talebinin, Uyap kayıtlarında iflas erteleme davası sırasında verilen tedbir kararınından önce olması nedeni ile şikayetin kabulüne dair kararın bozulmasının talep edildiği; ancak “sonuç ve istem” başlıklı bölümde “icranın geri bırakılması talebimizin kabulü ile; Yukarıda arz ve izah edilen ve Yüksek mahkemece re’sen gözönüne bulundurulacak sair nedenlerle Yerel Mahkeme kararının bozulmasına” şeklinde talepte bulunulmuş ise de, dilekçe içeriğinden şikayetin kabulü ve icranın geri bırakılmasına ilişkin mahkeme kararının, cevap dilekçesi ve açıklamalar doğrultusunda temyiz edildiği, “icranın geri bırakılması” isteminin maddi hataya ilişkin olduğu kabul edilmiştir. Somut olayda; ... ....
Davalı vekili, davacının çeke dayalı olarak açmış olduğu kambiyo takibinde, takibin davacının iki kere ayrı ayrı 6 aylık süre boyunca icra dosyasında işlem yapmamış olması nedeniyle zamanaşımına uğradığını, icranın geri bırakılmasının istenildiği, davanın kabulüne karar verilerek çekin zamanaşımına uğradığına ve icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, söz konusu kararın kesinleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra icra takip dosyasının zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olduğundan davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece icra takip dosyasındaki takibin zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davacı dava dilekçesinde her ne kadar birden fazla icra takip dosyasına dayanmakta ise de bildirdiği dosyalardan sadece Söke İcra Müdürlüğünün 2005/3899 sayılı takip dosyasında alacaklı olduğu, sözü edilen bu dosyada ise mahkemece verilen bir icranın geri bırakılması kararı olmadığı anlaşılmaktadır....