Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu beyan ederek davanın yetki yönünden reddini savunmuştur. ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/352 E, 2004/49 K sayılı ilamıyla, HUMK.’nun 9.maddesi gereğince itirazın iptali davalarının borçlunun ikametgahı mahkemesinde açılması gerektiği, icra takibinin yapıldığı yerde davanın açılabilmesinin sadece menfi tespit davalarında öngörüldüğü gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiştir. Davacı ...’nin süresinde yaptığı talep üzerine dosya ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.....Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda icra takibinin yapıldığı yargı çevresi içerisinde itirazın iptali davası açılması gerektiği, henüz ... İcra Müdürlüklerinde yapılmış bir icra takibinin bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı akdi ilişkiyi inkar etmemiştir....

    SONUÇ: Hükmün gerekçesinde "İtirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, davanın açıldığı mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibinin bulunması gerektiği kuralına davacı tarafça aykırı hareket edildiği, .... İcra Müdürlüğünün ...E. sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan takibin durması üzerine yetkisiz icra dairesine süresi içerisinde başvurulup dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinin ve yetkili icra dairesi üzerinden davalı borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesinin sağlanması gerekli iken doğrudan .. Mahkemelerine başvurulup itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmış olmakla, usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından davacı tarafın talebinin reddine dair karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur." sözlerinin silinerek yerine ''icra takibinin borçlunun ikametgahı olan ......

      Mahkemece icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yerdeki mahkemenin yetkili olduğu, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için de o mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibinin bulunması gerektiği, somut olayda icra takibinin ...’da yapıldığı, ...’de yapılmadığı gerekçesiyle yasal şartları bulunmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş, sadece borca itiraz edilmiştir. İtiraz üzerine açılan iş bu itirazın iptali davasında ise süresinde mahkemenin yetkisine itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece itirazsız kesinleşen icra dairesinin yetkisi incelenemeyeceğinden mahkemenin yetkisine yönelik yetki itirazı hadise şeklinde incelenip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        Söz konusu katılma yoluyla temyiz dilekçesinin HUMK.nun 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra verildiği temyiz defterine kaydedilmediği ve harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından davalı-karşı davacı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Davacının temyiz itirazları yönünden; Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra takibinin kesinleşmesi tasarrufun iptali davalarında dava koşuludur. Şayet icra takibine karşı yapılan itirazın, iptali için dava açılmışsa bu husus ön mesele kabul edilerek bunun sonucu ve dolayısıyla icra takibinin kesinleşmesi beklenmelidir. Somut olayda davacı alacaklı tarafından davadan önce 25.8.2005 tarihinde davalı borçlu aleyhine takip yapılmış borçlunun 5.9.2005 tarihli itirazı üzerine icra takibi durmuştur....

          İcra Müdürlüğü'nün 2014/5322 esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlattığını; davalı/borçlunun icra takibine haksız olarak itiraz ederek takibi durduğunu; davalı/ borçlunun icra takibine vaki itirazının iptali ve takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, usule ilişkin olarak, itirazın iptali davalarının icra dosyasının bağlı olduğu mahkemede açılabileceğini; davalı hakkındaki icra takibinin .......

            Dava,itirazın iptali istemine ilişkindir. ilamsız icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı, davalı borçlular vekili vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına da itiraz etmiştir. Bu itirazdan sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemece, dava konusu icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığı kanaatine varılmış ise de, yetkili icra dairesinde ilamsız takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biri olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi olduğu, bu mahkemenin icra dairesinin yetkisini inceleyerek sonuçta kendisinin de yetkili olup olmadığını belirleyeceği, ancak bu usuli işlemin davanın ilk açıldığı... Asliye Hukuk Mahkemesinde dikkate alınmadığı ve yetkisizlik kararı verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, bu nedenle icra dairesinin yetkisi konusunda yapılan inceleme sonucunda icra takibinde İİK.'nın 50 maddesi ve HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının ikametgahının bulunduğu yer olan... İcra Müdürlüğünün yetkili bulunması nedeniyle......

                aşkın süredir iş orağı olduğunu, aralarında gerçek bir alacak - borç ilişkisi bulunmadığını, söz konusu icra takibinin müvekkilinin takibini engellemek amacıyla muvazaalı olarak başlatıldığını belirterek, İstanbul 29.İcra Müdürlüğü'nün 2015/1842 esas sayılı icra takibinin tedbiren durdurulmasına, müteakip bahse konu icra takibinin TBK'nın 19. maddesi uyarınca iptaline, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir....

                Bu kamu düzeniyle ilgili bir durum olup, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından nazara alınıp, icra takibinin İPTALİNE KARAR VERİLMİŞTİR. Karar kesinleşmiş olduğundan artık dosyamızın dayanağı olan icra takibi ortadan kalkmıştır. İcra takibinin ortadan kalkması davamız açıldıktan sonra gerçekleştiği için dava konusuz kalmıştır. Mahkememizce de konusuz kalmış olmasından dolayı karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Dava konusuz kaldığında yargılama giderleri ve vekalet ücreti dava anındaki haklılığa göre hüküm altına alınır. Davamızda, davacımız tarafından başlatılan icra takibinin usulünce başlatılmadığı, toplam alacağın TL karşılığının gösterilmediği bu nedenle usulünce takip başlatmayan davacının dava anında haklı olamayacağı, davalının itirazında haklı olduğu nazara alınarak, yargılama giderleri tamamen davacı tarafından yapıldığı için davacı üzerinde bırakılmış, davalı lehine vekalet ücreti taktir edilmiştir....

                  Davalı icra takibine itirazında alacağa ve fer'ilerine itiraz etmiş, icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmamıştır. Cevap dilekçesinde ise usule ilişkin olarak icra takibinin ... 9. İcra Dairesinde yapıldığı, davanın ise ...'de açıldığı, her mahkemenin ancak kendi yargı çevresinde yapılan icra takiplerinin itirazı için açılan davalara bakabileceği, mahkemenin bulunduğu yerde usulüne uygun yapılmış bir icra takibi bulunmadığı, bu hususun dava şartı olduğu gerekçesiyle itirazda bulunulmuştur. Mahkemenin yetkisine bir itirazda bulunulmadığı, icra takibinin yapıldığı yer dışında başka bir mahal mahkemesinde de itirazın iptali davası açılabileceği gözetilerek davalının itirazı reddedilip işin esasına girilip yargılama yapılarak uygun sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddinde isabet görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu