DAVA Alacaklılar vekili şikayet dilekçesinde; Belediye aleyhine başlattığı ilamlı icra takibinde, Belediyenin taşınmazını teminat göstererek icranın geri bırakılması kararı aldığını, takibe dayanak ilamın kesinleşmesi üzerine Belediyenin banka hesaplarına haciz konulması talebinin İcra Müdürlüğünce kabul edilip sonrasında 22.09.2020 tarihli işlem ile Belediyeye ait taşınmazın daha önce teminat gösterilmesinden ötürü sehven konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, takibin kesinleşmesinden sonra haciz talebinde bulunma yetkisi olduğunu, İcra Müdürlüğünce hatalı karar verildiğini ileri sürerek 22.09.2020 tarihli müdürlük işleminin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Borçlu vekili cevap dilekçesinde; icranın geri bırakılması kararı almak için gösterdiği teminatın (taşınmaz) dosya alacağını karşıladığını, Belediyenin haberi olmadan banka hesaplarına haciz konulamayacağını beyan ederek talebin reddini istemiştir. III....
Borçlu tarafından İİK.nun 36.maddesi uyarınca icranın geri bırakılması kararı getirilmediği sürece ilamlı takibe devam edilir. İİK.nun 177/4.maddesi uyarınca açılan iflas davası icranın geri bırakılması kararı getirilmişse temyizin sonucu beklenir. İlamlı takip konusu ilamın Yargıtay'ca bozulması bu ilamla ilgili olarak açılan iflas davasını ortadan kaldırmaz. İlamlı takibe esas dava Yargıtay'ca bozulduktan sonra reddedilirse icra tamamen veya kısmen eski haline iade olunur (İİK.m.40). Mahkemece ilamlı takibe esas davanın sonucu beklenerek iflas davası yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.2.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
M.71 ve m.33/a maddeleri gereğince zamanaşımının gerçekleştiğinini ispat edildiğinden bahisle icranın geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğini, İstanbul 11.İcra Müd. 2019/34659E sayılı dosya icra takibinin husumet ve/veya senette unsur eksikliğinden dolayı iptaline, mezkur icra takibinin 6102 sayılı TTK 818/p, 749, 750,751, 752 maddeleri gereğince icranın İİK 71 ve 33/a maddeleri mucubi geri bırakılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; lehdar “k....
Davalı vekili, takip ve dava konusu yapılan çekin kayıtsız şartsız borç ikrarını havi bir belge olmayıp havale hükmünde olduğundan müvekkilinin davacılara borcunun olmadığını, dava konusu çekin zaman aşımına uğradığını, davacıların bu hususu öğrenmelerine rağmen bir yıllık yasal süre içerisinde sebepsiz zenginleşmeye dayalı davayı açmadıklarını alacağın zamanaşımına uğradığını, ayrıca icranın geri bırakılması kararından sonraki 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu çekin zamanaşımına uğradığı, ilgili mahkemece verilen icranın geri bırakılması kararının kesinleştiği, davanın dayanağının 6762 sayılı Yasa'nın 644 maddesi olduğu, bu maddeye göre açılan davanın, hamil tarafından keşideciye karşı 1 yıllık süre içinde açılması gerekirken davanın zaman aşımı süresi içersinde açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/167 esas sayılı dosyasında katılan aleyhine açılan icranın geri bırakılması davası sonucunda verilen hükmü temyiz etmeyerek ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan uyuşmazlık konusu olayda; Sanık tarafından yargılama aşamasında dosyaya sunulan icranın geri bırakılması davasında hükmün verilmesinden sonra katılan tarafından imzalandığı belirtilen belgenin tarihi her ne kadar 07.02.2011 ise de belgenin içeriğindeki "Zamanaşımı sebebi ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir" ibaresi nazara alındığında icranın geri bırakılması davasının sonuçlanmasından sonra düzenlendiği ve bu davanın 06.07.2011 tarihinde açıldığı, 23.09.2011 tarihinde ise karar verildiği göz önüne alındığında söz konusu tutanağın kararın verildiği 23.09.2011 tarihinden sonra düzenlendiği ancak tutanak tarihinin sehven yazıldığı ve sanık hakkında sadece katılan aleyhine verilen hükmü temyiz etmediğinden bahisle dava açıldığı göz önünde bulundurulmakla...
Anılan bu dava llK.nun 33/a-2 maddesinde öngörülen icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin alacaklıya tebliğinden sonra zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde genel mahkemelerde açılan dava niteliğinde olmadığından, icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararı bu takip yönünden kesin hüküm teşkil eder. O halde şikayete konu icra müdürlüğünün borçlunun taşınmazındaki haczinin kaldırılması isteminin reddine dair 13.02.2004 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken reddi yönünden hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....
Aynı Kanun'un 33/a maddesinin 1. fıkrası ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmünü içermektedir. Mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle şikayetin kabulü ile İİK'nun 71/2 ve 33a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince itirazın kabulü ve icra takibinin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince: "Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda İstanbul 14.İcra Müdürlüğü 2021/4582 Esas sayılı dosyasında icra takibi dayanağı senetlerin zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, icra dosyasında 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan önce alacaklı tarafından 11/01/2016 ve 09/04/2018 tarihlerinde icra takip işlemi yapıldığı, bu durumda takibin zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından icranın geri bırakılması talebinin reddine, öte yandan dava ret edildiğinden takibin durdurulmasına ilişkin mahkememizin tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve icranın geri bırakılması talebinin REDDİNE" dair karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu mirasçısının ve şikayetçi üçüncü kişi taşınmaz yeni malikinin, takibin kesinleşmesinden sonraki evrede bono zamanaşımının oluştuğunu ileri sürerek İİK'nun 71. maddesi gereğince icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece; şikayetin kabulü ile şikayetçiler yönünden İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Mahkemece yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılması yerine, takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile... (İcra Hukuk) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17.02.2012 tarih ve 2011/67 E, 2012/10 K. sayılı kararının hüküm bölümünün (1) numaralı bendinde yer alan “takibin zamanaşımı nedeniyle iptaline” sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine “icranın geri bırakılmasına” sözcüklerinin yazılmasına, mahkeme kararının düzeltilen bu şekliyle İİK 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....