Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, satıştan kaynaklanan faturalara dayalı bakiye alacaklarının tahsili için girişilen icra takibine davalı şirketin haksız olarak icra dairesinin yetkisiz olduğu şeklinde itiraz ettiğini, müvekkili şirketin merkezinin bulunduğu İzmir İcra Daireleri’nin de yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazlarının iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, HUMK.nun 9.maddesi gereğince Söke İcra Dairesi’nin yetkili olduğunu, haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    İcra takibinin ----- açıldığı, davalı borçlu tarafından süresinde yetki itirazı ileri sürülerek icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiği, yetkili icra müdürlüğünün ----- İcra Müdürlüğü olduğunun belirtildiği, davacı tarafından mahkememizden itirazın iptalinin talep edildiği görülmüştür. İcra dairelerinin yetkisi İİK 50. maddesi uyarınca, mahkemelerin yetkisini düzenleyen HMK.'daki yetki kurallarına göre belirlenir. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği durumlarda İİK 50. maddesi kıyasen uygulanarak öncelikle icra dairesinin yetkisine vaki itirazın dava şartları kapsamında karar bağlanması gerekir. Davanın taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağına dayalı olarak yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu görülmüş olup, davalı tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir....

      Mahkemece, itirazın iptali davası için İİK'da özel yetki kuralı bulunmadığından ve süresi içinde yetki itirazında bulunulduğundan, HMK'nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili ve görevli ... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davalarında hem icra dairesinin yetkisine, hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olması durumunda, İİK'nın 50. maddesi uyarınca mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekmektedir. Zira bu yön itirazın iptali davasının dava koşullarından biridir. Somut olayda öncelikle icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olduğu halde mahkemece icra dairesine yönelik yetki itirazı incelenmeden mahkemenin yetkisi yönünden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        Mahkemece davanın yetki yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, Mahkemece; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafından başlatılan icra takibi sırasında davalı borçlu icra dairesinin yetkisiyle birlikte borca itiraz etmiş, açılan bu davada da mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekmektedir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez....

          İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. Somut olayda, dava dilekçesinin ekindeki tarafları tacir olan sözleşmede yetki şartı olarak İstanbul (Anadolu) Mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olarak belirlenmiştir. Davalı yan icra takibine itirazında Kırıkkale icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkiye itiraz etmiştir. Sözleşmenini ifa yerinin ise Kırıkkale olduğu anlaşılmaktadır. Davalının icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur. İşbu dava dayanağı olan icra takibinin ise yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığı, davalının süresinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi sonucu takibin durduğu, usulüne uygun başlatılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından HMK'nın 115/2 maddesi gereği dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip genel haciz yoluyla takipten farklı olup, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz ve 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi hakimi itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir. Aksi takdirde haciz dahil icra işlemlerine devam edilir. Borçlular tarafından İİK'nun 265. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı veren mahkemeye yetki itirazında bulunulmuş, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 09.09.2013 tarihli ek kararı ile yetki itirazının kabulüne ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Borçluların kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte süresinde imzaya ve borca itiraz etmesi takibin kesinleşmesine ve hacze engel değildir. Bu sebeple asıl icra takibine başlanmış olduğundan yapılan hacizler artık ihtiyati haciz değil kesin haciz niteliğindedir....

              KARAR Davacı, oto galericiliği yapan davalıdan harici sözleşme ile araç satın aldığını, bedeli olarak 23.000 YTL. ödediği halde aracın devrinin verilmediği gibi, ödenen paranın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, gerek icra dairesi, gerekse mahkemenin yetkisiz olduğunu, böyle bir borcu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalının ikametgahı itibariyle Nazilli Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu gerekçesi ile dava dilekçesi yetki yönünden red edilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 67. maddesine dayalı itirazın iptaline ilişkindir. Davacı tarafından, İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2007/639 esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine icra takibine girişilmiş olup, borçlu davalı, gerek icra dosyasında, gerekse eldeki itirazın iptali davasında hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....

                DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf talebi ile; mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra takibi de itirazın iptali davası da yetkili ve görevli daire ve mahkemede ikame edildiğini, davalılar tarafından her ne kadar yetkiye itiraz edilmiş ise de, yetki itirazının usul ve yasalara aykırı olup göz önüne alınamayacağını, davalılar ile müvekkili banka arasında tamamen serbest iradeler ile imzalanan sözleşmenin 13. Maddesinin 4. Bendinde açıkça yetki hususunun düzenlendiği ve işbu sözleşmede doğacak her türlü anlaşmazlıklarda Mersin Mahkeme ve İcra Daireleri'nin yetkili olacağının açıkça kabul, beyan ve taahhüt edildiğini, bu nedenlerle mahkemece yetkisizlik itirazı dikkate alınarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

                  Davalı borçlu icra müdürlüğünde ödeme emrine itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ve takibin ikametgahı olan Samsun İcra Daireleri'nde yapılması gerektiğini bildirmiştir, itirazın iptali davası takip hukukundan kaynaklanmakta olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. İtirazın iptali davasında mahkeme öncelikle icra takibinde yetkiye yapılan itirazı değerlendirmesi gerekir. Somut olayda davalı borçlu icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunmuş, mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde de bu itirazını tekrar etmiştir. Mahkemece bu yetki itirazı değerlendirilip icra takibinin yetkili yerde başlatılıp başlatılmadığı konusunda karar vermesi, yetki itirazının kabul edilmesi halinde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş gibi yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

                    icra takibi kesinleşmiş ise diğer borçlular için de bu icra dairesi yetkili hale gelmiş olacağını, diğer borçlu Salih Hezer hakkında icra takibi kesinleştiği için davalı tarafından yetki itirazında bulunması, yetkisiz icra dairesinde açıldığını söylemesinin bir hükmü kalmayacağını, davalı tarafa ödeme emrinin 01/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, iş bu dava açılmadan önce borçlulardan Salih Hezer hakkında kesinleşen icra takibinde artık yetkili yer Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü olacağını, davalı taraf için de Afyon icra daireleri yetkili hale geldiğini, davalı tarafın yetki itirazı yerinde olmadığını, taraflar arasında imzalanan bu kambiyo senedinin bono olduğunu, bu durumda davalı sadece sıradan borca itiraz ettiğini, sıradan borca itiraz etmek yerine böyle bir borcunun olmadığını ispatlayabilecek bir delil sunması gerektiğini, davalı borçlunun sırf borcunu ödememek için ödemesi gereken borca itiraz ettiğini, belirtmiş bu nedenlerle; borçlunun icra takibine yaptığı borca ve yetkiye...

                    UYAP Entegrasyonu