Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava dışı borçlu sigorta şirketi tarafından İİK’nun 36. maddesi gereğince sunulan teminat mektubu ve bu teminat mektubu sonucu verilen icranın geri bırakılması kararına rağmen borçlu Ayça Oto İnş. San Tic. Ltd. Şti. hakkında icra takibine devam edilerek haciz uygulanmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Kesinleşmeden icraya konulabilen ilâmların (hükümlerin) temyiz edilmiş olması, kendiliğinden ilâmın icrasını durdurmaz. Hükmü temyiz eden borçlunun, kesinleşmeden icraya konulmuş olan ilâmın icrasını durdurabilmek için teminat karşılığında Yargıtay'dan icranın geri bırakılması (tehiri icra) kararı alması gerekir (HUMK m.443/1; İİK m.36). Hükmü temyiz etmiş olan borçlu teminat gösterirse, icra müdürü borçluya Yargıtay'dan icranın geri bırakılması (tehiri icra) kararı getirebilmesi için, uygun bir süre (mühlet) verir (m.36/1) ve bu süre içinde ilâmın icrasını durdurur....
Somut olayda; 22/04/2016 tarihinde takip başlatıldığı, icra emrinin borçluya 28/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02/05/2016 tarihinde icra emri tebliğinden sonra icra dosyasına 7.430.00 TL ödemede bulunarak 04/05/2016 tarihinde sair itirazlarla itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemiyle mahkemeye başvurduğu, mahkemece bilirkişi raporu aldırılarak itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmişse de ödemenin icra emrinin tebliğinden sonra olduğu takip sonrası ödemenin icra müdürü tarafından dikkate alınması gerektiğinden borçlunun takip öncesi ödemelerine ilişkin bilirkişiden ek rapor aldırılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcranın geri bırakılması KARAR İcra dosyasının yanlış gönderilmiş olduğu anlaşılmakla, takibe esas Üsküdar 6. İcra Müdürlüğü'nün 2012/13395 Esas sayılı dosyasının birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı müvekkili tarafından icranın geri bırakılması kararına karşı kanuna uygun olarak 7 günlük süre içerisinde dava açılmış olduğunu ve işbu dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin devam ettiği göz önüne alındığında hacizlerin fekkine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ve davalı bakımından telafisi güç ve önlenemeyecek nitelikte zararlara yol açacağını, davalı müvekkili tarafından açılan bu davalarda dava konusu tasarrufların bir kısmı yönünden davalı alacaklı müvekkili lehine iptal kararları verilmesi üzerine davalı alacaklının dava konusu taşınmazların satış aşamasına geçtiği dönemde borçlularca icranın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/1005 E. Sayılı dosyası ile icranın geri bırakılması talepli dava açıldığını, icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine İcra ve İflas Kanunu'nun 33/a maddesi uyarınca davalı Müvekkili tarafından İstanbul 6....
DAVA Alacaklılar vekili şikayet dilekçesinde; Belediye aleyhine başlattığı ilamlı icra takibinde, Belediyenin taşınmazını teminat göstererek icranın geri bırakılması kararı aldığını, takibe dayanak ilamın kesinleşmesi üzerine Belediyenin banka hesaplarına haciz konulması talebinin İcra Müdürlüğünce kabul edilip sonrasında 22.09.2020 tarihli işlem ile Belediyeye ait taşınmazın daha önce teminat gösterilmesinden ötürü sehven konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, takibin kesinleşmesinden sonra haciz talebinde bulunma yetkisi olduğunu, İcra Müdürlüğünce hatalı karar verildiğini ileri sürerek 22.09.2020 tarihli müdürlük işleminin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Borçlu vekili cevap dilekçesinde; icranın geri bırakılması kararı almak için gösterdiği teminatın (taşınmaz) dosya alacağını karşıladığını, Belediyenin haberi olmadan banka hesaplarına haciz konulamayacağını beyan ederek talebin reddini istemiştir. III....
