İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibine girişilmesi dava şartlarındandır. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibine karşı süresi içinde verdiği itiraz dilekçesi ile hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, itiraz üzerine açılan iş bu itirazın iptali davasında ise, ayrıca mahkemenin yetkisine de itirazda bulunmuştur. Bu durumda, mahkemece İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekirken, 05.03.2009 tarihli duruşmada verilen (1) nolu ara kararı uyarınca mahkemenin yetkisine yönelik itiraz incelenip reddedilmiştir. İcra dairesinin yetkisine yönelik itiraz konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun borca itiraz ettiği ve takibin durduğu, alacaklının, borçlunun itirazının kısmi itiraz niteliğinde olup, itiraz ettiği kısmın açıkça belirtilmediğini, dolayısıyla geçerli bir itirazın bulunmadığını, bu nedenle icra müdürlüğünce borçlunun bu itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kaldırılması istemiyle şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği...
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca keşide edilen çekin karşılıksız çıktığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında davanın yetkili mahkemede açılmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece taraflar arasında temel ilişki olmadığı ve davalının yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Davalı icra takibine vermiş olduğu itiraz dilekçesinde İcra Müdürlüğünün yetkisine ve borca birlikte itiraz etmiştir. Bu durumda öncelikle mahkemenin icra Dairesinin yetkisine yapılan itirazı değerlendirdikten sonra mahkemenin yetkisine yapılan itirazı incelemesi gerekirken, yazılı şekilde önce mahkemenin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi doğru görülmemiştir....
Dava dilekçesinde davalı borçlunun icra takibine kötüniyetle itiraz ettiği belirtilerek itirazın iptali ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiş ise de icra dosyası kapsamında borçlunun itiraz dilekçesi bulunmadığı gibi, icra müdürlüğünün borçlunun itirazı üzerine vereceği durma kararına da rastlanmamış olup borçlunun icra takibine itiraz edip etmediği, itiraz etti ise ne şekilde ve hangi tarihte itiraz ettiği, itirazının süresinde olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Öte yandan belirtilen hususlarda dava dilekçesinde ve mahkeme kararında da bir açıklamaya yer verilmemiş olup dosyada bu yönde bir bilgiye rastlanmamıştır. Bu sebeple mahkemece, Öncelikle davalının itirazı var ise itirazın süresinde olup olmadığı üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir....
- K A R A R - Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, mahkemenin yetkisizliğine bu nedenle dava dilekçesinin reddine, dosyanın yetkili ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu icra takibine karşı verdiği itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine ve borcun esasına da itiraz etmiştir. Açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı dosyası ile davalılar ve müvekkil...karşı alacağını tahsil amacıyla icra takibine giriştiğini, dava dışı....tarafından .... İcra Müdürlüğü... Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalılar ..... itiraz ettiklerini, işbu icra dosyasının borcunu ciranta müvekkili.......'nın ödemek zorunda kaldığını, icra dosyasına yapılan ödeme sonrası senedi.......'dan geri aldığını, icra takibine dayanak senedin borcunun bu zamana kadar ödenmemiş olup, davacı müvekkilin ...... İcra Müdürlüğü'nün ..........
Borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yalnız "itiraz ediyorum" demesi yeterlidir. İcra İflas Kanun'unun 63. maddesi gereğince borçlu itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan borçlunun senet metninden anlaşılamayan borca itiraz sebeplerini itirazında ayrıca ve açıkça bildirmesi kendi yararınadır. Dava konusu olayda; Davalı borçlu, mükerrer takip yapıldığını bildirerek itiraz etmiştir. Davalı borçlunun bu itirazı borca itiraz olup, itirazı üzerine icra takibi durmuştur. Davacı alacaklı icra takibinin devamı için icra mahkemesine başvurmuş, icra mahkemesi davalı borçlunun itirazının haksız olduğuna karar vermiştir. Bu durumda aleyhindeki icra takibine itiraz ederek işin çabuk bitirilmesini engelleyen borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olan icra inkar tazminatından davalı borçlunun sorumlu tutulması doğru ve yerindedir....
Dava İİK’ nun 67. maddesine dayalı olarak açılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir. Davalı tarafça başlatılan icra takibine yapılan itirazda borca ve icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiştir.Kural olarak icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz üzerine mahkemece ilk yapılması gereken iş icra dairesinin yetkisinin tartışılmasıdır. Mahkemece bu yön gözetilmeden davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz hakkında bir karar verilmeden işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 09.06.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....
icra takibine herhangi bir sebep veya somut delile dayanmaksızın itiraz etmesi yalnızca tahsilâtı geciktirmek amacıyla yapılan haksız ve kötü niyetli bir itiraz olup bu itiraz ile söz konusu icra takibini durdurduğunu, bu bağlamda, kötü niyetli ve haksız itirazı ile icra takibinin durmasına neden olan davalı aleyhine, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın asgari %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosyanın incelemesinde; davacı kurumun, davalı ... hakkında İcra Dairesi'nde ilamsız icra takibi yaptığı, davalıya bu ödeme emrinin 19/12/2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalının aynı tarihte bu icra takibine Nazilli Nöbetçi İcra Müdürlüğü aracılığıyla itiraz ettiği ve itiraz dilekçesinin davacı kuruma tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. İcra İflas Kanunu'nun 67. maddesine göre, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Davacı kuruma borçlunun itiraz dilekçesi tebliğ edilmediğinden 1 yıllık dava açma süresinin geçmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece işin esası incelenip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....