Ayrıca icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu ve alacağın likit olup icra takip tarihi itibariyle dava konusu icra takibine konu alacağın --- olduğu ve işbu miktarın üzerinden İİK 67. Maddesi gereğince hesaplanan %20 oranına isabet eden -----icra inkar tazminatının davalıdan tahsili verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir....
icra takibi kesinleşmiş ise diğer borçlular için de bu icra dairesi yetkili hale gelmiş olacağını, diğer borçlu Salih Hezer hakkında icra takibi kesinleştiği için davalı tarafından yetki itirazında bulunması, yetkisiz icra dairesinde açıldığını söylemesinin bir hükmü kalmayacağını, davalı tarafa ödeme emrinin 01/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, iş bu dava açılmadan önce borçlulardan Salih Hezer hakkında kesinleşen icra takibinde artık yetkili yer Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü olacağını, davalı taraf için de Afyon icra daireleri yetkili hale geldiğini, davalı tarafın yetki itirazı yerinde olmadığını, taraflar arasında imzalanan bu kambiyo senedinin bono olduğunu, bu durumda davalı sadece sıradan borca itiraz ettiğini, sıradan borca itiraz etmek yerine böyle bir borcunun olmadığını ispatlayabilecek bir delil sunması gerektiğini, davalı borçlunun sırf borcunu ödememek için ödemesi gereken borca itiraz ettiğini, belirtmiş bu nedenlerle; borçlunun icra takibine yaptığı borca ve yetkiye...
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalı hakkında düzenlediği 22 adet elektrik tüketim faturasının davalı tarafından ödenmediği, faturaların toplam bedelinin yapılan hesaplama sonucu 2.474,15 TL olduğunun belirlendiği, davalının icra takibine süresinde itiraz ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Yapılan takiple ilgili olarak çıkartılan ödeme emri davalıya 11.05.2004 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafından icra takip dosyasına tarih ve havalesi bulunmayan itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür. İcra ve İflas Kanunu'nun 8. maddesindeki “İcra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. “ hükmü uyarınca işlem yapılması gerekirken, borca itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün havalesi bulunmadığı gibi dilekçe hakkında da bir tutanak tutulmamıştır....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya taş toplama makinası verdiğini, karşılığında icra takibine konu senedin alındığını, davalının senet bedelini ödememesi nedeniyle ....2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/1984 E.sayılı dosyası ile borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazında icra müdürlüğünün yetkili olmadığını belirttiğini, ancak yetkili icra dairesinin .... İcra Dairesi olduğunu, ayrıca davalının borca itirazının açık olmadığını, senetteki imzaya itiraz etmeyerek borcu kabul ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına ve %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, bononun zamanaşımına uğradıktan sonra icra takibine konulduğunu, ayrıca yetki itirazında bulunduklarını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
- K A R A R - Dava, davalı bankanın Üsküdar Şubesine ait karşılıksız çıkan iki çek nedeni ile 3167 sayılı Kanunun 10.maddesi uyarınca muhatap bankanın sorumluluğu kapsamında bulunan 870.00 YTL’nin tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır. Davalı borçlu vekili icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili bankanın adresinin ... olup Adana Mahkemelerinin yetkili olmadığını belirterek yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece yetkili mahkemenin davalı bankanın merkezinin bulunduğu, yer mahkemesi olan ... Mahkemeleri olduğundan mahkemenin yetkisizliğine dosyanın ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı aleyhindeki icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Açılan davada da mahkemenin yetkisine itiraz edilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2006/41 Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile davalı aleyhine % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, alacağın zamanaşımına uğradığı ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, alacağın davalının 15.03.2001 ve 18.05.2001 son ödeme tarihli elektrik borcundan kaynaklandığı, dava tarihi itibariyle alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından, alacak hakkında 02.01.2006 tarihinde icra takibi başlatıldığı ve zamanaşımının kesildiği belirtilerek temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hakkındadır....
DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; icra dosyasından tarafına kefil olarak ödeme emri düzenlenerek gönderildiğini, icra takibine konu edilen senet metnini incelediğinde böyle bir borcunun olmadığını ve senet metnindeki imzanın da tarafına ait olmadığını, takibe konu senet metnindeki imzaya, borca ve ferilerine itiraz etmek için mahkemeye başvurma zorunluluğu dogduğunu, Yapilacak imza incelemesi sonucu imzanın tarafına ait olmadığının ortaya cıkacağını, itirazın imzaya olması sebebiyle takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67. vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir. Davacı, davalı ile aralarında ------ ve cari hesap sözleşmesi sebebiyle ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının davacı ... ortağı olduğu, davacı tarafça ..., ..., ..., ... yıllarına ilişkin bakiye sulama bedelinin tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra takibinin davalının borca itirazı üzerine durduğu, davalının icra takibine itirazının iptali için işbu davanın açıldığı, davalı tarafın icra dosyasında borçlu olmadığından bahisle asıl borca ve ferilerine itiraz ettiği, dosya kapsamında alınan ve Mahkememizce de benimsenen ... tarihli bilirkişi ek raporunda belirtildiği üzere davalının davacı kooperatife ... yılından ...-TL ve ... yılından ...-TL olmak üzere toplam ...-TL sulama ücreti borcu bulunduğu, davacı tarafça dosyaya sunulan makbuzların tarihlerinin takibe konu edilen alacakların ait olduğu dönemden önceki dönemlere ait olduğu, icra takibine konu edilen asıl alacak toplamının ......
Dolayısıyla işbu dava yetkili yerde açılmıştır. borçlunun yukarıda sayılan icra takibine itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur.Borçlu/davalı şirket elektrik saati bağlatmış ve aylık fatura tüketim bedellerini ödememiştir. 06.08.2021 tarihli itirazda hiçbir gerekçe göstermeden Müvekkile hiçbir borcunun olmadığı iddiasında bulunarak borca, faize, yetkiye (mts dosyalarında yetkiye itiraz edilmesinin -borca itiraz ile birlikte- bir hükmü yoktur zira borca itiraz da mevcut olduğundan dosya alacaklılar tarafından kabul edilse dahi yetkili olduğu iddia edilen yerlere gönderilememektedir.) ve diğer tüm fer’ilere itiraz etmiştir. Davalı ile Müvekkil arasında aboneliğe ilişkin imzalanmış sözleşme mevcuttur. İşbu sözleşme dilekçemiz ekinde sunulmuştur. (EK-2) Borçlu ilamsız takibe niteliğinden ötürü bir itiraz dilekçesi sunarak alacaklının alacağına kavuşmasını engellemekte ve bu sayede zaman kazanmaya çalışmaktadır....