İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2020 NUMARASI : 2019/640 ESAS, 2020/1339 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiller aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, ödeme emrinin ve takibin iptali için dava açtıklarını, İstanbul 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine, borçlunu İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal süre içinde icra mahkemesine başvurarak, borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK. nun 169/a–1. maddesi gereğince icra mahkemesi, incelemesini mutlaka duruşmalı olarak yapmalıdır....
- KARAR - Dava, icra takibine vaki yetki ve borca itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, İİK 50. maddesi gereğince para ve teminat borcu için takip hususunda HUMK’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanarak davalı borçlunun ikametgah adresinin Ağrı olması ve özel yetki durumunun olmadığı gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu ödeme emrine itirazında borca ve icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmuştur. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Dava koşulunun mahkemece öncelikle gözetilip değerlendirilmesi gerekmektedir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı muris Selahattin Demirci adına Tekirdağ İcra Müdürlüğü'nün 2015/3564 (2020/16059 E.) sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış olup takip kesinleştikten sonra borçlu Selahattin Demirci'nin vefat ettiğini, borçlu murisin vefatından sonra icra takibinin mirasçılarına yöneltilebilmesi için ödeme emri gönderildiğini, işbu ödeme emrinin borçlu T1'ya 24.10.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süre içinde itiraz edilmediğinden takibin T1 yönünden kesinleştiğini, davacının 24.10.2019 da tebliğ edilen ödeme emri neticesinde 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 19/01/2021 tarihinde borca itiraz ettiğini, İcra müdürlüğünün, davacı-borçlunun itiraz talebinin reddi kararı üzerine davacı-borçlunun Tekirdağ İcra Hukuk Mahkemesi'ne icra takibine itiraz konulu şikayet davası açtığını, ilamsız takiplerde borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içinde borca itirazlarını yazılı...
İcra Müdürlüğü'nün ----- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; takibin ilamsız icra takibi olduğu, alacaklısının ... borçlusunun ... olduğu, takip tutarının 52.491,05 TL olduğu, icra takibinin 19/08/2014 düzenleme tarihli, 31/12/2014 ödeme tarihli, 60.000,00 TL tutarındaki bonoya dayandığı, borçlu vekilinin 09/07/2018 tarihli dilekçesi borca itiraz ettiği ve ----- İcra Dairesi'nin 12/07/2018 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiği, anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İtirazın İptali talebine ilişkindir.2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası ile davacı, yaptığı ilamsız icra takibine itiraz eden davalı borçlunun itirazını hükümden düşürmeyi ve ilamsız icra takibine kaldığı yerden devam edebilmeyi amaçlar. Bu dava türü bakımından kabul gören belirli temel ilkeler ve itirazın iptali davasının açılabilmesi için belirli önşartlar bulunmaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün ....... esas sayılı takip dosyası ile davalı hakkında ilamsız icra takibine girişildiğini, borçlu davalının vekili vasıtasıyla borca ve yetkiye itiraz ettiğini ve Bakırköy ......... Sulh Hukuk Mahkemesinin .......... D. İş dosyası üzerinden rapor alındığını, süresi zarfında ilgili rapora itiraz edildiğini raporun müvekkili aleyhine delil niteliği taşımadığını, Borca itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, yetki itirazı nedeniyle takip dosyasının Küçükçekmece ......... İcra Müdürlüğü'nün ............
Ek karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, müvekkili aleyhine alacaklı tarafından icra takibi başlatıldığını, ve ödeme emrinin 01/02/2023 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, ancak borca itiraz süresi içerisinde 06/02/2023 tarihinde yaşanan deprem nedeniyle müvekkilinin borca itiraz edemediğini ve icra takibinin kesinleştiğini, mahkemece gecikmiş borca itirazlarının kabulü ve icra dosyası kapsamında konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesinin gerektiğini, 2004 sayılı İİK'nın 65.maddesinden de anlaşılacağı üzere borçlu kusuru olmadan bir mani nedeniyle süresinde borca itiraz edememiş ise dava açmak suretiyle borca itiraz edebilmekte olduğunu, müvekkilinin deprem nedeniyle süresinde borca itiraz edemediğini, Yargıtay kararlarında da deprem nedeniyle süresinde yapılmayan itirazların gecikmiş itiraz yoluyla yapılabileceğinin açıkça ifade edildiğini, ancak mahkemece huzurda usulsüz tebligata ilişkin bir şikayet dosyası varmış gibi hüküm kurduğunu, taraflarınca açılan...
Davanın temelini oluşturan icra takibinde 10 adet faturaya dayanılarak alacak isteminde bulunulmuştur. Borçlu vekili icra takibine itirazında, takip konusu faturalardan 7 adedi ile ilgili olarak sadece icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ve bu faturalarla ilgili olarak borca itiraz etmemiştir. 3 adet fatura yönünden ise hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde bu yöndeki itirazı incelemek İİK'nın 50. maddesi hükmü uyarınca icra hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmesi halinde ise itirazın iptali davasında görevli olan genel mahkeme İİK'nın 50. maddesi uyarınca itirazın iptali davasının koşullarından biri olduğundan öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemek ve sonucuna göre bir karar vermek durumundadır....
- K A R A R - Dava; icra takibine vaki yetki ve borca itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Davalılar vekili... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ön inceleme duruşmasında; HMK'nun 17. maddesi uyarınca gerçek kişi davalılar açısından yetki anlaşması yapılmasının geçerli olmadığı, bu durumda davanın davalıların ikametgahı mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesiyle davalıların yetki itirazlarının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlular ödeme emrine itirazlarında borca ve icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmuşlardır. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Dava koşulunun mahkemece öncelikle gözetilip değerlendirilmesi gerekmektedir....
. - K A R A R - Davacı vekili,müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşmeye göre davalıya kule vinç kiralandığını, davalının bu vinci kullanmasına rağmen kira bedelini ödemediğini bunun üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini belirterek davalının yetkiye ve borca ilişkin itirazlarının iptaline,takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisiz olduğunu,ayrıca davacı tarafından takibe konu faturanın kötü niyetli olarak düzenlendiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalı şirketin ticari defterlerine göre davacı şirketin 13.750.TL alacaklı olduğu, davacının münhasıran davalı defterlerine dayandığı, davacı şirket temsilcisine tamamlayıcı yemin eda ettirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....