Maddeye göre ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak borca veya imzaya itiraz edilebileceğini, muris Hasan Gültepe'nin takipten önce öldüğünü, yasal mirasçılar hakkında takip başlattıklarını, davacıların 28/11/2020 tarihinde icra dosyasına dilekçe göndererek borca itiraz ettiklerini, itirazın süresi içerisinde mahkemeye yapılması gerektiğini, mirasın reddi kararının ödeme emri tebliğinden önce 03/10/2020 tarihinde kesinleştiğini, 5 günlük yasal süre içerisinde borca itiraz edilmediğini söyleyerek davanın reddini ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir....
İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açıktır, o halde bu husus İİK'nın 67. Maddesi uyarınca bir dava şartıdır ve dava şartı da mahkemece resen gözetilmek zorundadır. (HMK nun 114/2 ve 115/1 maddeleri) Somut olayda, davalı hem icra dairesinin yetkisine hem borca itiraz etmiştir. İcra ve İflas Kanunun 50. Maddesi yetki sorununu düzenlemektedir. Maddenin 2. Fıkrasında yetki itirazının esas hakkında itiraz ile birlikte yapılacağı; İcra Mahkemesinin önce yetki itirazını inceleyip kesin bir sonuca bağlayacağı belirtilmiştir. Bu madde hükmünün itirazın iptali davasında da uygulanacağının kabulün gerekir. Zira İcra ve İflas Kanunu alacaklıya ya 68. Madde gereğince itirazın kaldırılması için icra mahkemesine yada 67. Madde gereğince itirazın iptali için genel mahkemeye dava açma bakımından bir tercih hakkı tanınmaktadır....
Hemen belirtmek gerekir ki ,itirazın iptali davalarında davalı borçlu,icra takibine yönelik itirazında ileri sürdüğü itiraz sebepleriyle bağlı değildir.Takibe yönelik itirazında sadece borca itiraz etmekle yetinip,akdi ilişkiyi veya takip dayanağı belge altındaki imzayı açıkça inkar etmemiş olması,hukuki ilişkiyi veya belgeyi kabul ettiği sonucunu doğurmaz.Bilakis borçlu,cevap dilekçesiyle inkar yoluna giderek,itiraz dilekçesinde ileri sürmediği yeni itiraz sebeplerine dayanabileceği gibi açılan itirazın iptali davasına hiç cevap vermeyerek davayı tümüyle inkar etmiş sayıldığı hallerde de akdi ilişkiyi ve belgedeki imzayı inkar etmiş sayılır.İİK.63.maddesindeki hüküm,İcra Mahkemelerinde açılacak itirazın kaldırılması davaları için öngörülmüş bir düzenlemedir ve genel mahkemelerde görülen itirazın iptali davalarında uygulanma kabiliyeti yoktur....
Mahkemece, dava dilekçesinde borçlunun yetkiye ilişkin itirazından hiç söz etmeksizin borcun esasına ilişkin açıklamalardan sonra davalının borca itirazının haksızlığı dile getirilerek dava açıldığı, talep kısmında da borçlunun haksız itirazının iptalinin talep edildiği, icra müdürlüğünün yetkisine yönelik olan itirazın kaldırılması istenmediğinden davalının yetki itirazının benimsendiği, bu itibarla mevcut bir icra takibinden bahsetmenin mümkün bulunmadığı, mevcut icra dosyası bulunmadığından itirazın iptali davasının da dinlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmiştir. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluların imzaya itirazları yanında borca ve fer’ilerine itiraz ederek icra mahkemesine başvurdukları, borçluların imzaya itirazlarının reddine dair icra mahkemesi kararının, mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında, borçluların borca, faize ve borcun diğer fer'ilerine itirazları hakkında herhangi bir hüküm kurulmamış olup, borçlunun sair itiraz nedenlerinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır....
asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, davalı her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacağın, davalının kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olduğunu, zarar veren davalının bedelden sorumlu olduğunu, söz konusu hasar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçildiğini, borçlunun, haksız fiilden kaynaklı müvekkili kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmediğini, hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz ettiğini, davalının; ... 30....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, satıştan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı taraf, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, esas yönden de davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının alacağını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu aleyhindeki icra takibinde hem borca, hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. İcra takibinin yetkili icra dairesinde yapılması, itirazın iptali davasının şartlarından biridir....
borçlunun icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Diğer yandan davacı ihtiyati haciz alacaklısı olup, İcra ve İflas Kanunu’nun 264. maddesi ihtiyati haczi tamamlayan merasimin koşullarını ve ihtiyati haczin düşmemesi için gerekli işlemlerin nelerden ibaret olduğunu düzenlemektedir. Borçlu hakkında genel haciz yoluyla başlatılan icra takibine itiraz edilmesi halinde İİK’nun 264/2 maddesi gereğince bu itiraz alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. Alacaklının bu müddetleri geçirmesi veya davasından yahut takip talebinden vazgeçmesi veya takip talebinin yasal sürenin geçmesi sebebiyle düşmesi veya dava dosyasının açılmamış sayılması ya da davada haksız çıkması hallerinde ihtiyati haciz hükümsüz kalır.( İİK m. 264/4)....
Davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi durumunda, itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünde takip yapılması bir dava şartı olduğundan mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenir ve takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğu anlaşılırsa, takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeniyle davada dava şartı gerçekleşmediğinden, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilir. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmediği halde, mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda ise, itirazın iptali davalarının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde yapılacağına ilişkin bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi, itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmeyeceğinden, genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenecektir. Somut olayda icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir....