Somut olayda davacı alacaklının borçlu davalılar hakkında 11.06.2001 tarihinde icra takibine giriştiği, davalıların borca itiraz ettikleri itiraz dilekçesinin icra dosyasından her nasılsa 2009/14975-2010/9552 alındığı yönünde icra müdürlüğünce tutanak düzenlendiği, bunun üzerine davalıların 16.7.2001 tarihli yeni bir dilekçe ile borca itiraz ettikleri, itiraz dilekçesinin süresinde verilip verilemediği hususunda uyuşmazlık çıktığı, bunun üzerine, ... İcra Tekik Mercii Hakimliğinin 2001/101 esas 2002/100 K sayılı 28.6.2002 tarihli kararı ile borca itirazın süresinde yapıldığının tespit edildiği anlaşılmaktadır....
Mahkememizce celp ve incelenen ; ----------- sayılı dosyasında, davacı bankanın davalı asıl borçlu ve müteselsil kefilleri aleyhine yaptığı icra takibinde; ---- asıl alacak ,---- işlemiş temerrüt faizi, -----olmak üzere ----- üzerinden -------- tarihinde ilamsız icra takibine geçildiği ve süresinde davalıların borca ve ferilerine itiraz etmesi nedeni ile takibin durduğu tespit edilmiştir. Mahkememizde yargılama devam ederken; davacılar vekilinin sunduğu -------- tarihli dilekçesi ile, daha evvel borca ve ferilerin tamamında itiraz edilmiş ise de borçlu müvekkillerinin talimatı gereği itirazlarını geri aldıklarını belirtmiştir....
İcra takibine konu yersiz ödemenin borçlusu, takip borçlusunun murisi olup, takip muteriz borçlu hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Borçlu ise mirası reddettiğinden murisin borcundan sorumlu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istemiştir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadığını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde faturaya dayalı olarak başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine karşı borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin müvekkiline 21/05/2013 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine yasal yedi günlük itiraz süresi içerisinde icra müdürlüğünde borca itiraz edildiğini, buna rağmen icra müdürlüğünce borca hiç itiraz edilmemiş gibi dosya hesabı yapılarak müvekkiline bakiye borç muhtırası gönderildiğini ve muhtıranın müvekkiline 17/06/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğü işleminin iptalini talep ettiği...
içerisine ilk olarak sunulan borca itiraz dilekçesi, davalı borçlu şirket yetkilisi ...nun e-imzası ile 01.09.2023 tarih 19:58 saatinde imzalanarak UYAP sistemine 01.09.2023 tarihinde gönderilen borca itiraz dilekçesi olup ilgili borca itiraz dilekçesinde herhangi bir yetki itirazı bulunmamakta olup yalnızca borca itiraz edildiği,dosya içerisine sunulan ikinci borca itiraz dilekçesi davalı borçlu şirket yetkilisi ...nun e-imzası ile 01.09.2023 tarih 20:18 saatinde imzalanarak UYAP sistemine 01.09.2023 tarihinde gönderildiği,ilgili borca itiraz dilekçesi incelendiğinde, dilekçe üzerinde Küçükçekmece İcra Dairesinin yetkisine itiraz edildiği,ancak dilekçede açıkça yetkili icra dairesinin gösterilmemiş, belirtilmemiş olduğunu, bu durum karşısında İİK madde 50 gereği para borçları için takip hususunda HMK da yer alan yetkiye dair hükümler kıyas yoluyla uygulanmakta olup HMK madde 19 kapsamında yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeye/daireyi açıkça belirtmek zorunda olduğunu,somut...
Somut olayda, davalı/borçlu ... borca ve yetkiye itiraz etmiş yetkili icra dairesinin haksız fiilin vuku bulduğu Görele İcra Daireleri olduğunu belirtmiştir. Diğer davalı/borçlu ...ise sadece borca itiraz etmiş, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiştir. Bu durumda, mahkemece, davalı sigorta şirketi yönünden yetki itirazı bulunmadığından davalı sigorta şirketi yönünden dava tefrik edilerek davanın esası hakkında inceleme yapılarak davanın sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde davanın dinlenme olanağı bulunmadığından tümden reddine karar verilmesi isabetli değildir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/1988 esas sayılı dosyası ile 3.794.82 TL asıl alacak ve 74.00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.868.82 TL alacak için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başvurduğu, borçluya ödeme emrinin 26.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra takibine 07.09.2015 tarihinde itiraz ettiği tespit edilmiştir. ... İcra Müdürlüğü kanalıyla muhabere yoluyla icra müdürlüğüne ulaşan borçlu itirazı üzerine ... (...) İcra Müdürlüğünce 26.10.2015 tarihinde borçlunun itirazının süresinde olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 62. maddesinde itirazın süresi ve şekli, 65.maddesinde gecikmiş itirazın nasıl yapılacağı düzenlenmiştir. 66. maddesinde ise süresi içerisinde yapılan itirazın icra takibini durduracağı, itiraz süresinde değilse alacaklının talebi üzerine icra memurunun takip işlemlerine alacağın tamamı için devam edeceği düzenlenmiştir. Borçlunun itirazı süresinde olmadığından reddedilmiştir....
İcra takibine konu protokolün borçlusu, takip borçlularının murisi olup, takip muteriz borçlular hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....
Sayfa -2- KARŞI OY YAZISI Davalı borçlu, icra dairesinin yetkilisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, ancak sayın çoğunluk mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisini incelemesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bu durumda mahkeme önündeki uyuşmazlığın yargılama yetkisinin kendisinde mevcut olup olmadığı araştırılmalıdır. Kendisini yetkili görmesi halinde yetki itirazı reddederek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemeye bağlamalıdır. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi isabetli olduğundan kararın onanması gerektiği görüşündeyim. Bu nedenle sayın çoğunluğun bozmaya ilişkin görüşüne iştirak edemiyorum....
İcra İflâs Yasası'nın 62/1. maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur" Aynı Yasanın 66/1. maddesine göre "müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder"İİK. hükümleri gereğince, icra takibi sırasında borçlu tarafından, ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur. Alacaklının, icra takibine devam edebilmesi için, genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması gerekecektir. Bu dava borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Bu bir yıllık süre, hak düşürücü süre olup, mahkemece, kendiliğinden gözetilecektir....