Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı Banka tarafından icra takibine itiraz edildiğini ve icra takibinin durdurulduğunu, davacı tarafça icra takibinin yenileme emri ile yenilenmiş olup, yeni ödeme emri müvekkil bankaya tebliğ edilmediğini, müvekkil bankanın işbu dava konusu icra takibine yapmış olduğu itirazın hukuka uygun olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 19/01/2021 tarihli kararla; "(...)...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2019/287 ESAS, 2020/666 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından T4 Şti.'ne izafeten davalı T4 San. T4 aleyhine icra takibi başlatıldığını, Nosa Denizciliğin icra takibine kendi nam ve hesabına itiraz ettiğini, icra müdürlüğünün asıl borçlu adına itiraz var gibi takibi durdurduğunu, takibin TTK 105. Maddesi uyarınca başlatıldığını, kendi adına itiraz eden acentenin itirazının geçersiz olduğunu, ödeme emrine asıl borçlu yönünden itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, 28/06/2019 tarihinde borçlu T4 Şti.'...

- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkilinden satın aldığı mal karşılığında müvekkilinin borçlu olduğu dava dışı ... adına iki adet çek verdiğini, çeklerin karşılıksız çıktığını ve müvekkilinin ...’e ödeme yaparak çekleri adı geçenden aldığını, müvekkilinin tüm taleplerine rağmen davalının borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkili ile davacı arasında hiçbir zaman alım satım ilişkisi olmadığını, icra takibine dayanak yapılan iki adet çekin zamanaşımına uğradığını, davacının ticari ilişkiyi sözleşmeyle veya ticari defter veya kayıtlarla ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 2.350.00 YTL tutarlı irsaliyeli fatura alacağının tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, akdi ilişkiyi inkar ederek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalı aleyhine girişilen icra takibine davalının değil ismi aynı olan 3.kişinin itiraz ettiği, takibin durmasına neden olacak geçerli bir itiraz bulunmadığı, bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Av. H.. Ö..’ ün hem 27.07.1975 doğum tarihli M.. M..’ in hem de 1340 doğum tarihli M.. M..’ in vekili olduğu, dosyaya sunduğu vekaletname örneklerinden anlaşılmaktadır. Adı geçen vekil her ne kadar 29.01.2008 tarihli duruşmada icra takibine itirazı torun olan M.....

      . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı borçlular arasında 22.11.2001 tarihinde kredi kartı üyelik sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden davalı borçlulara noter aracılığıyla ihtarname tebliğ ettiklerini, davalıların ihtarnameye itiraz etmediklerini ve ihtarnamenin kesinleştiğini, sözleşmeye ve ihtarnameye dayanarak davalı borçlular aleyhine icra takibi başlattıklarını, takibin yapılan itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına %40 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davaya cevaplarında, davaya dayanak kredi sözleşmesindeki kredi limiti olan 100.00. TL ile sınırlı olarak borca kefil olduklarını, bu nedenle haklarında yapılan icra takibine borcun 100.00. TL’lik kısmını kabul ettiklerini beyan ederek, icra takibine itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....

        İcra Müdürlüğü’nün 2014/5540 E. sayılı dosyasına itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili her ne kadar icra takibine itiraz etmiş iseler de davacıya olan borç tutarı 138.660,49 TL’nin ödendiğini ve başka borçları bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacının davalıdan icra takibi tarihi itibariyle 150.857,32 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle itirazın bu miktar üzerinden iptaline, takipten sonra yapılan ödemenin infazda dikkate alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava ilamsız icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı taraf her ne kadar icra takibine itiraz etmiş ise de davadan önce kısmi ödemede bulunmuştur. Bu durumda ödenen miktar yönünden davacı alacaklının dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....

          Mahkemece icra dosyası istenilmiş, sonrasında bilirkişi raporu alındıktan sonra bilirkişi rapor içeriğindeki tespit dikkate alınarak 15.10.1019 tarihli duruşma ara kararı ile de icra dairesine müzekkere yazılarak davalı borçlular tarafından takibe yöneltilen bir itiraz olup olmadığı sorulmuş, icra müdürlüğünce verilen cevapta itirazın bulunmadığı bildirilmiştir. Bunun üzerine mahkemece icra takibine borçlularca yöneltilen bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak uyaptan yapılan incelemede, davalı borçlulara 11.04.2018 tarihinde ödeme emri tebligatı yapıldığı, davalı borçlular vekili Av. ... tarafından uyap kanalı ile gönderilen 13.04.2018 tarihli dilekçe ile takibe süresinde itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre davalılarca icra takibine itiraz edildiği, yasal sürede itiraz üzerine başkaca bir işleme gerek kalmaksızın takibin kendiliğinden duracağı gözetildiğinde davacı vekilinin istinafı yerinde görülmüştür....

            KARAR Davacılar, davalılar murisi ... ’nın bankadan aldığı kredi nedeniyle düzenlenen sözleşmeyi kefil olarak imzaladıklarını,asıl borçlunun vefat etmesinden sonra mirasçıları olan davalıların borcu ödememesi nedeniyle icra tehdidi altında borcu ödemek zorunda kaldıklarını,davalıların bu borç nedeniyle başlattıkları icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar,murislerinin ne kadar borcu olduğunu bilmedikleri için icra takibine haklı olarak itiraz ettiklerini,davacılar ile muris arasında sürekli para alışverişi olduğunu, çekilen kredileri birbirlerine verdiklerini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir....

              İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1057 esas, 2015/944 karar sayılı ilamı ile de 02.06.2015 tarihindeki ödeme emri tebliğatının usulsüzlüğünün tespiti ile ödeme emrinin davalı borçluya 01.10.2015 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verildiği anlaşılmış, ayrıca icra takip dosyasının incelenmesinde de, davalı borçlunun yeni belirlenen ödeme emrinin tebliğ tarihinden sonra yasal itiraz süresi içerisinde 06.10.2015 tarihinde icra takibine itiraz ettiği görülmüştür. Bu durumda davaya dayanak icra takibindeki ödeme emrinin, 01.10.2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiği subuta erdiğinden, takibe de süresinde itiraz edilmiş olduğundan, 06.07.2015 tarihinde süresinden önce açılan dava ile tahliye isteminde bulunulamaz. Bu sebeplerle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliyeye karar verilmesi doğru olmayacağından kararın bozulması gerekmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada mahkemece yetkisizlik kararı verilerek dosyanın gönderildiği, ispat yükünün davacıda olduğu, davacının aradaki hukuki ilişkiyi kanıtladığı, davalının ödemeyi ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafça ... İcra Müdürlüğünde ilamsız icra takibine girişilmiş, borçlu aleyhindeki icra takibine hem icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri hem de borçlu olmadığını belirterek itiraz etmiştir. İtiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında ... Asliye Hukuk Mahkemesince icra dairesinin yetkisiz olduğu ve böylece dava şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin anılan kararı taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu durumda yetkili olduğu belirtilen ......

                  UYAP Entegrasyonu