Borçlu tarafından İİK.nun 36.maddesi uyarınca icranın geri bırakılması kararı getirilmediği sürece ilamlı takibe devam edilir. İİK.nun 177/4.maddesi uyarınca açılan iflas davası icranın geri bırakılması kararı getirilmişse temyizin sonucu beklenir. İlamlı takip konusu ilamın Yargıtay'ca bozulması bu ilamla ilgili olarak açılan iflas davasını ortadan kaldırmaz. İlamlı takibe esas dava Yargıtay'ca bozulduktan sonra reddedilirse icra tamamen veya kısmen eski haline iade olunur (İİK.m.40). Mahkemece ilamlı takibe esas davanın sonucu beklenerek iflas davası yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.2.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
M.71 ve m.33/a maddeleri gereğince zamanaşımının gerçekleştiğinini ispat edildiğinden bahisle icranın geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğini, İstanbul 11.İcra Müd. 2019/34659E sayılı dosya icra takibinin husumet ve/veya senette unsur eksikliğinden dolayı iptaline, mezkur icra takibinin 6102 sayılı TTK 818/p, 749, 750,751, 752 maddeleri gereğince icranın İİK 71 ve 33/a maddeleri mucubi geri bırakılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; lehdar “k....
Davalı vekili, takip ve dava konusu yapılan çekin kayıtsız şartsız borç ikrarını havi bir belge olmayıp havale hükmünde olduğundan müvekkilinin davacılara borcunun olmadığını, dava konusu çekin zaman aşımına uğradığını, davacıların bu hususu öğrenmelerine rağmen bir yıllık yasal süre içerisinde sebepsiz zenginleşmeye dayalı davayı açmadıklarını alacağın zamanaşımına uğradığını, ayrıca icranın geri bırakılması kararından sonraki 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu çekin zamanaşımına uğradığı, ilgili mahkemece verilen icranın geri bırakılması kararının kesinleştiği, davanın dayanağının 6762 sayılı Yasa'nın 644 maddesi olduğu, bu maddeye göre açılan davanın, hamil tarafından keşideciye karşı 1 yıllık süre içinde açılması gerekirken davanın zaman aşımı süresi içersinde açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/167 esas sayılı dosyasında katılan aleyhine açılan icranın geri bırakılması davası sonucunda verilen hükmü temyiz etmeyerek ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan uyuşmazlık konusu olayda; Sanık tarafından yargılama aşamasında dosyaya sunulan icranın geri bırakılması davasında hükmün verilmesinden sonra katılan tarafından imzalandığı belirtilen belgenin tarihi her ne kadar 07.02.2011 ise de belgenin içeriğindeki "Zamanaşımı sebebi ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir" ibaresi nazara alındığında icranın geri bırakılması davasının sonuçlanmasından sonra düzenlendiği ve bu davanın 06.07.2011 tarihinde açıldığı, 23.09.2011 tarihinde ise karar verildiği göz önüne alındığında söz konusu tutanağın kararın verildiği 23.09.2011 tarihinden sonra düzenlendiği ancak tutanak tarihinin sehven yazıldığı ve sanık hakkında sadece katılan aleyhine verilen hükmü temyiz etmediğinden bahisle dava açıldığı göz önünde bulundurulmakla...
Maddesi gereğince icranın geri bırakılması gerektiğini beyanla, öncelikle takibin ve icra emrinin iptaline, bu talebin kabul edilmemesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde, ilamın müvekkili lehine bozulduğunu, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1052 Esas, 2019/791 Karar sayılı 19/06/2019 tarihli ilamı ile davanın kabulüne karar verilerek bakiye borç miktarının müvekkili lehine arttığını, ilamın bozulması ve yeni ilamla birlikte anılan protokol hükümlerinin konusuz kaldığını, davacı tarafa Kemalpaşa 3....