Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından, borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği, borçlu vekilinin, imzaya ve borca itiraz ederek, takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece,borçlunun icra dosyasına sunduğu 28.01.2015 havale tarihli beyan dilekçesi tarihine göre, itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK.nun 168/4.maddesi gereğince; imzaya itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine sunulması zorunludur....

    İlk Derece Mahkemesince yapılan incelemede, davacıya icra ödeme emrinin 22/06/2020 tarihinde tebliğ olunduğu, davacının 5 günlük itiraz süresi içerisinde, 5. Gün Cumartesi gününe denk geldiğinden takip eden Pazartesi günü 29/06/2020 tarihinde icra takibine, borca ve imzaya itiraz davasını açtığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, işbu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 168/5. maddesine göre borca itirazın beş günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir....

    Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte davacı tarafından sadece bir adet senetteki imzaya itiraz edildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; dava dilekçesi incelendiğinde davacı tarafından 07431 numaralı senetteki imzaya itiraz edildiği, sair senetler yönünden borca ve ferilerine itiraz edildiği halde, mahkemece 07431 numaralı senet üzerinde imza incelemesi yapılmasına rağmen takibin tümü yönünden imzaya itirazın kabulü ile İİK 170/3 maddesi gereğince takibin durdurulmasına yönelik verilen karar isabetsizdir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararı doğrultusunda 29/11/2019 tarihinde davacının adresine hacze gidildiğini, adreste bulunan davacı şirket temsilcisi Yasemin Urhan Zıbıncı ile borçlu İsmail Zıbıncı (eşi)'nın borcu kabul ettiğini, ancak şuan ödeme imkanının bulunmadığını beyan ettiğini, borcu kabul eden davacının, icra takibini öğrendikten sonra imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptalini istediğini, haciz tutanağında borca/imzaya itiraz etmeyen davacının artık yalnızca senet metninden anlaşılabilen itiraz sebeplerini (itfa, zamanaşımı gibi) icra mahkemesinde ileri sürebildiğini, davacının haksız davasının reddi ile % 20'den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2021 NUMARASI : 2020/63 ESAS, 2021/268 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar dava dilekçesinde özetle;İstanbul Anadolu 10....

    Seçilen takip şekline göre davacının her türlü borca itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süresinde icra dairesine bildirmesi gerekir. Nitekim davacı borçlunun eldeki şikayet dilekçesindeki sebeplerle borca itirazda bulduğu ve icra dairesince takibin durdurulduğu görülmektedir. İcra Dairesi yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmayacağı gibi borca itiraza konu olabilecek itiraz sebepleri şikayet yoluyla ileri sürülerek takibin iptali de istenemez. Sonuç olarak; takibin durdurulmuş olması ve eldeki davada da icra müdürlüğüne yapılmış olan itirazların tekrarlanmış olması karşısında davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu durumda davanın bu gerekçe ile reddi yerine imza incelemesi yapılarak davanın esastan reddi isabetsiz bulunmuştur....

    - K A R A R - Dava, davalının kefil olarak imzaladığı iddia edilen kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı imzaya ve borca itiraz etmiştir. Mahkemece Cumhuriyet Savcılığında alınan ekspertiz raporu gereği kredi sözleşmesindeki kefil imzasının davalı eli ürünü olduğu bu nedenle davacının alacağını kanıtladığını, davalının dosyasına sunduğu ödeme dekontunun, alacağa ilişkin olduğu kanıtlanamadığından itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı kredi sözleşmesindeki imzaya ve borca itiraz etmiştir. Mahkemece savcılıkta alınan rapor ile yetinilerek hüküm kurulması doğru değildir....

      İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı icra dosyası, Bilirkişi İncelemes, ... 1. İcra Dairesi'nin ... E. Sayılı dosyasının incelenmesinden; Alacaklı davacı ...Ş.'nin davalı borçlu ... aleyhine 18/01/2019 tarihinde 550,94-TL cari hesap alacağı hakkında ödeme emri düzenlendiği, davalıya ödeme emrinin tebliğine dair tebligat parçasının dosya içinde olmadığı, davalının 04/03/2019 tarihinde yetkiye, takibe, borca ve faize itiraz ettiğini, ikamet adresinin Denizli olmasından dolayı Denizli İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, alacaklı firmaya karşı herhangi bir borcunun olmadığını, takibe, borca, yetkiye, faize ve tüm ferilerine ve imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun yetkiye ve imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği, davalı alacaklı tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....

        Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 5.9.2010 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, davalının 2010 Ekim-2011 Şubat aylar arası kira bedellerini ve apartman aidatını ödemediğinden hakkında icra takibi yaptığını, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı ise kira sözleşmesini kabul etmediğini, kira sözleşmesini davacının o blokta oturan arkadaşının hazırladığını, yapılan görüşmelerde mutabakat sağlanamadığını, davacının Tunceli’ye gideceğini evine sahip çıkacak bir kişi istediğini söylediği için evine oturduklarını,kendisine hakaretlere varan sözler söylediği için evden çıkmadığını borca da bu nedenli itiraz ettiğini savunmuştur. İcra takibine dayanak yapılan ve hükme esas alınan 5.9.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi kiralayan Özgür Erdem, kiracı ... arasında imzalanmıştır....

          UYAP Entegrasyonu